Özbekistan'ın başkentini neden ziyaret etmelisiniz?
Özbekistan’dan bahsedildiğinde, akla hemen Semerkand, Buhara veya Hive gibi tarihi şehirler gelir. Ancak Taşkent de kalbimde iz bırakan bir şehir oldu; çünkü burası çok sayıda etkinliği bir araya getiren, asla sıkılmayacağınız bir başkent. Tarihi yapılar ve kalıntılardan büyük alışveriş merkezlerine, muhteşem müzelere ve Taşkent’in büyük pazarına kadar şehirde sunulanları tam anlamıyla deneyimlemek için en az 4 gün geçirmenizi öneririm. Ben şahsen Taşkent’e 4 kez gittim ve her seferinde en az 4 gün kaldım; buna rağmen şehrin sunduğu etkinliklerin sadece bir kısmını deneyimleyebildim.

Özbek tarihi, dünyanın en zengin tarihlerinden biridir. Karahanlılar döneminden Buhara Hanlığı’na, Timur ve Babürler’in zengin tarihine kadar Özbekistan’ın geçmişi olağanüstü bir derinliğe sahiptir.

Emir Timur Müzesi
Timur İmparatorluğu, tarihin en büyük imparatorluklarından biridir ve sanat, mimari, bilim ve edebiyat üzerindeki etkisi dikkat çekicidir. Anadolu’dan Güney Asya’ya, Rusya’ya kadar Timur sanatının ve tarihinin etkilerini görebilirsiniz. Bu imparatorluk, Babürlerin kurduğu Babür İmparatorluğu’na da zemin hazırlamıştır; örneğin Tac Mahal bu dönemin mirasıdır. Bu nedenle Emir Timur Müzesi’ni ziyaret etmek kesinlikle kaçırılmaması gereken bir deneyimdir. Timur tarihi konusunda uzman biri olarak, bu müze benim dünya çapında en sevdiğim müzelerden biri olabilir. Müze, Timur hanedanını etkileyici bir şekilde anlatıyor. İç mimarisi ise Özbek/Timur sanatını yansıtıyor ve gerçekten büyüleyici. Müze, Taşkent’in kalbinde yer alıyor ve Emir Timur’un mirasına adanmış canlı bir sanat eseri gibi. Müzenin girişinde sizi karşılayan büyük kubbe ve devasa avize, Timur motifleriyle süslenmiş. Renkli duvar freskleri, detaylı mozaikler ve tarihi tablolar sizi Timur’un büyük destanlarına götürüyor. Günümüz Türkiye’sinden (Yeşil Camii) Rusya’ya (St. Petersburg Camii) kadar Timur mimarisinin etkilerini görebilirsiniz. Tarihe ilgi duyanlar, kültür meraklıları veya sadece güzellik arayanlar için Emir Timur Müzesi, Özbekistan seyahatinizin vazgeçilmez bir durağıdır.

Özbekistan Uygulamalı Sanatlar Devlet Müzesi
Sanat, halı dokuma, giysi ve tablolar açısından son derece etkileyici bir müzedir. 1997 yılında Özbekistan Kültür Bakanlığı’na bağlanarak “Ulusal Uygulamalı Sanatlar Müzesi” statüsünü almıştır. 19. yüzyılın ilk yarısından günümüze kadar uzanan dönemde ustalar tarafından yaratılmış paha biçilmez sanat eserleri müze arşivlerinde korunmaktadır.

