TESSEP'ten "Dünya Tesettür Günü" açıklaması: Tesettür bir gün değil her gün anlatılmalı

Tesettür Seferberliği ve Erdemli Kadınlar Derneği (TESSEP), 1 Şubat 2013’te NewYork'ta tesettürü nedeniyle haksızlığa uğrayan Nazma Khan’ın vesilesiyle duyurulan "Dünya Tesettür Günü" münasebetiyle yazılı bir açıklamada bulundu.

TESSEP Genel Başkanı Bildane Kurtaran tarafından yapılan açıklamada, "1 Şubat dünyanın pek çok ülkesinde "Dünya Tesettür Günü" olarak kabul ediliyor. Bugün, dünyanın farklı ülkelerinde çeşitli etkinliklerle tesettür konusunda bir farkındalık günü olarak değerlendiriliyor.  İlk olarak 1 Şubat 2013'te kendisi de tesettürü nedeniyle haksızlık ve hukuksuzluğa uğrayan, ötekileştirilen, New York'ta Müslüman bir göçmen kadın olan, Nazma Khan'ın vesilesiyle duyurulan gün, daha sonraları Dünya Tesettür Günü (World Hijab Day) olarak genel bir kabul görmüştür." dedi.

Her yıl "Dünya Tesettür Günü münasebetiyle tesettürün amacı ve önemine dair farkındalık etkinliklerinin yapıldığını belirten Kurtaran, "Bu etkinliklerde, iffet, haya ve tesettür ruhunun değerlerini derinleştirmek ve fıtratın geleceği olduğunu idrak ettirecek mesajlar veriliyor. Bugünde, kültürel ve toplumsal faaliyetler yapılıyor. Hakeza, tesettürle İlgili kitap okumaları, çocuklara ve gençlere yönelik, bilinçlendirme seminerleri ile annelere ve eğitimcilere yönelik seminerler yapılıyor." diye konuştu.

"Senenin her günü her kesime ulaşma amacıyla çalışma yapıyoruz"

Dünya genelinde yapılan bu tür anlamlı çalışmaları önemsediklerini, yapılan faaliyetlerin faydalı olduğunu vurgulayan Kurtaran, "Bu güzel ve yüksek gaye için, senenin bir günü değil, senenin 365 günü seferber olmak ciddi bir ihtiyaçtır. Günümüzdeki pek çok toplumsal ve bireysel sorunların kökeninde, hayasızlığın, iffetsizliğin ve fıtratların ifsat edilmesinin olduğuna şahitlik ediyoruz. Tesettür ise hayayı, iffeti ve fıtratı koruyan en muhkem kaledir. Bizler, TESSEP olarak, 2011 yılından bu yana, önce platform olarak, daha sonra da dernek olarak çalışmalarımızın ana eksenine tesettürü ve kadını ihyayı aldık. Bu minvaldeki çalışmalarımızı, sadece belli günlerde değil, senenin tüm günlerine yayacak şekilde gerçekleştirmeye ve sadece belli bir kesime değil herkese ve her kesime ulaştırmaya niyet ettik. Zira tesettürün tüm amacı, mahiyeti ve ilkeleri değerlendirildiğinde, aslında onun, salt bir giyim şekli değil bir dava, bir yaşam biçimi, bir kimlik ve ilkeli bir duruş olduğu da anlaşılacaktır." şeklinde konuştu.

"Bilinçlendirme çalışmaları daha da artmalı"

Kurtaran, "Bugün tesettür davasının, asla ihmale gelmeyecek, boşluk, gevşeklik kabul etmeyecek ve asla terk edilemeyecek, ümmetin okçular tepesi olduğuna kanaat ediyoruz. Yıllarca dünyanın farklı coğrafyalarında Müslüman kadınlar tesettürleri nedeniyle çok farklı zulümlere maruz kaldılar, hâlâ da kalıyorlar. Bu sebeple bu gibi günlerin ve tesettür konusunda yapılan her türlü bilinçlendirme ve farkındalık çalışmalarının, daha da çok arttırılması ve her kesime ulaştırılması gerektiğine, işaret etmek istiyoruz. Bu minvaldeki çalışmalar konusunda da daha kolektif ve kapsamlı hareket etmek için, bu güzel gayeye hizmet edecek, güzel insanların, güçlerini ve seslerini birleştirmelerinin bir gereklilik olduğuna inanıyoruz." dedi. (İLKHA)