Şimdi biz ülkede istediğimizi satarız dillendiriliyor. Biz fikrimizi söyleyelim, kim üzerine alınırsa alınsın.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak biz ülkemizin varlıklarını satın diye değil, yeni fabrikalar, yapılar yapın diye vergi ödüyor ve siyasi yöneticileri seçiyoruz. Son dönemde özelleştirme adıyla yapmaktan ziyade satıldığını görüyoruz. Ülkemizin varlıkları satılırken, görevli yöneticilerimizin varlıkları artıyor ve zenginleşiyor. Ülke fakirleşirken seçtiğimiz veya atanmış yöneticiler zenginleşiyorsa burada ülkenin aleyhine, birilerinin lehine bir varlık geçişi var demektir.

Şu iyi bilinmeli ki; Türkiye Cumhuriyetinin varlıklarının herhangi birini satmayı Türk milletinden başkası iyi bilemez. Muhalefet temsilcisi veya belediye başkanı, iktidar temsilcisi veya belediye başkanı, milletvekili, bakan, cumhurbaşkanı dahil ben satarım vatandaşa da sormam haddinin olduğunu kimse ama kimse düşünmesin. Kendine ait her şeyi satmayı iyi bilebilirsiniz, evinizi barkınızı, arazinizi ama konu milletin malı ise bunu ancak millet bilir.

Şimdi fikrimizi açıkça söyleyelim. Satacağımız varlığın parasını vergi olarak bizden aldınız, öyle imar ettiniz, öyle var ettiniz. Özelleştirme veya ne adla olursa olsun babanın malı gibi satamazsınız. Çok istiyorsan kendi malını mülkünü sat.

Türkiye dedelerimizin bize bedel ödeyerek bıraktıkları vatan. Aynı dedelerimiz bu vatan için 35 bin şehit 30 bin gazi verdi, biz ülkemizi vatan bildik, satılık arazi olarak görmüyoruz. Toprağımızı veya vatandaşlığı bize sormadan satamazsınız. Bize mirasyedi yöneticiler lazım değil.

İşin özü, mal bizim mülk bizim, bize ait olan varlıkları bize sormadan kimse bizim adımıza satmaya cüret edemez. Cüret edenler biz istediğimiz halde destek veren çevresindeki şakşakçılara güvenmesin, aynı şakşakçılar bir gün düştüğünüzde, düşürenleri de alkışladığını defalarca şahit olduk.

Bir de ülke ekonomisini, ülke varlıkları, toprakları, vatandaşlık satarak yönetmeyi düşünenler, lütfen ülkeyi ve ekonomiyi yönetiyoruz diye ortada dolaşamasın. Babanızın tarlasını, babanızın evini mi satıyorsunuz? Özelleştirme adına varlıklarımı satmak ne? Üvey evlat olarak kendinize kardeş mi alıyorsunuz? Hoyratça vatandaşlık veriyorsunuz, hayırdır.

Oy alarak başa geldim, yaptığım doğrudur diye ne iktidar, neden muhalefet siyasileri kibre kapılmayın, vatandaşında bir sabrı var. Oy verenler de size sırtını çevirir, seçime kadar zor dayanırsınız.

Sivil siyaset hareketi olarak vatandaşlarınıza saygı duymayı öğretecek, vatandaşın haklarını üç otuza kimsenin satamayacağını dillendireceğiz. Biz yavaşta olsa çoğalacak ve sesimizi daha gür duyuracağız. Çünkü vatandaş artık kendi gücünün farkında.

Sivil siyaset hukukun içerisinde hareketini genişletecek, karşı tarafta duranlardan da aynı düstur ile hareket etmesini bekleyeceğiz. Düşüncelerimizi hukuksuz yöntemle engellemeyi düşünenler hataya düşer, şimdiden uyaralım.

Kısaca özetleyelim. Her istediğimi yaparım siyasileri mi yaman, vatandaş mı yaman zamanla göreceksiniz. Şunu iyi bilin ki burası babanızın toprağı, bizde sizin marabanız değiliz.

Türkiye’nin varlıklarını satmak nedir kardeşim. Sattırmayacağız, çaldırtmayacağız...

Serdar Şahin