Bugün, 25 Aralık 2025 Perşembe
  • BIST 100

    14227,10%0,41
  • DOLAR

    42,83% 0,03
  • EURO

    50,49% -0,06
  • GRAM ALTIN

    6168,79% -0,38
  • Ç. ALTIN

    10014,28% 0,39

Nasreddin Hoca aslında Ahi Evran’dı

Nasreddin Hoca aslında Ahi Evran’dı

Köşe Yazarları 22.12.2022 14:10:18 0
Nasreddin Hoca aslında Ahi Evran’dı
Prof. Dr. Mikail Bayram yaptığı araştırmaya göre; Nasreddin Hoca Anadolu Selçukluları zamanında yaşayan,daha çok Türkmen esnaf ve sanatkârlar arasında meşhur olanAhilik teşkilatının kurucusu Ahi Evran(Evren) diye tanınan Hâce Nasîrüddin Mahmûd el-Hûyî’dir. Nasreddin Hoca’nın latifelerini bilimsel olarak inceleyenler,onun vezir ve kadı olarak devlete hizmet ettiğini,fıkhî ve kelamî konulara vakıf, melamîmeşrep bir sufive bilge olduğuna vurgu yaparlar. Hoca felsefî meseleleri basite indirgeyerek topluma latifeler halinde sunuyordu. Prof. Dr. Mikail Bayram Ahi Evren’in de bütün bu özellikleri taşıdığına dikkat çekiyor. Bu niteliklerden birincisi Nasreddin Hoca’nın filozof kişiliği.Hoca ile ilgili fıkralar kişiliğinin bu yönünü ortaya koyar. Ahi Evren Hâce Nasîrüddin de kendi döneminin en güçlü filozofuydu. Felsefede İbn Sina ve Fahreddin-i Razî’nin takipçisi olan Ahi Evren,Yezdan Şınaht, Letaif-i Hikmet, Letaif-i Giyasiyye adlı felsefî eserlere imza atmıştı. Sadreddin Konevî ile birbirlerine yazdıkları mektuplardanyüksek felsefî meseleleri tartıştıkları anlaşılmaktadır.Hatta Ahi Evren’in bugüne kadar görmediğimizTuhfetu’ş Şekur adlı eserinin de felsefeye dair olduğunuSadreddin Konevî’nin Ahi Evren’e yazdığı bir mektuptan öğreniyoruz. Nasreddin Hoca ile Ahi Evren arasındaki benzerliklerden biri de hekimlikleridir. Fıkraları incelersek Nasreddin Hoca’nın doktorluk yaptığı vebazı kişilerin ondan ilaç istediği görülür. Ahi Evren’in çeşitli eserleri onun da doktor olduğunu gösteriyor. İlmü’t-Teşrih adlı eseri anatomiyle ilgilidir. Fıkralarını derleyenler Nasreddin Hoca’nın her ilimde mahir her fende kâmil olduğunu belirtirler. Bu özellikler Ahi Evren’in de önde gelen vasıflarındandı. Ahi Evren’le Nasreddin Hoca arasındaki başka bir benzerlik isimleridir. Bayram’ın verdiği bilgiye göre Ahi Evren’in lakabı eski kaynaklarda ‘Nasirüddin’, ‘Nasırüddin’ ve ‘Nasru’d-din’ biçimlerinde geçiyordu. Ahmed Eflakî ve Sadreddin Konevî ondan ‘Nasr’ ve ‘Nasir’ şeklinde bahsederler. Bunun Türk gırtlak yapısına en uygun söyleniş biçimi Bayram’a göre ‘Nasreddin’dir. Bu nedenle Ahi Evren’in lakabı halk için kaleme alınan Ahi Şecerenâmeleri, Ahi Fütüvvet-nâmeleri ve Vakıfnâme’lerinde çoğunlukla ‘Ahi Nasrü’d-din’ şeklinde kaydedilmişti. Sadreddin Konevî Ahi Evren’e yazdığı mektuplarda ondan ‘Hace Nasirü’d- din’ olarak bahsediyordu. Bu isim halk arasında ‘Hoca Nasreddin’ olarak yaygınlaştı. Ahi Evren’le Nasreddin Hoca’nın aynı kişi olduğunun bir başka kanıtı, Nasreddin Hoca’nın latifelerinin Ahi Evren’in Letaif-i Hikmet ve Letaif-i Giyasiyye’deki hikmetlerle benzerliğidir. Hoca’nın nükteleri bu eserlerden alınmış olabilir. Tabii ki fıkralarda halk tarafından yeniden şekillendirilmiş,değiştirilmiş ekleme ve çıkarma yapılmış halleriyle yer alır. Gelelim tarihi gelişmelere ve Ahi Evren ile Mevlana arasında yaşananlara; Ahi Evran (Evren) Nasîrüddin Mahmûd Azerbaycan’ın Hoy kasabasından doğmuştur. Horasan ve Maveraünnehir’de eğitim almış, Fahruddin Razi’nin talebesi olmuştur. Bağdat’ta Fütüvvet Teşkilatı’na girmiştir. Kayınpederi Şeyh Ehvadüddin Kimrani ile Anadolu’ya gelerek Kayseri’ye yerleşmiş, ilk Ahi teşkilatını burada kurmuştur. 1255’te I. Alaeddin Keykubad’ın isteği üzerine Konya’ya gitmiştir. Günümüzde “tabak” dediğimiz “debbağ” yani dericilerin piri olan Ahi Evren’in atölyesinin mahzeninde yılan beslediği ve yılan derisinden kırbaç ve kemer ürettiği ifade edilmektedir. Ahi Evren dağlara çıkıp yılan yakalamakta ustadır ve yılanların zehrinden panzehir üretmektedir. Tıp alanında Kitabü’l Efai (Yılanlar Kitabı) adlı eseri yazmıştır. Yılanlar konusundaki ustalığı ona yılan ve ejder anlamına gelen“Evren” denilmesine sebep olmuştur. 