14171,42%-0,88
42,71% 0,05
50,25% 0,09
5885,65% -0,38
9539,73% 0,00
-Doğu Türkistan’a gidince Müslümanların yaşadıkları zulmün buradan duyduklarımdan çok daha ötede olduğunu farkettim.
-Doğu Türkistan’ı baştan aşağı gezdim. Tek bir tane başörtülü kadın göremedim. İslam’a ait tüm simgeler baskıyla yokedilmiş.
-Doğu Türkistan’daki Müslümanlar bugün Endülüs’deki Moriskoların son dönemlerini yaşıyorlar. Çin Doğu Türkistan’da İslam’a ait herşeyi yokediyor.
-Doğu Türkistan’da her taraf abartılı şekilde kameralarla doluydu. Uygurlar adım adım takip ediliyordu.
-Camilerde namaz kılmak yasaktı. İstanbul’a dönünce bir şadırvanda rahatça abdest almanın, bir camide namaz kılmanın ne büyük bir nimet olduğunu bir kez daha farkettim.
-Çin polisi sık sık bizi sorguya aldı. Türkiye’den geldiğimizi öğrendiklerinde polisler burada ne işiniz var diye bizi sıkıştırdılar.
-Şehirlerdeki bazı resmi binalar toplama kamplarına dönüştürülmüştü. Çin Uygurlara yönelik işlediği zulüm ve asimilasyonu saklamak için birbirinden farklı yöntemler kullanıyor.
-Bizim Türk olduğumuzu öğrenen Uygurlar gizlice sevinçlerini ifade etmeye çalışıyorlardı.
-Uygurların bakışlarında Çinli polislere karşı yoğun bir öfke hissettim. Onları tamamen asimile olmaktan koruyan da sanırım bu öfkedir.
-Türkiye’de “Doğu Türkistan’da bir sıkıntı yok, herşey bir Amerikan propagandası” diyen çevreler kamuoyunu aldatıyorlar.