Meral Akşener’in 10 Şubat’ta başlattığı seçim tartışmalarına Bülent Arınç ve Kemal Kılıçdaroğlu da dahil oldu. Arınç, “Halk size demez mi ‘vatandaş can derdinde, siz ne derdindesiniz' diye” sorarken, Kılıçdaroğlu “Hayır. Anayasa çok açık. Savaş olmadığına göre seçim ertelenemez” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile eski Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Mİlletvekili ve Meclis Başkanı Bülent Arınç’ın ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da seçimlere ilişkin açıklamalarda bulundu. 10 Şubat’ta konuşan Meral Akşener, “14 Mayıs’a yetişeceğini sanmıyorum. Ama 18 Haziran’a kalacağını sanıyorum. Biz siyasiler seçimin yapılması için üzerimize düşeni yapmak zorundayız.” demişti. Akşener’in yardımcısı Koray Aydın’ın “deprem seçim sonuçlarını etkiler mi” sorusunu “Buradan bir şamar yer” şeklinde yanıtladığı öne sürülmüştü. Bülent Arınç önceki gün Akşener’e cevaben iki sayfalık bir metin yayınlamıştı. Kılıçdaroğlu da “Yarından tezi yok yapılması gereken şey seçim tarihinin belirlenmesidir.” cümlelerini kurdu.

‘SEÇMEN KÜTÜKLERİ GEÇERSİZLEŞMİŞ’

Arınç hem psikolojik yönüne hem de teknik yönüne dikkat çekti. “Vatandaşlarımız şu an seçim değil yaşam mücadelesi veriyor.” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ı Meclis’te grubu bulunan parti liderleriyle istişare ederek bir defaya mahsus seçimi ertelemeye çağırdı. “Seçmenden bahsedilmezken seçimden bahsetmek nasıl mümkün oluyor?” diye çıkıştı. Genel seçimlerin 2024’teki yerel seçimlerle birleştirilebileceğini kaydeden Arınç şunları söyledi:   “Allah'tan korkun, hala enkaz altında cesetler var. Böyle bir dönemde acılarıyla yüzleşen vatandaşlarımıza karşı seçim propagandası mı yapacaksınız, oy mu isteyeceksiniz? Aday mı olacaksınız, miting mi yapacaksınız? Bunları hangi yüzle yapacaksınız? Seçmen yok, sandık yok. Halk size demez mi ‘vatandaş can derdinde, siz ne derdindesiniz' diye… Ortalama 15 milyon vatandaşımızın etkilendiği bu felakete maruz kalan şehirlerimiz TBMM'de toplam 85 milletvekili ile temsil ediliyor. Manzara o kadar acı ki; buralarda seçmen kalmamış. Hem seçmen kütükleri geçersizleşmiş hem de seçim yapmak hukuken ve fiilen imkansız hale gelmiş. Belki de seçime gidilirken Yüksek Seçim Kurulu (YSK) nüfus sayımı ile bu illerin kaç milletvekili ile temsil edileceğini yeniden hesaplayacaktır… Bu tercih değil zarurettir. Seçimlerin sadece savaş sebebiyle ertelenmesinin mümkün olduğunu söyleyenlere tek cevap yeterli olacaktır; bu hüküm var ama anayasalar kutsal metinler değildir, hukuki metinlerdir. Yasama organı her zaman anayasa maddesini ilga edebilir, değiştirebilir ve yenisini koyabilir.”

‘TEKNOLOJİ İLE AŞILABİLİR’

Kemal Kılıçdaroğlu da Arınç’a cevap verdi. “Ne demek bir defaya mahsus? Demokrasilerde böyle bir anlayış yoktur. Kabile devletlerinde bile bu olmaz. Kaldı ki Anayasa hiçbir yoruma yer vermeyecek kadar gayet açıktır.” dedi. Kılıçdaroğlu “Bakın, büyük bir deprem oldu, farkındayız. Göç hareketleri var, farkındayız. Ancak bugünkü teknolojik imkânlarla bu sorunlar kolaylıkla aşılabilir.” diye ekledi. Murat Yetkin’e konuşan Kılıçdaroğlu hükümetin seçimlerden kaçmaya çalıştığını iddia etti ve şöyle aktardı: “Hayır. Anayasa çok açık. Ancak savaş halinde seçim ertelenebiliyor. Savaş olmadığına göre seçim ertelenemez. Hiç kimse Anayasanın, yasaların dışında gerekçeler uydurarak kendisine özgü bir hukuk normu oluşturamaz. Anayasa var. ‘Türkiye hukuk devletidir’ diyorsak yapılamaz… Bir kere herkesin bir T.C. numarası var. Yüksek Seçim Kurulunda herkesin kimlik bilgileri bulunuyor. Adres değişikliklerini de kolaylıkla saptamak mümkün. Seçim tarihi netleştiğinde YSK oturur çalışır, bütün bunları düzenler, seçmen listelerini oluşturur. 14 Mayıs’ta olacaksa üç ay, 18 Haziran’da, zamanında yapılacaksa dört aydan fazla zaman var. Bu süre içinde YSK görevini aksatmadan rahatlıkla yapabilir… Yapılacak ilk iş, ivedilikle seçim tarihinin belirlenmesi ve YSK’nın da seçim hazırlıklarına başlamasının sağlanmasıdır. Yarından tezi yok yapılması gereken şey seçim tarihinin belirlenmesidir… Seçimin ertelenmesi taleplerinin altında seçimden kaçma iradesi var… Yapılması gereken, ister erken seçim olarak 14 Mayıs, ister zamanında 18 Haziran olsun, ivedilikle seçim tarihinin belirlenmesidir. Seçimden kaçmanın hiç kimseye bir yararı yoktur. Ancak zararını tüm ülke çekecektir.”