Öyle bir zamandan geçiyoruz ki; kim kimin yanında, kim kime dost ve kim kimin ipini tutuyor hiç belli değil. Şatafatlı bir yemek ayarlayıp, kendi ahalisinden davet ile eline bir mikrofon, karşısına üç-beş dinleyici alan kendisini veya emir aldığı noktayı haklı göstermek için neler yapıyor üzülerek izlemekteyiz. Bu günlerde nakarat şarkımız enflasyon ile mücadele ve bu mücadele esnasında başta halkımız olmak üzere, mevcut hükümetimize destek çıkmak moda oldu gibi, gibi… Amaç halkı düşünmek, halkın alım gücünü bir nebze olsun rahatlatmak, halkın hayatını idamesi esnasında işte böyle uzar gider bu serenat. Tabii ki hükümete karşı “yanınızda ve destekteyiz” görüntüsü vererek yaranmak ise başka bir boyut. Bu söylemleri yapanların yapmış olduğu iş ortada. Yapmış oldukları iş il alakalı olarak mağdur ettikleri vatandaşı geçtim, esnaf çeşidinden haberiniz var mı acaba? Bu sevda yüzünden kaç esnafın ocağına incir dikildi merak edeniniz var mı acaba? Rekabet ortamını ortadan kaldırarak, hep ben kazanacağım sloganı içerisinde acaba kaç esnafın kazancına ortak olduğunuzun listesini çıkardınız mı hiç? Ben yazayım birkaç tanesini; okul araç ve gereçlerini ve dolayısıyla bu sektöre bağlı tüm çeşitlerini satarak KIRTASİYELERİ… Un ve unlu mamullerinin tamamına yakınını raflarınıza koyarak FIRINLARI, PASTANELERİ… Et ve et ürünlerinin tamamına reyon açarak KASAPLARI… Tavuk ve tavuk ürünlerine reyon açarak ŞARKÜTERİLERİ… Meyve ve Sebze köşeleri açarak MANAVLARI… Balık ve çeşitlerine girmek istemiyorum artık. Daha sayayım mı? Çiçek ve süs eşyasını, takı ve kozmetiğini, giysisini, ayakkabısını, hırdavatını, mobilyasını, halısını, beyaz eşyasını, elektronik eşyasını ve aklıma gelmeyen bir sürü sektörü yazmadım. Bunlar yetmezmiş gibi bir de kapınızın önüne bir servis aracı koyarak taksicilerin bile kazancına ortak oldunuz… E yeter da, kurbanız olayım. Yeter valla… Bir de kalkmışsınız mahalle bakkalının haklarını savunarak, halkın yanında ve devletin destekçisi olduğunuzu beyan ediyorsunuz. Tek dayanağınız da il istihdamına sağladığınız katkı. Verdiğiniz vergi… O İstihdam katkınızın ve ödediğiniz vergilerin ne aşamalarda olduğu başka bir konu şimdi zamanı değil ama lütfen kendinizi mahalle bakkalı ile küçük esnaf ile aynı kulvarda görerek haklı çıkarmaya kalkmayınız. Sizin kamyonlar ile aldığınız ve hatta tarlada aldığınız malı ve hatta gemilerle Çin’den getirttiğiniz malı, bu garibim esnaf burada adet bazında veya tek koli bazında birkaç fiyatı fazlasına alarak rafına koyup, ekmek parası kazanmaya çalışıyor unutmadınız umarım. Şimdi bütün bunları bir kenara koyarak, madem bu kadar samimisiniz gösterin samimiyetinizi ve küçük esnafın hakkını yine küçük esnafa vererek işe başlayın. Olmaz, bunu sizde biliyorsunuz, biz de. O yüzden rahat ve bir o kadar da emin adımlarla mikrofona yürüyerek sizden olanlara, onların anladığı dilden ama bizim yıllardır anlamadığımız şeyleri söyleyip duruyorsunuz. Ama utandığımızdan; anlamadığımız halde anlamış gibi görünüp, sustuğumuz ve kabullendiğimiz günler bitti artık. Seçimler yakın. Çok şükür… Ve bu seçimlerde ilk sırayı, bu konu ile alakalı olan kanun taslağını masaya koyacak olan projeler alacak bilesiniz. Halkını koruyan, esnafını koruyan… Nasıl mı? Gayet basit ve çok kolay, yeter ki ciddi ve samimi olunsun. Mesela m2 ye göre ve şube sayısına göre eleman çalıştıran marketler şehir içinde açsın şubesini. Mesela aynı ilçede, her mahallede 1 tane olarak. Yazmaya çalıştıklarımız sadece bir fikir. Kanun koyucu bu hususta daha kaliteli bir çalışma yapacaktır, biz sadece kimin ne kadar samimi olduğunu göreceğiz hepsi bu. Bence birilerinin samimi olduğunun ispatının tam zamanıdır.