Hazrati İmam Kompleksi
Özbek mimarisine devam edecek olursak, beni büyüleyen yerlerden biri de Hazrati İmam Kompleksi oldu. 16. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar uzanan mimari bir anıttır ve Olmazor semtinde yer alır. Bence Özbekistan’ın en kutsal ve görkemli mücevherlerinden biridir. Taşkent’in kalbinde yer alan bu tarihi ve dini kompleks, İslam mimarisinin gerçek bir hazinesi ve huzur dolu bir mekândır. Hazrati İmam Camii, Barak Han ve Muyi Muborak medreseleri ile 10. yüzyılın saygın âlimi Kaffal Şaşi’nin türbesi bu komplekste yer alır. Turkuaz kubbeleri, mavi mozaiklerle süslenmiş cepheleriyle mimari güzellik ve dinginlik sunar. Kompleksin adı, Taşkent’in en ünlü imamlarından biri olan Aboubakr Muhammad Kaffal Shashi’den gelmektedir. Kendisi Taşkent ve Bağdat medreselerinde eğitim almış büyük bir İslam âlimidir.

Taşkent’in Modern Yüzü
Şehir, modernlik ile geçmişin izlerini bir araya getiriyor. Bu nedenle modern tarafını da keşfetmek faydalı olacaktır. Taşkent Televizyon Kulesi, Magic City, Bağımsızlık Meydanı, Taşkent City, Seoul Mun gibi sayısız yeni yapı görülebilir. Alışveriş meraklıları için Taşkent City Park, sonsuz mağaza seçeneğiyle dikkat çekiyor.

Magic City, City Park ve Seoul Mun
Taşkent’te en sevdiğim şeylerden biri, farklı yerlerde kendinizi başka şehirlerde gibi hissetmeniz. Örneğin Seoul Mun’da Seul’deymiş gibi, City Park’ta Paris ve New York’ta, Magic City’de ise Türkiye’deymiş gibi hissediyorsunuz.

Seoul Mun
Seoul Mun, gelenek ile modernliğin buluştuğu büyüleyici bir atmosfer sunan, Taşkent’in en gözde bölgelerinden biridir. Kore estetiğinden ilham alınarak tasarlanmış bu yürüyüş ve dinlenme alanı, şehir merkezinde bir kanal boyunca uzanır. Gece aydınlatması burayı kartpostal gibi bir manzaraya dönüştürür. Su üzerindeki ışık yansımaları, zarif köprüleri ve kozmopolit havasıyla Seoul Mun, unutulmaz anılar yakalamak için ideal bir yerdir.

Magic City
Taşkent’e her gittiğimde mutlaka uğradığım yerlerden biri Magic City. Temizliği, güzelliği ve düzeniyle mutlaka görülmesi gereken bir yer. Disneyland’ı andıran bir saray, göl kenarında ünlü restoranlar, mağazalar ve dünya mimarisinin yeniden inşa edilmiş örnekleri (Registan, Londra’daki Big Ben gibi) burada yer alıyor. 2021 yılında açılan Magic City, eski bir Sovyet parkı üzerine kurulmuş 21 hektarlık bir alanda yer alıyor. Alışveriş merkezi ile temalı eğlence parkının birleşimi olan bu yer, özellikle gün batımında kalabalıkları kendine çekiyor. Işıklı ve müzikli fıskiyeler, restoran terasları ve mağazalarla dolu. Parkın sokakları Paris, Barselona, Londra, Berlin gibi şehirlerin mimari tarzlarında tasarlanmış. Üstelik giriş ücretsiz!

Besh Qozon
Son olarak, seyahatinizi Besh Qozon’da sonlandırmanızı öneririm. Özbek mutfağı dünyanın en lezzetli mutfaklarından biridir. Özbek pilavı (plov), UNESCO tarafından tanınmış ve dünya çapında ünlüdür. Bu nedenle Besh Qozon’a uğramanızı şiddetle tavsiye ederim. Burası pilavı denemek için Taşkent’in en ünlü yerlerinden biridir, hatta dünya çapında bile olabilir. Restoran, dev kazanlarda pişen pilavı izleyebileceğiniz ve farklı pilav çeşitlerini tadabileceğiniz bir gastronomik deneyim sunar. Ayrıca samsa ve achik-chuchuk salatası gibi diğer Özbek yemeklerini de deneyebilirsiniz.

Derya Soysal