20 kadar eserinin olduğu bilinen Ahi Evren, Hacı Bektaş-ı Veli ve Sadreddin Konevi’nin yakın dostu,Eflaki’nin verdiği bilgiye göre Mevlana’nın ise baş düşmanıdır. Nasreddin Hoca fıkralarında Ahi Evren’in hayatından izler bulunması, Ahi Evren’in bir dönem Akşehir’de yaşamış olması, Mevlana’nın Mesnevi’de onu Cuha (komik, güldüren kimse) diye nitelendirip hicvetmesi bu görüşü kuvvetlendirmektedir. Mevlana ile Ahi Evren mücadelesinin başlaması II. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde başladı. Mevlana ve çevresindekiler II. Gıyaseddin’e yakın bir siyasi çizgide iken, Türkmenler ve Ahiler Sultan’a muhalif bir tutum içindeydiler. Sultan Alaeddin Keykubad, Türkmen ve Ahi çevrelerin koruyucusuydu. Sultan Alaeddin’e büyük bir bağlılıkları bulunan Ahiler II. Gıyaseddin’in babası Alaeddin’i zehirleyerek tahta geçtiğini düşünüyorlardı. Nitekim Ahi Evren II. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde Babai Hareketi’ne dahil olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Bu sırada Baycu Noyan komutasındaki Moğollar Anadolu’ya girdi. Moğol işgali başladı. Keyhüsrev’in ölümünden sonra saltanat naibi olan Celaleddin Karatay tutuklanan Ahi ve Türkmenler için af çıkardı. Ahi Evren’de böylece serbest bırakıldıktan sonra Denizli’ye gitti. Moğol hakimiyetini istemeyen II. İzzeddin Keykavus tahta geçince Ahi Evren’i Denizli’den tekrar Konya’ya getirdi.Vezir ve atabek yaptı. Ahi ve Türkmenler Moğollara başkaldıran Keykavus’un etrafında toplandılar. Törenden sonra Şems, içlerinde Mevlana’nın oğlu Alaüddin Çelebi’nin de bulunduğu yedi kişi tarafından öldürüldü. Cesedi de Ahi Bedrüddin diye bilinen bir zatın bahçesindeki kuyuya atıldı. Alaüddin Çelebi, Mevlana’nın oğlu olmasına rağmen bir Ahi idi ve Ahi Evren’in tarafında yer alıyordu. Mikail Bayram, Alaüddin Çelebi’nin Şems’i öldürenler arasında yer almasını Sipahsalar’ı kaynak göstererek Kimya Hatun ile ilişkilendirmektedir. Mevlana’nın Şems’e nikahladığı 15 yaşındaki cariye Kimya Hatun, 60-65 yaşlarındaki Şems’i istemiyordu. O aslında Mevlana’nın oğlu Alaüddin Çelebi’yi seviyordu. Alaüddin Çelebi’de ona aşıktı. Mikail Bayram’ın Sipehsalar’dan naklettiğine göre Alaüddin Çelebi’nin dergaha gelip gitmesini Şems istemiyordu ve bir keresinde “Hey delikanlı, buradan geçersen ayağını kırarım” diyerek tehdit etmişti. Eflaki’nin anlattığına göre ise Kimya Hatun zaman zaman Şems’ten uzaklaşıyor, Mevlana Kimya Hatun’u aratıp bulduruyor ve Şems’in yanına getirtiyordu. Kimya Hatun, yine bir gün Şems’ten izinsiz bir yerlere gidip geri getirildikten üç gün sonra vefat etti. Bunun üzerine Şems Konya’yı tek edip Şam’a gitti. Mevlana’nın diğer oğlu Sultan Veled, Şam’a giderek Şems’i buldu. Mevlana için tekrar Konya’ya getirdi. İşte Şems, bu gelişinden bir yıl kadar sonra öldürüldü. Sıkı bir Moğol taraftarı olan Şems’in, Mevlana’nın kendi oğlunun da aralarında olduğu Ahiler tarafından öldürülmesi ile Mevlana ile Ahi Evren’in arasını iyice açılmış olmalıdır. Nitekim Alaüddin, Çelebi Şems’i öldürenler arasında olduğu için babasına asi olmuş, aile ocağından ve evlatlıktan atılmıştır. Şems’in öldürülmesinin ardından Ahi Evren ve Alaüddin Çelebi Kırşehir’e yerleştiler. Bu arada Moğol hakimiyetini istemeyen II. İzzettin Keykavus’un yerine Moğol yanlısı hükümdar IV. Kılıçarslan tahta oturdu. Alıncak Noyan’ın gözetiminde Taceddin Mutez gibi Moğol idarecileri göreve başladılar. Bu durumu istemeyen Türkmen ve Ahiler Anadolu’nun çeşitli yerlerinde ayaklandılar. Kırşehir’de de Ahi Evren ve çevresindekiler Moğol yanlısı bu iktidara karşı isyan başlattılar. Mevlana oğlunu Kırşehir’den geri getirmek için