Bugün, 23 Aralık 2025 Salı
  • BIST 100

    14197,16%-0,23
  • DOLAR

    42,80% 0,02
  • EURO

    50,29% 0,26
  • GRAM ALTIN

    6075,15% 1,74
  • Ç. ALTIN

    9754,73% 1,17

NE DEPREM TESADÜFTÜ NE DE İKLİM!!

NE DEPREM TESADÜFTÜ NE DE İKLİM!!

Köşe Yazarları 8.06.2023 13:01:27 0
NE DEPREM TESADÜFTÜ NE DE İKLİM!!
Hasan BARIN- NE DEPREM TESADÜFTÜ, NE DE İKLİM!   [caption id='' align='alignnone' width='750'] Deprem[/caption] İnsanların acıları, kayıpları üzerine, hazır acı potansiyelinin üzerine yazımı inşa etmeyi kendime yakıştıramadığımdan; bu başlıkta yazıyı yazacağım dememe rağmen yazmak için bazı acıların en azından az da olsa körelmesini bekledim.   Depremden hemen sonra, bu bir deprem değil, saldırı demiş bunun sebeplerini birçok gazetede yayınlanan, bu konuda yazımda anlatmıştım. Bu yazımı daha iyi anlayabilmeniz için yazımdan önce linkini verdiğim yazıyı okumanızı tavsiye ederim.   https://axar.az/news/gundem/726181.html   Gelelim nacizane bilgimle kelam etmeye: Depremin deprem değil saldırı olduğunu anlattığım yazımı okuyan ve  fikirlerimi bilen  isminin açıklayamayacağım stratisyen, tecrübeli gazeteci abimden yazım yayınlandıktan bir telefon geldi: 'Hasan, haklısın, ne deprem ne hava şartları rastlantı değil, gerisini karşılıklı oturur konuşuruz' Daha sonra ise bu konudaki fikirlerimi farklı siyasi düşüncelerde olan gazetecilerle konuşup istişare ettik. Anladım ki; Depremi, saldırı olduğunu sadece bir ben  düşünmüyordum, hepimiz aynı fikirdeydik. Diğer ülkelerin bilim ve siyaset  insanlarından da aynı türde açıklamalar duydum.   Prof. Dr. Naci GÖRÜR; Depremi başka bir ülkenin gerçekleştirdiğine inanan ben gibi insanlara öncelikle bir güzel hakaret ediyor, sonra da depremin su ile tetiklenenebileceğini ifade eden konuşmasını dinledim. Biz, hakaret, küfür, tehdite alışkınız. Hocamın canı sağolsun o ayrıda; Sayın Hocam, biz deprem oluşturuldu demiyoruz; zaten gerçekleşecek olan deprem tetiklendi öne alındı diyoruz. Yani sizin söylediğinizi söylüyoruz. Aynı şeyden bahsediyoruz. Ayni seyden bahsedip anlaşmamak Türk Milleti'ne has bir özelliktir olduğundan Ben şuna inanıyorum: Bilim insanlarının bildiği bilimin üstünde, günlük hayatta da geçerli, bilim insanlarının bilmediği görmezliğe geldiĝi, bilim içinde ayrı bir bilim vardır.   Bu bilimin, bilginin gücünü bırakın moderrn laboratuvarlarda yapılan deneylerle ispatlanan bazı bilimsel bilgileri günlük hayatta da basit deneylerle bir şekilde ispatlamak ta mümkündür.   Su deyince buyurun suyun gücünü ispatını sağlayan basit bir deney: Aynı süre aralıklarla betondan aynı damlayan su damlacığınin belirli bir süre sonra betonda bıraktığı etkiye hiç şahit oldunuz mu? Buyurun bu etkiyi bir de deneyebiliyorsanız vücudunuzda deneyin: Kafanızı sıfır numara tıraş ettirin, yukarıdan aynı sürede aynı yükseklikten kel kafanızın hep aynı noktasına bir damla su damlayacak şekilde bir düzenek ayarlayın. Kafanıza birer damla su damlamaya başladıktan sonra,  zaten dayanamazsın ama  beş dakika sonra beyninizde oluşan tahribatı siz söylemezseniz de beyniniz size söyler.   