Bugün, 22 Aralık 2025 Pazartesi
  • BIST 100

    14229,41%0,33
  • DOLAR

    42,80% 0,17
  • EURO

    50,14% -0,07
  • GRAM ALTIN

    5972,47% 0,30
  • Ç. ALTIN

    9632,85% 0,24

TÜRK ABC'Sİ

Köşe Yazarları 2.07.2024 15:38:00 0
TÜRK ABC

Türkiye’de pek çok kişi Cumhuriyetin ilanından sonraki harf devrimi ile kabul edilen yeni alfabenin “Latin Alfabesi” olduğunu zannediyor ve bunu böyle ifade ediyor. Halbuki gerçek bundan çok farklıdır.

Cumhuriyetin ilanından sonra kabul edilen yeni alfabeye verilebilecek en doğru isim onun “Türk Alfabesi”, hatta daha da doğru bir söyleyiş ile “Türk ABC’si” olduğudur. Nitekim Büyük önder Atatürk, bu konuda “Yeni Türk Harfleri” tabirini özellikle tercih ve ifade etmiştir. Çünkü bu alfabede kabul edilen işaretlerin (harflerin) Türkçedeki karşılığı olan sesler ile Latin Alfabesinde bu harflerin karşılığı olan sesler birbirinden tamamen farklıdır.

Ne demek istediğimizi örneklerle açıklayalım. Türkçede söylemek istediğiniz sesi, bu yeni alfabedeki tek bir harf ile yazarsınız ve her durumda, her kelimede o harften aynı sesi alırsınız. Sonuçta birkaç harften oluşan bir sözcük yazdığınız zaman her bir harfin verdiği sesi bir birine ekleyerek ortaya bir sözcük çıkarırsınız ve o kelimeye yazdığınız her harf seste karşılığını aynen bulur. Yani Türk Alfabesinde “A” harfi “A” sesini verir, “L” harfi de “L” sesini verir. Dolayısıyla “AL” yazdığınız zaman bunu “AL” diye okursunuz. Aynı şeklide “AT” yazınca da bunu “AT” diye okursunuz. Türkçedeki tüm kelimeler de böyledir.

Şimdi bakalım Latin harflerini kullanan batı dillerinde de durum böyle mi? Latin harflerini kullanan batı dillerinde birçok harf, o harfin bilinen ses karşılığını vermediği gibi, aynı harf farklı sözcükler içerisinde ve farklı yerlerde tamamen farklı seslerle okunur. Bazen de bizim çok kolay ve net şekilde bir tek harf ile ulaştığımız sese batı dillerinde birkaç harfi bir araya getirerek ulaşılır. Mesela Alman dilinde “güzel” sözcüğünü “şön” diye söylersiniz ama bunu yazarken “schön” şeklinde yazarsınız. Yani bu kelimede bir tek “ş” sesi için “sch” dan oluşan üçlü bir harf grubu yazarsınız.

Mesela; Fransız dilinde Paris’teki ünlü bulvara “Şanzelize” dersiniz ama bunu “Champs-Élysées” şeklinde yazarsınız. Burada hangi harflerin birleşiminden hangi seslerin elde edildiğini açıklamak için ise ayrı bir makale yazmak gerekir. Yani belki başlangıç olarak en baştaki “Ch” harflerinin birleşiminden “ş” sesinin çıktığını, sonra gelen “mps” harflerinin birleşiminden de “n” sesi çıktığını ifade edebilirsiniz ama bütün itibariyle bakıldığında yazılan kelimeyi oluşturan harfler ile bundan ortaya çıkan sesler arasında neredeyse hiçbir alaka kalmamaktadır.

Batı dillerinde bazen de bunun tam tersi olur ve mesela İngiliz dilinde “ben” demek için “AY” sesini çıkarmak gerekir ama bunu yazarken sadece “I” harfi ile yazarsınız. Yani “I” yazar ve bunu “AY diye okursunuz. Ya da bizim “jandarma” kelimesinin başında kendi sesi ile kullandığımız “j” harfi İngilizcede tek başına yazılınca “CEY” sesini verir. Yine bizim “Rize” veya “Rahat” kelimelerinin başında kendi sesiyle yazdığımız “R” harfi İngilizcede tek başına “AR” sesini verir ve dolayısıyla İngilizcede bir yerde “J” ve “R” harflerini bir arada, yani “JR” şeklinde görünce garip bir şekilde bunu meşhur Dallas dizisinin kötü adamı “CEYAR” şeklinde okursunuz.

