TÜRK İSLAM COĞRAFYASININ HUZURU... TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN GÜÇLÜ DEVLET OLMASI İLE MÜMKÜNDÜR. Dünyanın “KİLİT TAŞININ” üzerinde oturuyoruz. Tarihin-coğrafyanın ve inançlarımızın-ideallerimizin üzerimize yüklediği vazife çok ağır olsada M.Kemal Paşa ve dava arkadaşları “neme lazım” demeden harekete geçmişlerdir. Rahmetli Dündar Taşer büyüğümüzün dediği gibi “atalarımız çadırlarını sırtlanların yolu üzerine kurmuşlardır”..!! Bazı gaflet ve dalalet içerisinde olanların “alay” etmesine rağmen bir tarih öğretmeni olarak biliriz ki bu mübarek bereketli Anadolu toprakların her dönem BEKA SORUNU olmuştur..!! Dünyanın kilit taşının üzerinde oturuyoruz..!! Tarihin, coğrafyanın, inançlarımızın ve ideallerimizin üzerimize yüklediği vazife çok ağır..!! Bu yüzden her dönem hem güçlü hemde milli birlik ve beraberlik içerisinde tek yürek tek bilek olmak zorundayız..!! Nasıl bir fıtrattır bizimkisi bilmem..! Vatana kem göz değince göz doluyor, yumruk sıkılıyor, kılıç kınında kıpırdıyor, bu asil kan damarlarda ayrı bir deli akıyor..!! Altay’dan Tuna’ya koca bir yükü sırtlamış bir milletin evladı olarak deriz ki; Samsun-Amasya-Erzurum-Sivas-Ankara...vatan kurtaran gönül yoluna SELAM OLSUN. Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları 'bahçe tanzim etmek-yakınlarını kayırmak-ordu içerisinde fitneye bulaşmayıp' tamamen 'FENA FİD DEVLE-VEL MİLLE' yani 'Türk Devletinin ve Türk Milletinin varlığında yok olma' halet-i ruhiyesiyle hareket ederek bu mübarek Anadolu topraklarını düşman işgalinden kurtarıp Cumhuriyetimizi ve son bağımsız Türk Devletini KURMUŞLARDIR..!! Devletimizin banisi-kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşları, Anadolu’da birlik ve beraberlik gayretlerini baltalamaya çalışan ayrılıkçı ve isyancılarla; İngiliz Muhipler Cemiyeti, Wilson Prensipleri Cemiyeti ve Kürt Teali Cemiyeti gibi zararlı kuruluşların temsilcileriyle asla pazarlığa oturmamış, onlarla iş birliğine gitmemiştir. Mustafa Kemal Paşa ve dava arkadaşları, zararlı cemiyetlerle anayasal ve kültürel haklar gibi tartışmalara girmemiş, bölücü ve ayrılıkçı unsurlara asla taviz vermemiştir. Allah onlardan RAZI OLSUN. Her daim Türk Milletinin ve Türk Devletinin mutluluğu-BEKASI için çalışmışlardır...! Çünkü adam gibi adam olan yiğit atalarım devletle dopdoludurlar...! Zaten devlete ne kadar canla-başla hizmet ederlerse, İLAHİ RIZAYA o kadar fazla nail olacaklarına inanmışlardır..!! İşte bu yüzden bizim TÜRK DEVLET GELENEĞİNDE bu yiğit devlet adamlarına 'Fena fid devle-Vel Mille' denilir ki buna Türk devletinin ve Türk Milletinin Varlığında yok olma halidir. Mesleğini ve branşını çok seven bir Tarih Öğretmeni olarak derim ki; Türk Milleti tüccar-bezirgan-filozoflar topluluğu değil; YİĞİTLER TOPLULUĞUDUR..! Bu yüzden Asil Türk Milleti; Vatansız-Devletsiz-Bayraksız olamaz.! Antik Yunan Filozofları “DEVLET” adıyla felsefi eserler yazmasına rağmen Yunanlılar bir türlü SİTE olmaktan öteye yüzyıllarca bir devlet kuramamışlardır..!! Buna mukabil kuvvetli bir lider etrafında toplanan Türkler büyük devletler kurmuşlardır..! Türk Devlet Geleneği şuuru ile DEVLET KURAN Tuğrul ve Çağrı Beyleri, Sultan Alparslan’ları, Kutalmışoğlu Süleyman Şah-Kılıçarslanları, Osman ve Orhan Gazileri, M.Kemal ATATÜRK’LERİ Türk Milletinin bağrından eksik etmesin Allahım..!! Çünkü “başsız börk; devletsiz Türk olmaz..!!” Türk-İslam Coğrafyasının huzuru Türkiye Cumhuriyetinin GÜÇLÜ DEVLET olması ile mümkündür..!! Cumhuriyet Nizamına zarar veren gafiller uyanmalı, hainler mukaddes silleyi göze almalıdır..!! Türk Milletinin mukadderâdı için hiç bir zaman saklamadığı gücü; ASİL KANIDIR..!! 