Önemli not: Kel olan veya hafif keli olanların ayriyeten berbere gidip saçlarını sıfır numara kestirmesibe gerek yok; onlar damlayacak suyu kel olan bölgeye düşecek şekilde kelliklerinin konumuna göre ayarlaması yeterlidir. Çinliler, bunu işkence yöntemi olarak kullanırlar, önermem ama yaparım diyene aha kel aha meydan, aha da damla.   Seste çok güçlüdür. Bombanın, uçağın sesinden camların kırıldığının basit bilgileri bir kenara bırakalım. Uygulamak isteyene bir de sesin gücüne dair bir deney: Hiçbirşey olmayan bir odaya geçin. Aynı zaman aralıklarıyla kısa süreli sesler gönderecek bir ses cihazı ayarlayın. O sws aletinden çıkan kısa süreli ses, belirli bir süre sonra sizin beyninizde bomba etkisi yapmaya başlar. Her iki deneyde de gerçekleşecek güç, belirli bir süre sonra gücünü katlayarak beyinde rezonans etkisi yapar. Ben, suydu, kel olmaktı, odaydı, müzik aletiydi bunlarla uğraşamam diyenlere; basit bir gücün nasıl artıp katlandığına dair her yerde evinde bile uygulayabileceĝiniz çok basit bir deney: Elinize bir kadın kol çantası alın, yengem izin verirse onun çantası da olur. (Vermezse o çantayı, yengemin gücüyle birleşen çantanın gücünü kısa sürede de olsa taşımak istemiyorsanız yengeme üstelemeyin.) Bir elinize çantayı alıp, iki kolunuzu da omuz hizasında kaldırın. Belirli bir süre sonra elinizdeki kol çantası büyük bir ağırlığa dönüşecek, taşıdığınız ağırlık, ağırlık taşımayan kolunuzu da etkileyecektir. Bu şekilde yarım saat durabilerek bunu karşımda da yapabilirim diyrn varsa buyursun karşımda yapsın. Yapabilirse, Merkez Bankası'ndan yeni basılmış, isterseniz üzerine  imzamı ds atabileceğim 200 TL'yi hediye edeceğim.   Denemeden önce size hatırlatırım.  Bunu bir milli boksör sadece ön yedi dakika;  iriyarı bir adam  ise gözümün önünde sadece dokuz dakika yapabildi.   Hafiften olsa bir güç, canlı veya cansız varlık karşısında zamanla dayanılmaz bir güç oluşturur.  (Bu da yerçekimi ile birleşerek oluşan bir nevi Rezonans etkisi) Hayatta karşılaşıp kendinizde uygulayabileceğiniz bir çok örnek veririm ama; Hatay Depremi ile ilgili yazdığım yazıdan sonra bana sıkça sorulan 'Deprem oluşturacak teknoloji var mı'  sorusuna basit deneylerden sıyrılarak, daha bilimsel cevap vermeye de çalışayım: 80'li ortaokullu yıllarım, Bilim ve Teknik Dergisi'nde okuduğum makaleden:   Mars'a gönderilecek bir uzay aracının Mars'a gidinceye kadar yakıt sorunu olmadığı, sorunun dönerken olduğu, bunun da Mars'ta bulunan buzun eritilip su haline dönüştürüldükten sonra sudaki hidrojenin yakıt olarak kullanabileceği yazıyordu. Peki, Dünya'daki su, hala niye yakıt teknolojisinde kullanılmıyor? Dünya'daki suda hidrojen olmadığından mı? Günümüzde; Şu an araç 255 milyon km uzaklıktaki Mars'a gitti, üstüne üstüne üstük birçok yeteneği olan bir araçta yüzeyine indi ve kildir kildir Mars yüzeyinde dolaşıp şakır şakır fotoğrafını çekip Dünya'ya gönderiyor. Hangi enerjiyi kullandığını bir kenara bırakın, buyurun günümüzdeki kullanılan teknoloji!   