girişimlerde bulundu. Oğluna yazdığı şiirde Ahi Evren’e (yılana) uyup gittiği için şöyle sitem ediyordu: “Ey sevgili hata ettin, bir başka sevgiliye koşulup gittin. (…) Dedim sen bir balıksın, YILANLA NİYE ARKADAŞSIN? Ey yanlış iş yapan yine yalana koşulup gittin.” Mevlana oğlu Alaüddin Çelebi’ye Konya’ya dönmesi için üç mektup yazdı. Bir mektuplardan birinde Kırşehir Emiri Seyfüddin Tuğrul’a on kez ricada bulunduğunu söyler ve evinden ayrılmamasını söyleyip geri dönmesini ister. Alaüddin Çelebi babasının bütün çabasına rağmen Kırşehir’den ayrılmamıştır. Moğol yönetimi, Kırşehir’de Ahi ve Türkmen isyanının bastırılması için Cacaoğlu Nureddin’i (Cacabey, Nureddin Caca) görevlendirir. Cacaoğlu Nureddin, emrindeki orduyla Kırşehir üzerine yürür ve ay tutulmasının olduğu bir gecede Kırşehir’deki Ahileri katleder. Bu katliamdan Ahi Evren ve Mevlana’nın oğlu Alaüddin Çelebi’de sağ çıkamamışlardır. Aksarayî bu katliamı şöyle anlatır: “Kırşehir emirliği Nuruddin Caca’ya verildi. Orduyla onun üzerine geldi. Bir süre muhasara edildi. Onu kaleden söküp attılar Hariciler ki ona uymuşlardı kamilen öldürüldüler.” Burada 'hariciler' diye tabir edilen Türkmenlerdir. İsyancı denilen Türkmenlerin Nureddin Caca’yı bir süre şehre sokmadıkları, şehir düşünce de öldürüldükleri anlaşılıyor. Bunun üzerine ahiler uç bölgelerine, Türkmenler arasına göç ettiler. Osman Gazi’nin şeyhi Ede-Bali’nin, Kırşehir’den uca göçenler arasında bulunduğu bilinmekte. Keza Orhan Gazi ile Bursa kuşatmasında hazır bulunan Abdal Musa da Ahilerle beraber uca göçen dervişlerdendir. Türkmen halkı için Türkçe ‘’Garibname’’ adlı eseri yazan Aşık Paşa da Kırşehirlidir. Mevlana Ahi Evren’in öldürülmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren bir şiir bile yazmıştır. Alaüddin Çelebi’nin cenazesi Konya’ya getirildiğinde Mevlana oğlunun cenaze namazını kıldırmamıştır. Mikail Bayram’a göre Mevlana’nın oğlunun cenaze namazını kıldırmayışının sebebi “Moğol yönetimini meşru devlet, oğlunu da meşru devlete isyan eden” olarak görmesidir. Mevlana’nın Hacı Bektaş-ı Veli ile de iyi ilişkiler içinde olmadığı görülmektedir. Mevlana’nın Moğollarla yakından kurduğu iletişim ona yakın duran herkesi etkilemiştir. Onunla beraber hareket eden veya ona bağlılığını bildirenlere dokunulmamıştır. Hulagu Han, Moğolların Anadolu’yu almasından sonra Mevlana’yı Anadolu’nun “Şeyhü-Şuyuhi’r-Rum” olarak görevlendirmiştir. Mevlana’ya (Rumi) veya Şeyh-i Rum (Pir-i Rum) denmesinin sebebi de budur. Anadolu’daki bütün şeyhlerin ve Ahilerin O’na bağlanma mecburiyeti getirildi. Ayrıca, Mevlana Mesnevi’ de ve “Divan-i kebir” de Hace, Cuha, Ejder, Mar, Muhannes diyerek kendisine en muhalif gördüğü kişiyi ağır bir biçimde tahkir ettiği görülmektedir. Fakat o bu baş düşmanı ejder, mar (yılan), iblis, muhannes (eşcinsel), hadım, ebter (züriyetsiz), kundeh, pelid (çirkef), mar-gir (yılan avcısı), hırsız gibi kötü sıfatlarla ve tahkir edici sözlerle onu insafsız bir biçimde kötülemektedir. Bütün bu sözlerle hep aynı kişiyi hedef aldığı açık olarak fark edilmektedir. İşte o kişi Ahi Evren diye bilinen Hace Nasiru’d din’dir. Mevlana zaman zaman bu muhalifini mesleği ile de anmaktadır. Onu dabbağ (derici), Ahi, Yalancı, Danişmend (bilge) ve Hace gibi meslek bildiren sözlerle anmakta ve hicvetmektedir.” (Ahi Evren ve Mevlana Mücadelesi s. 110) Prof. Dr. Halil İnalcık, ''Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet'' adlı kitabında Ahi Evren ve Mevlana ile ilgili önemli bilgilere yer vermişti. İnalcık, bu kitabında şu ifadeleri kullanmıştır: 'Moğollarla işbirliği yapan ve Fars kültürüne tutkun Selçuklu seçkin sınıfına hitap eden Celaleddin Rumi ile halk adamı Türkmen merkezi Kırşehir Ahi Evren arasında düşmanlık vardı.' Gel gelelim Türk, Türklük Andolu’da yıllar yılı sürgün yemiş Ötelenmiş, geri plana atılmıştır.