Latin Alfabesi ile Türk ABC’ si arasındaki en çarpıcı fark ise şudur; Türk ABC’ sinde her zaman, her yerde aynı sesi veren bir tek harften elde edilen sese ulaşmak için Latin Alfabesinde çoğunlukla birkaç harfi bir arada yazmak mecburiyetinden başka ve bazen bundan da garip bir şekilde aynı harf başka kelimelerde başka seslerle okunur. Mesela İngilizcede “isim” kelimesini yazarken “name” yazarsınız ama bunu “neym” şeklinde okursunuz. Bu kelimenin sonundaki “me” yazılışının pek çok yerde “mi” şeklinde okunurken burada “ym” sesini vermesi örnek içerisinde örnektir ki onu geçelim. Ama bakınız “name” kelimesinin ikinci harfi olan “a” harfi burada “e” şeklinde okunuyor (neym), ama mesela “su” kelimesini İngilizcede “water” şeklinde yazarsınız ve bunu “Votır” şeklinde okursunuz. Yani “a” harfi “name” kelimesinin ikinci harfi iken “e” sesiyle okunur ama “water” kelimesinin ikinci harfi iken “o” sesiyle okunur.

Şimdi lütfen bu karmaşanın, batılı ülkelerin çocukları için ne büyük bir bela olduğunu yeniden düşünün ve Cumhuriyet’ten sonra Türkiye’de yapılan harf devriminin nasıl bir bilinçle yapıldığını anlayın. Batı dillerinde Latin Alfabesinin yukarıda anlattığım gibi kullanması onlar için inanılamaz ölçüde büyük bir handikaptır. Ben yıllarca İngiltere’de yaşadım ve tanık oldum. İnsanların yüz yüze konuşurken bile bazen bir tek kelimeyi karşısındakine doğru anlatabilmek için dakikalarda harfleri kodladığını gördüm. Hele telefonda konuşurken bu durum adeta içinden çıkılmaz bir hal alır. Lütfen Türkiye’de yanlış anlaşılmaya müsait bir kelimeyi telefonda karşınızdakine doğru anlatabilmek için şehirlerin baş harflerini kullanarak o kelimeyi kodlamak zorunda kaldığınız anları düşünün... Düşünün ve batılı ülke insanlarının neler çektiğini anlayın. Batıda telefon konuşmalarının neredeyse yarısını böylesi sahneler oluşturur.

İşte bunun için batılı ülkelerde çocuklara okumayı öğretirken öncelikle harfleri öğretmezler. Çünkü önce harfleri öğretmenin hiçbir pratik yararı yoktur. Çünkü batı dillerinde harfler kağıt üzerinde gördüğünüz sesleri vermezler. Bazen birkaçı bir araya gelerek basit bir tek ses verir, bazen de aynı harfler başka kelimeler içerisinde başka sesler verir. Bu durumda çocuklara harfleri öğretmenin ne yararı olabilir ki?

Batılı ülkeler işte bu problemi çözmek için ilkokullarda çocuklarına harfleri değil kelimenin tümünü bir kalıp olarak öğretiyor, daha doğrusu ezberletiyorlar. Çünkü çocuğun başka türlü öğrenme şansı yok!

Şimdi tüm bu bilgilerden sonra şu soruyu soruyor musunuz?

“Peki bu durumda biz niçin çocuklarımıza sadece harfleri öğreterek okumayı kavratma gibi yıllarca başarıyla uygulanmış sade bir yöntemi terk ettik de, hiç ihtiyaç yokken aynen batılı ülkeler gibi kelime bütünleri öğretme yoluna girdik?”

Evet, bu soru sorulmalıdır! Ben, düşüncelerini komplo teorileri üzerine inşa edenlerden değilim ama Türk toplumu batılı ülkeler gibi mecbur değilken ve hiç ihtiyaç yokken çocuklarını böylesine bir akılsız uygulamaya mahkum edenleri ve bunu sürdürenleri sorgulamalıdır!

FEYZULLAH BUDAK- Araştırmacı Yazar

Haber Editörü

admin

admin@tum1haber.com
Yorum Ekle

JTI Türkiye Fabrika liderliğine Benoit Philibert atandı

Kocaeli'deki otoparklara süre ve ücret ayarı

"Bir sene içerisinde 3 sömestir ile lisans eğitimi 3 yılda tamamlanabilecek"

Adana'da 2 hırsızlık şüphelisi tutuklandı

Eğitim-Bir-Sen Kadın Komisyonu Batman'da teşkilat buluşması düzenledi

Bursa Makina Mühendisleri'nden 'Aşkın Tangosu'

Denizli'de kesintisiz ve sağlıklı içme suyu için yatırım

Ordu'da soğuk havada iç ısıtan hizmet

Ukrayna'dan Rusya'ya İHA saldırısı: Liman alev aldı, gemiler zarar gördü

Adıyaman İl Özel İdaresi araç filosuna 2 yeni araç ekledi

İzmir Mizah Festivali yoğun ilgiyle devam ediyor

Klinik Veri Platformu'na uluslararası ödül

Sakarya Akyazı'da 20 mahalleyi bağlayan nokta afetlere karşı daha güçlü

Bursa’da genç diplomatlar ÇEKMUN'da uluslararası gündemleri tartıştı

Başkan Tugay: Gönlüm yeşil alan ama 18 milyar TL'lik yükü yükleyemem!