90'lı yıllar: Bir Amerikan Üniversitesi, Güneş'teki enerjiyi elde edip bunu bir fanusta hapsetmeyi başardıklarını açıkladı. Sonra başka bir üniversitede bu deneyi gerçekleştirdiğini kamuoyuna duyurdu. Diğer, diğer üniversite derken sıra bizimkilere geldi. Dünya'da beşinci olarak Ege Üniversitesi Füzyon Deneyi diye adlandırılan bu deneyi gerçekleştirildiĝini açıkladı. İnanmıyorsanız İnternette araştırın diyeceğim diyeceğim ama benim o zamanlar bizzat takip ettiğim bu deneylerle ilgili haberlerin hepsi de insan hafızasından silinmek istercesine silinmiş. Ama benim hafızamdan silinmedi!   İnanmayan bu konularla ilgilenen ve hafızası en az ben kadar iyi olan birine sorabilir.   Yakın zamanda ise; Nükleer santrallerde kullanılandan farklı olarak, daha az atığı olan havayı daha az kirleten deney olan Manyetik Hapsetme Füzyon deneyi gerçekleştirilerek, Güneşin yüzeyindeki sıcaklıktan en az yüz kat daha fazla sıcaklık elde edildi. Bu sıcaklık 3 milyon santigrat derece olarak ölçüldü. Bazı bilim insanları bu sıcaklığı yüz milyon santigrat dereceye kadar çıkarsa da; alt sınır olan 3 milyonu ele alırsak, sigaranın ucundaki sıcaklığını 300 santigrat olduğunu hatırlatır, 300 santigrat derecenin gücünü denemek isteyene sigaranın ucuna fazla değil hafiften dokunmasını tavsiye ederim. (Denemek istiyorum ama sigaram yok diyene tarafımdan sigara ikram edilir)   Bu arada insanoğlu, nükleer yakıt olarak kullandıĝı, koca koca gemilerini onlarca yıl hareket ettirme enerji gücüne sahip, elde edebildiği ama yok edemediği çok tehlikeli olan Plutonyumu keşfetti.   Bulutların hareket yönünü değiştirerek, istenilen yerlere yağmur yağması için yağmur bombasını keşfetti, ama ani esen rüzgarla bulutların kontrolden çıkıp yanlış yere çok fazla yağmur yağıp felaket oluşturulmasından korkulup kullanılmadığı söylendi. Ya kullanılmışta, kullanıldığını biz bilmiyorsak!   Fransa, ard arda yaptığı beş nükleer silah denemesi yapınca, deneme yaptığı yerlerin uzağında bile depremler olmaya başladı. Fransa uyarıldıktan sonra denemeleri kesince depremlerin de haberi olmuş olsa gerek depremler de kesildi.   Son Hatay depreminden sonra da, ABD gökyüzüne füze atınca, depremin bu yaptığı denemelerden kaynaklandığı ile olduğu suçlaması gelince; 'Alakası yok, depremden önce de bilmem kaç tane attık' diye resmi ağızdan  açıklama yapmak zorunda kaldı.   