"Cambridge Five", Cambridge Üniversitesi'nin beş mezununu tanımlamak için kullanılan terimdir. Beşi arasında Kim Philby, Anthony Blunt, Guy Burgess, Donald McLean ve John Cairncross vardı. Hepsi İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş sırasında SSCB Devlet Güvenlik Komitesi'nde (KGB) çalıştı. Ancak bu beşlinin asıl figürü Kim Philby'ydi.

Hindistan'dan "Cambridge Beşlisi"ne giden yol

Kim doğduğunda babası St. John Philby, Hindistan'daki İngiliz sömürge yönetiminde çalışıyordu ve Kral İbn Suud'un danışmanlığını yapıyordu. İngiltere'nin en eski ailelerinden birinin temsilcisi olan Kim Philby, tam da bu nedenle Hindistan'da doğdu.

Ancak Philby, zamanının çoğunu İngiltere'de büyükannesinin yanında geçirdi ve Westminster School'a devam ederek 1929'da Cambridge'deki üniversiteye girdi. Orada sosyalizmin fikirleriyle ilgilenmeye başladı. Kim Philby, 1933'te geçici olarak Viyana'ya taşınmasına rağmen, Avusturya'nın Nazi birlikleri tarafından işgal edilmesi tehdidi nedeniyle İngiltere'ye döndü.

Ancak eve tek başına dönmedi. Nisan 1934'te, genç adamın yasal eşi olacak Avusturya Komünist Partisi aktivisti Litsi Friedman'ı da yanında getirdi. Aynı yıl Kim Philby'nin hayatını ve kariyerini kökten değiştiren önemli bir olay daha yaşandı. Kim Philby henüz 22 yaşındayken Cambridge Five'ın kurucusu Sovyet istihbarat subayı Arnold Deutsch ile önemli bir konuşma yaptı ve Sovyet istihbaratı için çalışmayı kabul etti.

Doğru bağlantılar sayesinde Kim Philby kariyer basamaklarını hızla yükseldi. Zaten 1940 yılında genç adam "DİE" gizli servisine katıldı ve 1942'de karşı istihbarat başkan yardımcısı oldu. Aristokrat geçmişi, zekası ve iyi davranışları, meslektaşlarının onun casus olduğundan şüphelenmesini engelledi.
Almanya, İngiltere ve ABD'nin SSCB'ye karşı birleşmesini engelledi

Savaş sırasında Nazi Almanyası'ndaki düşmanlıkları durdurmak isteyen politikacılar ve tanınmış kişiler vardı. İngiltere bu insanlar için bir müttefik olarak görülüyordu. Kızıl Ordu karşı saldırıya geçtiğinde bazı hükümet yetkilileri SSCB'den korkmaya başladı ve Almanlarla anlaşma yapmayı düşündü. Kim Philby böyle bir anlaşmanın uygulanmasını engelledi.

Aynı zamanda Moskova patronlarını da olup bitenler hakkında bilgilendirdi. Bundan sonra casus, meslektaşlarının Almanlarla birleşmeye çalışmasını defalarca engelledi. Böylece Philby, Almanya, İngiltere ve ABD'nin SSCB'ye karşı askeri ittifak kurmasına izin vermedi. İkinci Dünya Savaşı sırasında Kim Philby 914 gizli belgeyi Moskova'ya teslim etti.

1944'te Kim Philby, komünist faaliyetlerle ilgilenen MI6'nın 9. Bölümünün başına atandı. Soğuk Savaş'ın ilk yıllarında ittifaktaki meslektaşlarına, İngiliz ajanlarının SSCB topraklarındaki çalışmaları hakkında ayrıntılı bilgi verdi.

Örneğin Philby, o dönemde sosyalist bir devlet olan Arnavutluk'ta Sovyet karşıtı gösterileri engellemeyi başardı. 1950'li yılların başında Merkezi İstihbarat Teşkilatı'yla birlikte ülkede isyan çıkaracak ajanları görevlendirmek için çalıştı ancak bu casuslarla ilgili bilgileri DTK'ya verdi. Bu nedenle Arnavutluk'a gelen ajanlar derhal Sovyet işçilerinin gözetimi altına alındı.

1949'da Washington'da Philby, İngiliz istihbarat servisleri, Federal Soruşturma Bürosu ve CIA'nın ortak faaliyetlerinin küratörü olarak atandı. Casusun asıl görevi komünizm tehdidiyle mücadele etmekti. Philby, en güçlü, gizli ve güncel bilgileri alarak kilit Sovyet istihbarat görevlilerini korudu.

Kim Philby'nin gizli kariyerinin sonu

Birinin başka bir devletin casusu olduğu düşüncesi 1951 yılında ortaya çıkmaya başladı. O sırada Cambridge Beşlisi'nin iki üyesi Guy Burgess ve Donald Maclean gizlice Moskova'ya götürüldü. Onlarla olan yakın ilişkisi nedeniyle Philby zan altında kaldı.

Casus uzun süre sorguya çekildi ancak kendisine sunulan her şeyi tamamen reddetti. Kim Philby'ye yönelik suçlamalar, yetersiz delil nedeniyle reddedildi.

Ancak Sovyet ajanı Afanasy Shorokhov 600'den fazla meslektaşının adını açıkladığında Kim çaresiz bir durumda kaldı. Bu nedenle Philby acilen Lübnan'dan SSCB'ye tahliye edildi. Kaşif, hayatının son yıllarını eşi Rufina Pukhova ile birlikte Moskova'nın merkezinde geçirdi. Philby'nin İngiliz gizli servisleri tarafından kaçırılma ihtimali göz önüne alındığında dairesi güvenlik açısından iyi bir konumdaydı.

Telefon numarası adres defterlerinde veya Moskova abonelerinin listelerinde yer almıyor.

Philby, Rusya'da mesleğini icra etmeye devam etti, gelecek vadeden istihbarat görevlilerine danışmanlık yaptı ve My Secret War adlı bir anı kitabı yazdı. 11 Mayıs 1988'de miyokard enfarktüsünden öldü ve Moskova'daki Kuntsevo mezarlığına gömüldü.

Musavat.com'a özel ilk Necef