İsrail haber ajansı N12 , Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Trump yönetiminin ABD öncülüğündeki daha kapsamlı bir etnik temizlik planının parçası olarak Gazze'deki Filistinlileri yerlerinden etmeyi düşündüğünü bildirdi.

Raporda, yerinden edilmiş Gazzeliler için olası varış noktaları olarak Fas, Puntland ve Somaliland'ın görüşüldüğü belirtiliyor.

Rapora göre, teklif bu bölgelerin stratejik çıkarlarına dayanıyor gibi görünüyor, çünkü üçünün de Washington ile bağlarını güçlendirmek için teşvikleri var. Afrika Boynuzu'ndaki iki özerk bölge olan Somaliland ve Puntland uzun zamandır uluslararası tanınma arayışındayken, Fas Batı Sahra konusunda toprak anlaşmazlığı içinde kalmaya devam ediyor. Filistinli mültecilere ev sahipliği yapmak, potansiyel olarak ABD ve Batılı müttefikler nezdindeki konumlarını güçlendirebilir.

Ancak Trump'ın planı yaygın bir kınamaya yol açtı, eleştirmenler bunu zorla yerinden etme ve uluslararası hukukun ihlali olarak niteledi.

Trump, günün erken saatlerinde gelen tepkileri reddederek, önerinin iyi karşılandığını söyledi. Filistinli liderler, Orta Doğu hükümetleri ve insan hakları örgütlerinin güçlü muhalefetine rağmen gazetecilere, " Herkes bunu seviyor " dedi.

Uluslararası Kınama

Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği, Gazze'nin geleceğinin tek taraflı eylemlerle değil diplomatik müzakerelerle belirlenmesi gerektiğini ekleyerek planı reddetti. Almanya, Fransa ve İspanya, hepsi karşı çıktılar, Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Gazze'nin sivil nüfusunun kaldırılmasının "yeni acılara ve yeni nefrete yol açacağı" konusunda uyardı.

Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan ve Katar da dahil olmak üzere Orta Doğu hükümetleri de teklifi reddetti. Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, ülkesinin "Filistinlilerin zorla tahliyesine katılmayacağını" belirtirken, Mısır demografik ve güvenlik endişeleri nedeniyle planı reddetti.

İnsan hakları örgütleri, uluslararası hukuka göre etnik temizlik teşkil ettiği uyarısında bulunarak teklifi kınadı. İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Uluslararası Af Örgütü, Gazze nüfusunun zorla çıkarılmasının Cenevre Sözleşmeleri'ni ihlal ettiğini ve tehlikeli bir emsal teşkil ettiğini savunuyor. Filistin liderleri ayrıca, bu hareketin kendi kaderini tayin haklarını tehdit ettiği ve bölgeyi onlarca yıl istikrarsızlaştırabileceği konusunda uyardı.

ABD raporu henüz resmen doğrulamadı veya yalanlamadı ve Fas, Puntland ve Somaliland'dan gelen tepkiler belirsizliğini koruyor. Bu arada, böyle bir yer değiştirmenin lojistiği ve uygulanabilirliği konusunda endişeler artıyor. Eleştirmenler, tüm bir nüfusun nasıl yabancı topraklara yerleştirilebileceğini ve bu bölgelerin çok sayıda yerinden edilmiş insanı barındırmaya istekli olup olmayacağını veya hatta bunu yapıp yapamayacağını sorguladılar.