Küba'da, ard arda depremler olunca, Küba Lideri Fidel Castro; 'Bu depremleri ABD, yapıyor' diye açıklama yaptı. Bu açıklamaya ABD en üst ağızdan 'güldürmeyin bizi' diye açıklamayla cevap verdi. Gülen sadece ABD değildi; ben de Castro'nun açıklamasına gülmüştüm ama ne manidar rastlantıysa, Castro'nun bu açıklamasından sonra Küba'daki depremler durdu. Ne enteresam değil mi bu bilgi de internetten silinmiş!   'Asrın deneyi' diye reklamı yapılan; 'Tanrı parçacığı bulma' diye de adlandırılan deney gerçekleşmeden;   İsviçre'deki CERN'de (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi) bulunan, dünyanın en büyük ve en güçlü parçacık hızlandırıcısı olan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı çalıştırılmadan önce depremi tetikleyebileceği  kabul eder tarzda insanları ; ' Ne olacağıni bilmiyoruz, kontolümüz dışında birşey olabilir; fay hatları tetiklenebilir, Dünya'da önü alınamaz büyük depremler olabilir' diye bilim insanları üzerine basa basa deneyde yapacakları uyardı hatta hatta yapmamalarını istedi. Deney oldu; şükür korkulan olmadı!   Sizi bilmem de benim aklıma şu soru geliyor: Bu teknolojiye sahip olan Dünya; bilim insanlarının fay hatlarına su basılırsa deprem tetiklenebilir diye kabul ettikleri suyla gerçekleştirebilecekleri tetiklemeyi, anlattığım ve bilmediğimden dolayı anlatamadığım teknolojiyle mi gerçekleştiremeyecek.   Diyelim ki sadece suyla depremi tetikleyebiliyoruz; gezegeninin adının Mars değil Dünya olduğunu, deprem bölgesi ve yakınlarındaki bölgelerde petrol arayan birçok ABD şirketinin de olduğunu hatırlatırım.   İlk yazımı yazınca bana soranlar oldu; İyi de niye İstanbul değil? Cevap vereyim: Deprem, enerjinin dönüp sıkışmasıyla olur. İstanbul'da deprem olalı yirmi dört sen oldu yani yirmi dört senelik  enerji birikti. Hatay'da ise en son şiddetli deprem 13 Ağustos 1822'de olmuş. O da 7.0 şiddetinde, tahmini on bin kişinin ölümüne yol açan deprem. Dolayısıyla da Hatay'da, iki yüz senelik enerji birikmiş, bazı bilim.insanlari ise beş yüz senelik der ama biz iki yüz kabul edelim. Matematiksel orantı kurarsak, İstanbul'da birikenden sekiz katından fazla!   Ve bu güç,  deprem tetiklenerek önceye alındı! Bunu kendi beyninizde analiz etmeniz için, Anlatmak istediğimi anlatabildiğimi tahmin ederek; ' Zaten olacaktı ama o zaman, iklimin birkaç gün çok kötü olduğu bu zaman mıydı?'  sorusunu kendinize sormanıza rica edeceğim! Ve Aynı gün olan çok şiddetli ve ölümcül olan ikinci depremde mi rastlantıydı? İnsan deli olunca aklina geldikçe geliyor, buyrun bir deli soru daha; Zarar görmesin ayrı da, ABD üssü olan, bi lerce ABD askerinin, onlarca nükleer ve gelişmiş pahalı silahın bulunduğu, depremin merkezinin dibindeki İncirlik niye hiç zarar görmedi?   