Haber Editörü

Hakan Dikmen 1

hakandikmen30@gmail.com
Yorum Ekle

AKOM’dan Konya’ya şivlilik uyarısı

14 Batı ülkesi işgalci rejimin Batı Şeria'daki yerleşim planını kınadı

Motosikletle trafiği tehlikeye atan sürücüye 46 bin lirayı aşan ceza

İran, 4 milyon litre kaçak yakıt taşıyan gemiye el koydu

Yemen'deki savaşan taraflar, ceset takası konusunda anlaştı

Bakan Tekin KKTC'li mevkidaşı Çavuşoğlu ile bir araya geldi

"Türkiye Eğitim Teknolojileri Zirvesi 2025" eğitim bakanları oturumu özet raporu yayımlandı

Malatya'da ruhsatsız silah operasyonu: 1 gözaltı

Nijerya'da camide patlama: 7 ölü

TERME TİCARET VE SANAYİ ODASI’NDAN ANKARA’DA STRATEJİK TEMAS EKONOMİ POLİTİKALARI MASAYA YATIRILDI, TERME’NİN VİZYONU GÜÇLÜ ŞEKİLDE TEMSİL EDİLDİ

"İslam Düşmanlığına Karşı Sessiz Direniş" Siirt’te özel gösterimle izleyiciyle buluştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan Libya Başkanlık Konseyi Başkanı el-Menfi ile görüştü