12 Eylül öncesi Ankara Dil-Tarih’de öğrencisi olmaktan şeref duyduğum, Atatürk’ün “manevi kızı”, evlad-ı fatihan ve aydınlık kuşağın ilk temsilcilerinden olan sevgili hocam Prof.Dr.Afet İnan’ın fakültedeki odasına değerli ağabeylerim Halil Topalhan ve daha sonraları Türk Tarih Kurumu Başkanı olacak olan Refik Turan ile girer bu üçlünün tatlı bazen hararetli sohbetlerini bende keyifle dinlerdim. Halil Topalhan ağabeyimiz ile samimiyeti çok iyi olan Prof.Dr.Afet İnan hocam sohbet sırasında onun sorusuna; ”Evladım...Atatürk’ü hem iç hem dış düşmanlar sevmez..!! Çünkü dış düşmanların hayali olan Sevr paçavrasını yırtıp, çöplüğe atmıştır ve onların maşaları olan Yunan ordularını hezimete uğratmıştır..!! Türk görünümlü iç düşmanların, hainlerin Ermenistan-Kürdistan hayallerini yıkmış ve bir kısım gaflette olanlarında saltanatına son vererek halifelik makamını ortadan kaldırmıştır...! İslami inançlarına bağlı Ata’yı DECCAL olarak gösteriyorlar ahlaksızlar..!!” diyen hocam o yumuşak Rumeli ses tonunu burada yükseltiyordu..!! Dün İngiltere ve Haçlı Avrupa Atatürk’ü Türk Milletinin gözünden düşürmek için her türlü iftirayı atarken bugün ABD “milli ve yerli” olan değerli insanlara cephe almış durumdadır..!! İktidarda ister Cumhuriyetçiler olsun, ister Demokratlar olsun ABD’nin Başkan Wilson’dan beri Türkiye politikası; “Türkiye’nin kalbinden Gazi M.Kemal Atatürk’ün İstiklal Savaşı’nda yaktığı “bağımsızlık ruhunun” (Kuva-i Milliye) ve yerli-milli düşüncelerin silinmesini istemektedirler..!! Erzurum ve Sivas Kongresinde temeli atılan Türkiye Cumhuriyetinin “kurucu unsuru” ASİL TÜRK MİLLETİDİR..!! Hani... Unutanlar için.. Bilesiniz..!! Şehit kanlarıyla sulanmış bu mübarek Anadolu topraklarında Türk düşmanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucu düşmanlığına izin verilmemeli..! Türk Çınar Ağacının dalını kırmaya kalkışanın kökü kazınmalı..!! Azınlıkta kalsalarda gaflet-dalalet veya ihanet içinde olan kıyıda köşede kalmış unutulmaya yüz tutmuş çapsız kripto Fetö’cülerin başını koyup uyudukları kuş tüyü yastıkları KAKTÜSE çevrilmeli..!! Birliğimize, dirliğimize ve vatan topraklarımıza kastedenler unutmamalıdır ki, milletçe bir asır önce verdiğimiz kararlı mücadele ruhu değişmemiştir… Aynı mücadeleyi gönlümüz ve zihnimiz hep genç, nefesimiz kuvvetli, bileğimiz güçlü olarak istiklal ve istikbal için devam ettiriyoruz..!! Bu duygu ve düşüncelerle 23 Temmuz 1919’da Erzurum’da hürriyet ateşini yakan Ulu Önder Atatürk’ü, milletimizin istiklal ve istikbal yolculuğunda ona eşlik eden silah arkadaşlarını, yokluk ve yoksulluk içinde verdiği mücadeleden birliğe ve birbirlerine sarılarak zaferle çıkan ecdadımız ile aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Türk gençleri Atalarının şu nasihatını asla ama asla unutmamalarını tavsiye ederim..Atatürk der ki; “Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşamanın yollarını aramayı alışkanlık haline getirmiş milletler; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar..!!” Devletimizin banisi-kurucusu Gazi M.Kemal Atatürk’e ve Dava arkadaşlarına Rabbim RAHMET eyleye...Nezd-i İlahi’de makamları âli ola inşallah... Cenab-ı Allah milletimize ve devletimize zeval vermesin. Nizam-ı alem ve İlay-ı kelimetullah yolunda daim eylesin inşaallah. Gökalp Şentürk