Avrupa Fatihi Büyük Türk Hakanı Tanrının Kırbacı Atilla'nın vefatının 1570 yılı. Romalıların kendisine Tanrının Kırbacı dediği büyükTürk Hükümdarı Attila’nın ölümü üzerine çok konuşulmuş, çok şey söylenmiştir. Hayatı kadar ölümüyle de tarihçilerin ilgisini çeken Başbuğ Attila, eceliyle mi ölmüş, yoksa sinsi bir cinayete mi kurban gitmiştir? Dilerseniz işin evveliyatını ele alıp, konuyu temellendirelim. Attila’ya Neden Tanrının Kırbacı Denilmiştir? Bilindiği üzere Kavimler Göçü’yle birlikte Avrupa’ya akın akın gelen Hun Türkleri, M.S 395 yılında Macaristan merkezli Batı Hun İmparatorluğu‘nu kurmuş, Uldız ve Rua gibi bazı hükümdarların döneminde bir hayli güç kazanmışlardır. Avrupa Hunları’nın adeta yenilmezlik zırhına büründüğü dönem ise hiç şüphesiz Attila dönemidir. Attila, Hun tahtına geçer geçmez kısa zamanda etkisini tüm Avrupa’da hissettirmiş, hem Doğu Roma (Bizans) hem de Batı Roma’yla yaptığı savaşlarda büyük zaferler kazanarak adeta tüm Avrupa’yı dize getirmiştir. Tıpkı Büyük Hun Hakanı Mete Han gibi yenilmez bir mareşal olan Attila, Hıristiyan Avrupa Dünyası’na karşı öylesine amansız olmuştur ki, onunla baş edemeyen Romalılar onun için; “Bu Türk’ü bizi cezalandırmak için ancak Tanrı göndermiş olabilir. Attila, olsa olsa Tanrı’nın Kırbacı’dır” demişler ve ondan saygıyla karışık bir korku duymuşlardır. Attila’nın Papa’yla Görüşmesi Yaygın bilinen bir inanışa göre Romalılar Attila’yla baş edemeyince dönemin Papa’sından yardım istemişler ve Papa’yı arabulucu yapmışlardır. Papa ile Attila arasında geçen bu görüşmede Attila’yı Hıristiyan yapıp kontrolü altına almak isteyen Papa teslis inancından bahsedince Attila’dan şu ibretlik cevabı almıştır; “Siz şaşırmışsınız. Tanrı’nın oğlu mu olurmuş? O, tektir.” Hun Hakanı’nı bu şekilde kontrol altına alamayacaklarını anlayan Romalılar’ın ona bir tuzak kurmuş olması hiç de ihtimalden uzak değildir. Zira çok iyi bilinen bir gerçek vardır ki, Attila Roma’dan alıp evlendiği bir kızla evlendiği zifaf gecesinde yaşamını yitirmiştir. Rivayetler konusunda bazı ihtilaflar olsa da yaygın inanış şöyledir; Attila’nın Papa’yla görüşmesinden kısa bir süre evvel çok sevdiği bir eşi vefat etmiştir. Bu durumu bilen Papa ise, bu görüşmeye, Attila’nın ölen eşine ikizi kadar benzeyen bir nedime getirmiştir ki Attila’nın bu kızı görür görmez Papa’dan istediği ve hatta Papa’nın Roma adına bazı taleplerini de Attila’ya kabul ettirdiği bilinmektedir. Attila’nın Ölümü Yüzü çok benzese de ruhu hiç de Attila’nın hanımına benzemeyen bu kadın Attila’yla evlenmiş ve Attila düğün gecesinin sabahında kanlar içinde ölü bulunmuştur. Bazıları onun zehirlendiğini, bazıları hançerlendiğini, bazıları ise uyurken dehşetli bir burun kanamasına yakalanıp, kendi kanında boğulduğunu dile getirmiştir. Sebep bunlardan hangisidir tam olarak bilinmez ama Türk Yurdu yenilmez bir cihangirini işte böyle basit bir surette kaybetmiştir. Özetle denilebilir ki, Türk’ün Türk’ten başka dostu, yareni yoktur.