ABD'nin, depremden hemen sonra, hedef şaşırtıp kabahat savmak amacı düşündüren, yerin altına, yüzeyine değil; gökyüzünün üstüne bakın der gibi; 'Gökyüzünde tanımlayamadığımız cisimler görüyoruz' açıklamasını, açıklama yaptığını da hafızama yazdım. Şimdi de buraya yazıyorum! (İnanmayan gazete arşivlerine baksın)   Tekrar söylüyorum: Deprem tetiklendi dememe rağmen, bunu deprem oluşturuldu olarak anlayanlara tekrar söylüyorum; deprem oluşturulmadı, deprem  tetiklendi. Anlatmak istediğini çok basit bir örnek daha vererek örnek kotamı doldurayım: Havayla şişirilmemiş bir balon düşünün, tırın altında kalsa da patlamaz çünkü içinde baskı oluşturacak enerji yoktur! Doğru mudur? Peki, balonu iyice şişirin bir alana bırakın. Zamanla içindeki hava, balondan çıkmak için çeperlere (Balonun kenarlarına) baskı uygulamaya başlar. Fizik ve kimya kuralıdır,  sıcağı görünce bu hareketlenme artar. Her iki halde de içindeki hava, eğer küçük bir delik bulamazsa balon belirli bir süre sonra patlar. Patlamanın zamanını öne çekmek isterseniz balonu sıcaktan etkilenmesini sağlarsınız.   Eğer hemen patlatmak gibi derdiniz varsa iğnenin ucu size yardımcı olacaktır.   İğnenin ucuyla basit olarak yapılanın benzeri teknolojik olarak yapılmıştır. Ben ve ben kafalılar böyle düşünüyor.   Bazılarınızın, 'O bölgedeki binaların çürük olan durumu ne olacak, onu niye gözardı ediyorsun' dediğini duyar gibi oluyorum.   Haklısınız da, bunu sen-ben biliyoruz da, Türkiye'nin üç noktasına yer altı seslerini dinlemek için cihaz yerleştiren; deprem 7.1 şiddetine diye Türkiye açıklama yaptığında; 7.1 değil, 7.4 diyerek karşı açıklama yapan ve dediği doğru çıkan ABD bilmiyor mu? Şu gün çok soğuk olacak diye uyarı yapılırken tam o uyarı yapıldığı günün deprem iki şiddetli deprem olması da ayrı uzun bir yazı konusu! Haksız mıyım? Vatanımda bir daha böyle böyle felaketler olmamasını dileyerek, Kasmadan açıkça yazacağım: Deprem de iklim de rastlantı değil, Bunu yapan ABD ve bilip sessiz kalanlar da yandaşları!   Yazdıklarım büyük olasılıkla ilerde açıklanacak ve çok büyük olasılıkla da ben yaşamıyor olacağım. Öyle bir imkanım olmayacak ama; ama imkanım olsa bile elli bin Canımın Can acısı hiç geçmeyeceğinden; haklıymışsın diyene de, yazmış söylemiştim haklı çıktım bile demek istemezdim. Hidrosfer, İyonesfer ve Alaska'daki üs, uzaylılar muhabbetine girip yazıyı daha fazla uzatmak istemiyorum. Merak eden araştırır.   Bazı bilim insanları ise; Depremin Amerikan HAARP teknolojisiyle yapıldığına inanmıyorum, inanananlar deyip ben fikirli olanlara saydırır. Birşey söyleyeyim ama kimseye söylemeyin; ben de inanmıyorum, simdiki teknoloji daha ilerisi, o dediğiniz otuz sene önceki teknoloji.   Anafikrinde, Amerikalıların bile hem fikir olduğu, anlam yüklü, uydurma, yakıştırılan ve yakışan bir hikaye ile yazımı bitireyim: 'Tanrı, Amerika Kıtası'nı yaratıp, uzun uzun hayranlıkla bakıp çok güzel oldu ama  böyle olmaz dengesiz oldu dengelemem lazım' demiş. Dengelemek içinde Amerikalıları yaratmış.   Sağlık, huzur, saygıyla kalın!   Hasan BARIN Araştırmacı-Gazeteci-Yazar