Anadolu Sergileri çinin başkenti İznik'teydi

Kumluca Sağlık Bilimleri Fakültesi Kurtuldu, Peki Ya Öğrenciler?

Okul Destek Projesinden 20 bin 464 çocuk faydalanıyor

Bursa’da kaçakçılık operasyonunda milyonlarca makaron ele geçirildi

İngiltere: israilin 19 yeni yerleşim kararı barışı tehdit ediyor

Adıyaman’da su aboneliğinde rekor artış: Abone sayısı 101 bini aştı - Videolu Haber

Aydın'dan dünyaya enerji depolama sistemi

Büyükşehir Evde Fizik Tedavi Hizmeti Sunuyor

RATEM’de değişim kazandı; Vedat Gündoğan başkan seçildi

Yeşil Artvinspor U18 takımı deplasmanda farklı galip gelerek ligin ilk yarısını lider bitirdi

Râid Sa'd'ın şehadetinin ardından işgal basını tedirgin: HAMAS'ta "fırtına öncesi" sessizlik

Vatandaşlar: Asgari ücret artsa da zamlar durmadıkça geçim mümkün değil

Arçelik'ten Koç Holding’e 5,2 milyar TL’lik hisse satışı

CHP Sözcüsü Zeynel Emre’den emeklilerin barınma sorununa ilişkin 7 maddelik önerge

Sakarya’da Genç Sahne Tiyatro Okulu seçmeleri başlıyor

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

Kaldırın şu taşı bakalım altından ne çıkacak?

TYB Erzurum Şubesinden “aykırı güzel ağabey” için vefa sohbeti

SERKANDAŞ SİGORTA ERZURUM BÜYÜKLER AMATÖR KÜME'DE 4. HAFTA TAMAMLANDI

SAHADA İNANÇ KENARDA EMEK

ASKON Erzurum’da Güvenin ve Üretimin Adresi Oluyor

PENALTILARDA GELEN ŞAMPİYONLUK

ERZURUMSPOR FK ALTYAPISI SAHNEDE: 7 GOL, 2 GALİBİYET

Arif Hikmet Kılıç: “Varsa Yoksa Çat” Diyen Bir Hizmet Anlayışı

DADAŞLARDAN DEPLASMANDA GÜÇ GÖSTERİSİ...

Oltu Karabekir Ortaokulu’ndan Atletizmde Büyük Başarı

"Bir sene içerisinde 3 sömestir ile lisans eğitimi 3 yılda tamamlanabilecek"

Kumluca Sağlık Bilimleri Fakültesi Kurtuldu, Peki Ya Öğrenciler?

Büyükşehir Çalışanlarına Sağlık Eğitimi

Lisans Eğitimi 3 Yıla İniyor: YÖK’ten Üniversiteler İçin Radikal Adım

Ankara Keçiören Belediyesi'nde ISO 50001 eğitimi

Kocaeli'de TEKNOFEST öğrencilerine ilk yardım eğitimi

Bursa Nilüfer'de Pancar Deposu’nda biyoplastik atölyesi

Edirne Keşan'dan Bulgaristan'a 'Kardeş Okul' ziyareti

Kayseri Uluslararası Öğrenci Akademisi’nin açılış dersi Prof. Dr. Altun'dan

Malatya'da 200 gönüllü öğretmen, 200 proje ile öğrencilerin geleceğine dokunacak

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 17 13 1 3 27 42
2.FENERBAHÇE A.Ş. 17 11 0 6 25 39
3.TRABZONSPOR A.Ş. 16 10 1 5 14 35
4.GÖZTEPE A.Ş. 17 9 3 5 12 32
5.BEŞİKTAŞ A.Ş. 17 8 4 5 8 29
6.SAMSUNSPOR A.Ş. 17 6 4 7 2 25
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 16 6 5 5 -2 23
8.KOCAELİSPOR 17 6 6 5 -2 23
9.CORENDON ALANYASPOR 17 4 4 9 1 21
10.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 16 5 6 5 5 20
11.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 17 4 7 6 -4 18
12.TÜMOSAN KONYASPOR 17 4 8 5 -8 17
13.GENÇLERBİRLİĞİ 16 4 9 3 -4 15
14.KASIMPAŞA A.Ş. 17 3 8 6 -10 15
15.HESAP.COM ANTALYASPOR 17 4 10 3 -15 15
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 17 2 6 9 -17 15
17.İKAS EYÜPSPOR 17 3 10 4 -14 13
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 17 2 12 3 -18 9

YAZARLAR