Tartışmalı İddialar Gölgesinde Bir Görüşme

Berlin Büyükelçisi Gökhan Turan, MedyaBerlin Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Ekşi’yi kabul etti

Güçlü bir lider

"Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi"ne yönelik 81 ilde farkındalık çalışmaları yürütülüyor

Türkiye Barolar Birliği: Saran’ın gözaltı işlemi hukuka aykırıdır

"Zəfərlərə Doğru"

11. Yargı Paketi kabul edildi

Üniversite hocaları Bilim Kafe’de anlattı: Gıda güvenliği mutfaktan önce başlıyor

Bursa’da uyuşturucu operasyonu: 1 gözaltı

Fenerbahçe Başkanı Saran gözaltına alındı

HAMAS'tan işgalin suçlamalarına yanıt

Bakan Tunç: 11. yargı paketiyle adalette yeni dönem

Milli Dayanışma Komisyonu'nun görev süresi 2 ay daha uzadı

SON DAKİKA | Fenerbahçe’den Sadettin Saran açıklaması

HÜDA PAR’ın Meclis’e sunduğu raporun detayları belli oldu: Kalıcı barış ve adalet için atılması gereken 15 adım!

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı El Burhan Türkiye’yi ziyaret edecek

Kocaeli Büyükşehir’den oyun gruplarına bakım

ÇOMÜ'lü akademisyen Kazakistan’da Türk tarihini aydınlatan yazıt keşfi

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

Vedat Kan’la 25. Gün’ de “Emeğin adı ” vardı…

ERZURUMSPOR GENÇLERİYLE DİRENDİ VE UMUT VERDİ...

Ahmet Dal’dan Tribünlere Net Mesaj: “Bu Takım Zirve İçin Oynuyor!”

Kaldırın şu taşı bakalım altından ne çıkacak?

TYB Erzurum Şubesinden “aykırı güzel ağabey” için vefa sohbeti

SERKANDAŞ SİGORTA ERZURUM BÜYÜKLER AMATÖR KÜME'DE 4. HAFTA TAMAMLANDI

SAHADA İNANÇ KENARDA EMEK

ASKON Erzurum’da Güvenin ve Üretimin Adresi Oluyor

PENALTILARDA GELEN ŞAMPİYONLUK

ERZURUMSPOR FK ALTYAPISI SAHNEDE: 7 GOL, 2 GALİBİYET

Bakan Tekin KKTC'li mevkidaşı Çavuşoğlu ile bir araya geldi

"Türkiye Eğitim Teknolojileri Zirvesi 2025" eğitim bakanları oturumu özet raporu yayımlandı

Üniversite hocaları Bilim Kafe’de anlattı: Gıda güvenliği mutfaktan önce başlıyor

Bakan Tekin, KKTC'li mevkidaşını ağırladı

Sıfır atık yarışmasında Bursa birincisi olan okula "Çevre Beratı" ödülü

Türkiye'ye uluslararası 272 madalya gururu

Sakarya’da Gençlere İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Bilinci Aşılanıyor

Sakarya'da gençlere iklim ve sıfır atık bilinci

DUS 2. dönem ek yerleştirme tercih süreci başladı

İzmit Çınar Akademi’de velilerle eğitim buluşması

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 17 13 1 3 27 42
2.FENERBAHÇE A.Ş. 17 11 0 6 25 39
3.TRABZONSPOR A.Ş. 17 10 2 5 13 35
4.GÖZTEPE A.Ş. 17 9 3 5 12 32
5.BEŞİKTAŞ A.Ş. 17 8 4 5 8 29
6.SAMSUNSPOR A.Ş. 17 6 4 7 2 25
7.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 17 6 6 5 9 23
8.KOCAELİSPOR 17 6 6 5 -2 23
9.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 17 6 6 5 -6 23
10.CORENDON ALANYASPOR 17 4 4 9 1 21
11.GENÇLERBİRLİĞİ 17 5 9 3 -3 18
12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 17 4 7 6 -4 18
13.TÜMOSAN KONYASPOR 17 4 8 5 -8 17
14.KASIMPAŞA A.Ş. 17 3 8 6 -10 15
15.HESAP.COM ANTALYASPOR 17 4 10 3 -15 15
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 17 2 6 9 -17 15
17.İKAS EYÜPSPOR 17 3 10 4 -14 13
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 17 2 12 3 -18 9

YAZARLAR