Haber Editörü

Hakan Dikmen 1

hakandikmen30@gmail.com
Yorum Ekle

Rusya ile Venezuela'dan Karayipler görüşmesi

TERME KIR KAPALI SPOR SALONU TAMAMLANDI

Zelenskiy: Savaşı sona erdirmek için barış planı mevcut

Rusya: Ukrayna ve Avrupa ülkelerinin, Rusya ile ABD arasındaki diyaloğu baltalamaya çalışıyor

İzmir açıklarında düzensiz göçmen hareketliliği

ABD, Karayipler'deki deniz üssünü yeniden faaliyete geçirdi

Kasten öldürme suçundan 10 yıl hapis cezası bulunan firari yakalandı

BM: Gazze'ye insani yardımların girişine getirilen engellemeler kaldırılmalı

Malatya'da otomobil ile motosiklet çarpıştı: 1 yaralı

Belarus, Rus Oreşnik füze sistemlerini konuşlandırıyor

Niğde'de işçi servisi ile otomobilin çarpıştı: 13 yaralı

Samsun Valiliği İl Spor Güvenlik Kurulu Toplantısı Gerçekleştirildi

Tekkeköy’den Vali Orhan Tavlı’ya Ziyaret

Küçük Muhammed kumbarasındaki parayı Gazze'ye bağışladı

SON DAKİKA | SURİYE

6,9 Milyar Liralık Sahte Fatura Soruşturmasında 21 Tutuklama

İçişleri Bakanı Yerlikaya’dan yeni yıl tedbirleri toplantısı

Danimarka’dan ABD'ye Grönland tepkisi

Antalya Ultra Maratonu’na Geri Sayım Başladı

Kocaeli 'Anne Şehir' ile 1 yılda 40 kilo verdi

İran'dan balistik füze tatbikatı

Ateşkesi ihlal eden işgal rejimi Gazze'ye yardımların girişini engelliyor

“Şiirle İyileşen Minik Kalpler” Projesiyle çocuklar gönüllerince eğlendi

Düzce'de ticari taksi park halindeki araca çarpıp devrildi!

Hüseyin Turhal’dan yeni şiir kitabı: Sessizliğin Armonisi

Mutenâ Dergisi 30. sayısıyla okurlarıyla buluştu

Bursa’nın fethinin 700. yılı etkinlikleri tanıtıldı

Libya tezkeresi Meclis'te kabul edildi

THY, Erivan'a direkt seferlere başlıyor

Afyonkarahisar’da yapılan denetimde 6 araca 62 bin lira ceza kesildi

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

Ahmet Dal’dan Tribünlere Net Mesaj: “Bu Takım Zirve İçin Oynuyor!”

Kaldırın şu taşı bakalım altından ne çıkacak?

TYB Erzurum Şubesinden “aykırı güzel ağabey” için vefa sohbeti

SERKANDAŞ SİGORTA ERZURUM BÜYÜKLER AMATÖR KÜME'DE 4. HAFTA TAMAMLANDI

SAHADA İNANÇ KENARDA EMEK

ASKON Erzurum’da Güvenin ve Üretimin Adresi Oluyor

PENALTILARDA GELEN ŞAMPİYONLUK

ERZURUMSPOR FK ALTYAPISI SAHNEDE: 7 GOL, 2 GALİBİYET

Arif Hikmet Kılıç: “Varsa Yoksa Çat” Diyen Bir Hizmet Anlayışı

DADAŞLARDAN DEPLASMANDA GÜÇ GÖSTERİSİ...

Mesleki eğitimde özel uygulamaları Bursa'da masaya yatırıldı

Konya’da öğrenciler mesleğe ilk adımı attı

2026 MSÜ sınavı için başvuru takvimi açıklandı

YÖK’ten lisans eğitiminde köklü değişiklik: Üniversite 3 yılda bitecek

Başkan Fatma Şahin’den Üniversitelilere Müjde!

Bursa’da Mesleki Eğitim İçin Özel Eğitim Eğitimi

Gaziantep'te üniversite öğrencilerine yeni müjde!

Bursa’da özel eğitimde mesleki eğitim için eğitici eğitimi

İstanbul Maltepe'de ‘Birlikte Güzel Yaş Almak’ semineri

Bursa Yıldırım’dan fotoğraf tutkunlarına eğitim

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 17 13 1 3 27 42
2.FENERBAHÇE A.Ş. 17 11 0 6 25 39
3.TRABZONSPOR A.Ş. 16 10 1 5 14 35
4.GÖZTEPE A.Ş. 17 9 3 5 12 32
5.BEŞİKTAŞ A.Ş. 17 8 4 5 8 29
6.SAMSUNSPOR A.Ş. 17 6 4 7 2 25
7.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 17 6 6 5 9 23
8.KOCAELİSPOR 17 6 6 5 -2 23
9.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 17 6 6 5 -6 23
10.CORENDON ALANYASPOR 17 4 4 9 1 21
11.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 17 4 7 6 -4 18
12.TÜMOSAN KONYASPOR 17 4 8 5 -8 17
13.GENÇLERBİRLİĞİ 16 4 9 3 -4 15
14.KASIMPAŞA A.Ş. 17 3 8 6 -10 15
15.HESAP.COM ANTALYASPOR 17 4 10 3 -15 15
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 17 2 6 9 -17 15
17.İKAS EYÜPSPOR 17 3 10 4 -14 13
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 17 2 12 3 -18 9

YAZARLAR