Hayatımız boyunca yaşadığımız, şahit olduğumuz bir çok olay ve duruma olan bakış açımız aslında zannettiğimizden çok daha önemli. Son zamanlarda özellikle medya aracılığı ile sürekli olumsuz yönde yansıtılan olay ve durum bombardımanına tutuluyoruz.
Haber kanalları, TV programları ve hatta diziler ile bu olumsuzluklar öyle bir empoze ediliyor ki zihinlerimize, çevremiz hayattan ümidini kesmiş, geleceğe umutsuzlukla bakan, yüzü asık insanlarla dolup taşıyor. Yaşam şartları elbette ki zor lakin diğer yanda sürüp giden bir doğal denge var. Bunu onca telaşın içinde kaçırıyoruz. Hayata sevgi ve merhamet penceresinden bakmayı deneyerek; bizleri bilinçli şekilde bir çıkmaza sürükleyen, psikolojilerimizi darmadağın eden unsurlara karşı uyanık olmak zorundayız. Eğer hem huzurlu ve mutlu hem de iyi bir insan olarak kalmak istiyorsak...
Dünya üzerinde yaşatılan insanlık dışı öyle çok olay var ki güya "teknolojinin ayyuka çıktığı insanların yaşamını kolaylaştırdığı" bu yüzyılda. Zihinsel olarak en ileri noktada olduğumuzu düşünürsek diğer taraftan da küçücük çocuklara savaş yükünün yüklendiği, kötülüğün egemenleştirilmeye uğraşıldığı bu zamanda mantığı, vicdanı olan insanların daha çok çaba göstermesi gerekiyor galiba... Merhametimizi ve insanlığımızı bir kenara bırakarak, yalnızca menfaat, ideoloji ve yanlış inançlarımızın bizlere öğrettiği şekilde davranırsak tüm dünyaya hâkim kılınmaya çalışılan bu bilinçli kötülük atmosferine bizde dahil olmaz mıyız düşünelim..
Kâinatın özünde sevgi ve merhametin olduğunu, Allah'ın yarattığı her bir zerrede görebilmek mümkün aslında. Dünyalık tüm arzu, istek ve hırs gözlüklerimizi çıkartıp sevgi ve merhamet nazarıyla hayata baktığımızda dünyanın cennetten bir farkı olmadığını, dünyayı el birliği ile insanların cehenneme çevirdiklerini görebiliriz. Medyada yer alan "İKLİM KRİZİ" "KÜRESEL ISINMA" gibi haberlere kulaklarımızı kapatıp doğada olup bitenlere bir bakabilsek yağmur yağma ihtimalinin pek olmadığı bir anda bile gökyüzünden inen Rahmet damlalarını görebiliriz mesela...
Fazla ütopik geldi tüm söylediklerim değil mi? Böyle bir dünya için bu kadar iyimserlik, toz pembelik fazla sanki... Oysaki aslında huzur ve mutluluk doğal ,iyi ve doğru şeylerde değil midir her zaman? Çocukluğumuzda kurduğumuz "Daha Güzel Bir Dünya" hayalleri aslında çok da zor değil... Mesele belki de yalnızca bizim değişimimiz... İnsan değişirse dünya değişir lakin...
Rumeysa Betül Doğan
02.04.2024
Eskişehir