Sırılsıklam/tum1haber/medya/kültür-sanat/Vedat Kan 

Palandöken Dağlarının kekik kokan, papatya kokan esintilerinin arasında inceden bir “sarı gelin” nağmesi dolaşırdı bir zamanlar. Sümmani Babanın hamurunda yoğrulmuş, Narman’ın masalımsı ve kırmızı topraklarının bağrından salınarak gelen, peri efsanesinin mısraları arasında serpilmiş ve hasret türkülerinin isyana dönüşen feryatlarının, sesi olan bir nağme…

Kimi zaman ağlamaktan başka çarenin olmadığını dillendirse de, umut yolculuğunun ta kendisiydi. Her ne kadar sevse de can-ı gönülden, candan öte; canısı olacak kadar. 

Hasretiyle yaşadı, hasretiyle kayboldu; ufkun, gökyüzüyle birleştiği ince çizgi üzerinde. 

Tıpkı sarı gelin gibi salınarak. 

Vedasız gidenlere sitem etse de hep, kendisi de ansızın karar verip; vedasız gidenler kervanının bir yolcusu olmuştu.  

Palandöken Dağları bahara çıkıp, sıcak yüreklere ışık saçmaya çalıştığı bir Mayıs ayında bir sevdalısını, bir yüreği sevda ateşleriyle yanan aşığını daha gönderiyordu meçhule doğru. “Sevme” onu benim kadar sevme diyerekten… 

Bir Mayıs esintisinin arasında, yüreklere ve gönüllere talip olarak; hoş bir seda, bir İbrahim Erkal geldi geçti, Palandöken heybetinden;

Neyine güveneyim, de get yalan dünya diyerekten…

Sazı kırılmış, teli kopmuş, hasretiyle yanarak küle dönmüş ve sözleri hal anlatmaya kifayetsiz kalan bir yarım şiir bırakarak ardında. Gönül evinde saklayarak, sırılsıklam âşık olarak ve sabahlara kadar şiir yazarak.

Kolay değildi; İbrahim Erkal’ı anmak, anlatmak… 

Yürek penceresinden, gönül perdesini aralayıp; hasret pınarlarının coştuğu sevda türkülerinin nağmesine kulak verip de, anlamaya çalışmak. 

Kolay değildi; bir İbrahim Erkal’ı unutmak…

Unutmadı işte.

Yaptığı sanatsal ve kültürel faaliyetleri ile adından sıkça söz ettiren bir sanatsever bir belediye başkanı vardı Palandöken’in. Sanata âşık, sanatçıya hürmetkâr ve sanat için can atan bir yürek. Kelimelerin manasında duyguya yoğunlaşarak yol bulmaya ve bu yolu da halkıyla paylaşmaya çalışan. 

Tıpkı sevgisini Erkal gibi halkına sunaraktan…

Palandöken Belediye Başkanı Muhammet Sunar; halkıyla her bütünleştiğinde, halkının hemen her yanına yöneldiğinde, bir değerini de yanı başında taşıdı hep. İşte o yüzden Unutulmadı ve unutulmayacaktı Erkal. 

Palandöken Belediye Başkanı Av. Muhammet Sunar’ın teşvik ve öncülüğünde; Palandöken Belediyesinin sanata ve sanatçıya katkısının bir örneği olarak gösterilen, çok özel ve güzide bir oluşum olan,  Selçuk İçoğlu hocamızın Şefliği ve yönetmenliğinde ve her birinin farklı ve duygulu güzel sesinden oluşan Türk Musikisi Topluluğu, tıpkı kendileri gibi nadide ve özel olan bir özel programa daha imza attı.

Palandöken Türk Musikisi Topluluğu sanatçılarının büyük bir yürek yoğunluğu ile birlikte seslendirdiği İbrahim Erkal şarkılarıyla, Erzurum ve Palandöken bir kez daha “bugün hava Erzurum” diyerekten andı.

Yüzlerce kişinin hınca hınç doldurduğu Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi salonunun merdiven boşluklarında dahi oturarak, ellerinde telefon ışıklarıyla eşlik ettikleri bu nadide gecede Erkal’ın bir kez daha unutulmadığını, unutulmayacağını ve şiir yürekli gönüllerde sonsuza kadar yaşayacağının ispatı olarak hafızalardaki yerini almış oldu. 

Dillerde her ne kadar “çare gelmez ağlamaktan” denilse de, “ayrılır mı et-tırnaktan” diye hemen ilave yapılarak, bu şehrin kendi ruhu olan İbrahim Erkal’ının asla ve asla unutulmayacağının tek ispatı olarak anılarda ki yerini aldı bu 11 Mayıs gecesi…