İşgalci Çin komünist partisi 2017’den beri Doğu Türkistan’da halka yönelik keyfi tutuklama ve toplama kampı politikası ile Müslüman Uygur Türklerinin beyinlerini yıkma ve kutsal ibadet yerlerinde büyük tahribat girişimlerini sürdürürken, bölgeye gelen Çinli turistlerin İbadet hanelerde kameraya yansıyan skandal görüntüleri tepkililere neden oldu. 

Skandal görüntüler, Doğu Türkistan’ın Kaşgar bölgesinde bulunan bir Camii’de çekildiği düşünülüyor. 

UYGUNSUZ KIYAFETLERLE BUDA TAKLİDİ
Uygur Türklerinin namaz kılmaları yasaklanan, fakat Çinli turistlerin ziyaretine açık turulan Camiden birinde, uygunsuz kıyafetler giyen iki Çinli kadın, mihrapta (çıplak) oturarak, Buda taklidi yaparken görüntülendi. 

Elde edilen bir diğer görüntü kayıtlarında ise İç Turizm için kullanılan bir Camının Çinli turistlerin hizmetine açıldığı ve Uygur Türklerinin Eski Camiye ziyaret için gelen Çinlilere dans gösterisi sergilediğini gösteriyor.

HELAL PARAYA YAPILAN CAMİLER İDİ!
Skandal görüntülerin nerede çekildiğine dair tahminlerde bulunan ve Yarken şehrinde 8 yıl imamlık yapan bir kişi, görüntüleri izlerken çok üzüldüğünü ifade ederek, “mimarisine bakıldığında memleketteyken bulunduğum Şah Mensur Camii’ye benzettim Camilerimizi eylence yerine dönüştürmüş, Cin-şeytanlar gibi dans ediyorlar. Cemaatimiz cefa meşakkatle, helaldan kazandığı paralarıyla aldığı halılar, kan terleri pahasına yaptırdığı Camilerdi.” İfadesiyle üzüntüsünü paylaştı.

Geçmişte Kaşgar Şehir içinde bulunan Şapka Pazarı Camii gibi belirli bölgelerde çok sayıda ibadethanenin Bara dönüştürüldüğü ve Çinli turistlerin ilgi odağı haline geldiği medyaya yansımıştı. Kümese, Atölye ’ye, çeşitli iş yerleri ve tuvalete dahi çevrildiğini kanıtlayan görsel ve yazılı belgeler, kamp tanıklarının beyanları, Müslüman Uygur Türklerine kapatılan söz konusu Camilerin farklı amaçlar için kullanıldığını doğruluyor.

“BİZİ AMERİKANCILIKLA SUÇLUYORLAR.”
İstiqlal TV genel koordinatörü, Gazeteci Sn. Muhammed Ali ATAYURT Konu ile ilgili olarak “Çok değil 2016 yıllarında şu Caimlerde namaz kıldığı için binlerce Uygur Türkü Toplama kamplarına atılmıştı. Ne yazıkki İslam’ın kutsal mekânlarında tüm Müslümanlara alenen hakaret edilmesine, dahası vahşice katledilmesine alıştırıldık. Uygurları Çinli olmaktan engelleyen milli ve Dini değerleri tamamıyla yasaklayan Çin, Kuran-i Kerim ve Hadis-i Şerif kitaplarının yanı sıra Dini içerikler bulunan bütün kitapları, tablo ve seccadeleri toplayıp yakıp yok etti. 

Avustralya Stratejik Araştırmaları Enstitüsünün (ASPİ) İlgili raporları gösteriyor ki, şuana denk 16 Bin Caminin yıkılarak haritadan silindiğini gösterirken bir kısmının restorasyon bahanesiyle Çin tapınağı görünümünde yeniden yapılıyor. Bazıları ise içki evlerine, turizm cazibe merkezine, ahıra ve kümese dönüştürülerek Çinliler tarafından kullanılıyor. Hatta Artuş’ta tuvalet yapılan bir Cami, turistler için tahsis edilmiş hala aktif kullanılmaktadır.

Çin Komünist Partisinin (ÇKP) yıllar süren acımasız baskısının ardından Doğu Türkistan'ı bir turizm cenneti haline dönüştürmek istiyorlar. Son 8 yıldır Doğu Türkistan'ın dünyadan izole bir şekilde yeniden dizayn ettiler. Havayollarının art arda açılmasının nedeni ise hem iç hem de dış turizmi teşvik ederek 2017’de başlatılan soykırıma yönelik yabancı eleştirileri engellemek ve bölgedeki sözde kalkınma ve “Mutlu Uygur” tablosunu gören yerli ve yabancı turistleri destekçi olarak kazanmayı amaçlıyor. Kaldı ki, yurdun saklı kalan büyük bölümünde bir milyondan fazla Uygur çocuk giderek artan sayıda ailelerinden alınarak dillerinin ve kültürlerinin yasak olduğu Çin yatılı okullarına kapatılırken, Uygur kadınları sistematik olarak kısırlaştırılıyor, Erkeklerin çoğu Toplama kampında veya Cezaevlerinde olduğundan, sağlam olanları da, Çinli fabrikalarda zorla çalıştırıyor." değerlendirmesini yaptı.