İsrail medyası Pazar günü, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Hamas ile devam eden ateşkes görüşmelerini kasıtlı olarak engellediğini ve anlaşmanın bir sonraki aşamasına geçilmeden önce anlaşmayı rayından çıkarmayı amaçladığını ortaya koydu .

Katar'a gönderilen İsrail heyetinin gerçek yetkilere sahip olmadığı ve bunun Netanyahu'nun daha fazla Filistinli tutuklunun serbest bırakılmasını ve Gazze'de kalıcı ateşkesi güvence altına alacak bir anlaşmayı ilerletme konusundaki isteksizliğini gösterdiği belirtiliyor.

Haaretz gazetesi, heyetin Doha'daki varlığının sadece göstermelik olduğunu belirten kaynaklara dayandırdı.

"Netanyahu, bir sonraki aşamaya geçmek istemediğini oldukça açık bir şekilde belli ediyor" diyen bir kaynak, ateşkesi siyasi açıdan zararlı gördüğünü söyledi.

Raporlar, Netanyahu'nun İsrailli tutsakların özgürlüğünü güvence altına almaktan çok "İsrail'in" aşırı sağcı gruplarını yatıştırmakla ilgilendiğini gösteriyor. Kaynak, "Sağcı seçmenler, Hamas'ı yenemediğimizi ve onun çalışanlarının silahlarla dolaşmaya devam ettiğini sahada görüyor" açıklamasında bulunarak, Gazze'de Hamas tarafından düzenlenen bir tutsak serbest bırakma etkinliğinde Netanyahu'nun "tam zafer" elde etme iddiasıyla alay eden bir pankarta atıfta bulundu.

Anlaşmayı Zayıflatma Çabaları

Haaretz'e göre , Netanyahu'nun engelleme taktikleri ateşkesin tamamen bozulmasına yol açabilir. Analistler, "İsrail'in" taahhütlerini yerine getirmeyi reddetmesini fark eden Hamas'ın daha fazla esir serbest bırakmayı durdurabileceği konusunda uyarıyor.

"Hamas aptal değil," dedi bir kaynak. "Müzakerelerin siyasallaştırılmasını, Netanyahu'nun sırdaşları Ron Dermer ve Gal Hirsch'in [müzakerelerin dümenine] yerleştirilmesini, [Maliye Bakanı Bezalel] Smotrich ve sağcı bakanların hükümeti dağıtacakları yönündeki tehditlerini görüyorlar. Bunun nereye gittiğini anlıyorlar."

Channel 12, Netanyahu'nun heyeti yalnızca teknik konuları görüşmek için gönderdiğini ve ateşkesin ikinci aşamasını müzakere etmek için göndermediğini doğruladı. Yetkililer, "Bu heyetin gerçek bir yetkisi yok. İkinci aşamayla ilgili hiçbir şeyle ilgilenmeyecek." dedi.

Heyette, Netanyahu tarafından süreçten uzaklaştırılan güvenlik teşkilatı başkanı Ronen Bar'ın yerine, hükümetin rehin alma müzakerecisi Gal Hirsch'in yanı sıra Şin Bet'in bir yetkilisi de yer aldı.

Hamas yetkilileri, "İsrail'in" kötü niyetli yaklaşımının düşmanlıkları yeniden alevlendirebileceği konusunda uyardı. Hamas politbüro üyesi Basem Naim , AFP ile yaptığı bir röportajda, "İsrail'in" yükümlülüklerini yerine getirmemesini eleştirdi. "İlk aşamanın uygulanmasındaki gecikme ve taahhüt eksikliği" ve "İkinci aşamaya girerken Filistinli müzakerecilere baskı yapma girişimleri, bu anlaşmayı kesinlikle tehlikeye atıyor ve bu nedenle durabilir ve çökebilir" dedi.

Anlaşma Tehlikede

42 gün sürmesi planlanan ateşkesin ilk etabı, Hamas'ın yüzlerce Filistinli tutuklunun serbest bırakılması karşılığında 33 kadın, çocuk ve yaşlı tutsağı serbest bırakmasını öngörüyor. Bu tutukluların çoğu suçlama olmaksızın alıkonuluyor.

Bir sonraki aşamada, eğer bu gerçekleşirse, "İsrail"in ek Filistinli tutukluları serbest bırakması, askeri saldırıyı durdurması ve kalan tutsakların serbest bırakılması karşılığında Gazze'den çekilmesi gerekecek.

Son serbest bırakmanın ardından 7 Ekim'de alınan 251 kişiden 73'ü Gazze'de kalırken, en az 34 kişinin öldüğü doğrulandı.

Hamas şu ana kadar mevcut ateşkes kapsamında 21 tutsağı serbest bıraktı, Kasım ayındaki kısa bir ateşkes sırasında ise 105 kişi serbest bırakıldı. Buna karşılık, "İsrail" binlerce Filistinli sivili öldürerek ve Gazze'deki kuşatmasını sürdürerek şiddetli işgaline devam etti.

"İsrail" ayrıca aralarında çocukların, gazetecilerin ve aktivistlerin de bulunduğu binlerce Filistinli tutukluyu da tutuyor ve bunların çoğu insanlık dışı muameleye maruz kalıyor.

Siyasi Hesaplamalar

İsrail medyası, Netanyahu'nun öncelikli kaygısının barışı sağlamak veya esirlerin güvenli bir şekilde geri dönmesini sağlamaktan ziyade, aşırı sağcılar arasındaki siyasi konumunu korumak olduğunu öne sürüyor.

Walla, heyetin Katar ziyaretinin büyük ölçüde sembolik olduğunu ve anlaşmanın tam olarak uygulanmasını istediğini ifade eden ABD Başkanı Donald Trump'ı yatıştırmayı amaçladığını bildirdi.