14292,93%0,97
42,70% 0,02
50,18% 0,05
5960,53% 1,00
9561,51% 0,87

HABER CEMAL PEKER
Bülent Arış, Türkiye’nin içinde bulunduğu sosyal, ekonomik ve vicdani tabloya dikkat çekerek genel affın artık bir tercih değil, zorunluluk haline geldiğini vurguladı. Arış’a göre cezaevlerinde yaşanan ağır koşullar, ailelerin yıllardır süren mağduriyeti ve toplumda derinleşen adalet duygusu kaybı, kapsamlı bir genel affı kaçınılmaz kılıyor.
CEZAEVLERİNDE İNSANLIK SINIRLARI ZORLANIYOR
Bugün Türkiye’de birçok cezaevinde 15 kişilik koğuşlarda 50-60 kişinin barındırıldığı bilinen bir gerçek haline gelmiştir. Bu tablo yalnızca hükümlü ve tutuklular için değil, devletin hukuk ve insan onuru anlayışı açısından da ciddi bir sınavdır.
Aşırı kalabalık, hijyen sorunları, sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan zorluklar ve psikolojik baskı, cezanın ötesine geçen insanlık dışı koşulları beraberinde getirmektedir.
31 TEMMUZ COVİD DÜZENLEMESİ: BİNLERCE AİLE HALA MAĞDUR
31 Temmuz Covid Yasası, aradan geçen zamana rağmen adaletsiz sonuçlar üretmeye devam etmektedir. Aynı suçu işleyen kişiler arasında yalnızca tarih farkı nedeniyle ortaya çıkan eşitsizlik, hukuk devleti ilkesini derinden zedelemiştir.
Bu düzenleme nedeniyle binlerce kişi cezaevinde kalmaya devam ederken, on binlerce aile ekonomik, sosyal ve psikolojik çöküntü yaşamaktadır.
CEZA SADECE MAHKÛMU DEĞİL, AİLELERİ DE MAHKÛM EDİYOR
Genel af tartışması yalnızca suçlular üzerinden yürütülemez. Cezaevlerinde tutulan her bireyin geride bıraktığı eş, çocuk, anne ve baba da fiilen cezalandırılmaktadır.
Geçim kaynaklarını kaybeden aileler, eğitimden kopan çocuklar, sosyal dışlanma ve psikolojik travmalar, bugün Türkiye’nin görünmeyen ama en derin yaralarından biridir.
ADALET, TOPLUMSAL BARIŞIN TEMEL ŞARTIDIR
Bülent Arış’ın altını çizdiği en önemli nokta şudur:
Genel af, suçu meşrulaştırmak değil; toplumsal barışı yeniden inşa etmektir.
Adaletin geciktiği, eşitsiz uygulamaların sürdüğü bir ülkede ne ekonomik refah ne de toplumsal huzur kalıcı olabilir. Ceza adalet sistemi, intikam duygusuyla değil; ıslah, denge ve vicdan temelinde yeniden ele alınmalıdır.
GENEL AF, DEVLETİN GÜCÜNÜ DEĞİL MERHAMETİNİ GÖSTERİR
Tarihte güçlü devletler, affetme iradesi gösterebilen devletler olmuştur.
Bugün atılacak kapsamlı ve adil bir genel af adımı,
Cezaevlerindeki insanlık dışı yoğunluğu azaltacak,
Ailelerin yıllardır süren mağduriyetini sona erdirecek,
Toplumda zedelenen adalet duygusunu yeniden tesis edecek,
Devlet ile millet arasındaki güven bağını güçlendirecektir.
TÜRKİYE ARTIK BU YÜKÜ TAŞIYAMAZ
Cezaevleri dolup taşarken, adalet duygusu her geçen gün aşınırken ve binlerce aile sessizce çöküş yaşarken genel af talebi bir lütuf değil, toplumsal bir zorunluluktur.
Bu çağrı; siyasetin değil, vicdanın çağrısıdır.