Müsavat Dervişoğlu: 'Bu politikaların tek sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'dır

Dervişoğlu, "Bize millilik satanlar sığınmacı belgesini 500 Euro'ya, Türk vatandaşlığını da yarım dönüm tarlaya satıyor" diyerek hükümeti sert sözlerle eleştirdi. Toplantıda Suriye’deki son gelişmelerin Türkiye’ye yansımaları ve sığınmacı politikalarının yarattığı sonuçlar detaylı bir şekilde değerlendirildi.

"Türkiye, Emperyalist Tezgahlara Figüran Yapıldı"

Dervişoğlu, hükümetin Büyük Ortadoğu Projesi’ne (BOP) dahil olarak Türkiye’yi bölgesel çatışmaların bir parçası haline getirdiğini savundu. Bu sürecin Türkiye’nin milli güvenliğini tehdit ettiğini belirten Dervişoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Güney sınırımızda bir şeyler oluyor. Görünen o ki, Recep Tayyip Erdoğan’ın eş başkanı olmakla övündüğü Büyük Ortadoğu Projesi tıkır tıkır işliyor. Suriye’de bir hafta içinde taşlar yerinden oynadı. Dünya ile birlikte Türkiye’nin de terör örgütü olarak kabul ettiği bir örgüt, 5 gün içinde ülkenin en büyük şehirlerini ele geçirdi. Arkasındaki gücün ve aklın kim olduğunu bilmediğimizi mi sanıyorlar? Suriye’deki bu oyun, en çok Türkiye’yi tehdit ediyor."

"13 Yılda Türkiye’nin Demografisi Değiştirildi"

Dervişoğlu, Suriye iç savaşıyla başlayan sığınmacı akınının, Türkiye’nin sosyal ve ekonomik dengelerine büyük zarar verdiğini ifade etti. Sığınmacı politikalarını sert bir şekilde eleştiren İYİ Parti lideri, bu süreçte milletin manevi değerlerinin de istismar edildiğini belirtti:

"Suriye iç savaşı 13 yıl önce başladı. Bu sürecin sonunda milyonlarca sığınmacıyla Türkiye’nin demografik yapısı değiştirildi. İktidar, bu durumu ‘ensar-muhacir’ söylemiyle halkın manevi değerlerini istismar ederek meşrulaştırmaya çalıştı. Bugün 8 kişilik üretileni 10 kişiyle bölüşüyoruz. Bu politikaların tek sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan’dır."

"3 Milyar Euro ile Milli Güvenlik Sorunu İhraç Ettiler"

Alman Şansölyesi Angela Merkel’in anılarından alıntılar yaparak Türkiye’nin Avrupa ile yaptığı sığınmacı anlaşmalarını eleştiren Dervişoğlu, bu süreçte Türkiye’nin milli güvenliğini tehlikeye atan pazarlıkların yapıldığını söyledi:

"Eski Alman Şansölyesi Angela Merkel, anılarında, ‘3 milyar euro ile 6 milyon sığınmacıyı Türkiye’ye verdik. Avrupa’ya gelebilecek sığınmacılardan parasıyla kurtulduk’ diyor. Bu anlaşma, Türkiye’ye milli güvenlik sorunları ithal etti. Ey Tayyip Erdoğan, bu devleti ve milleti elalemin diline düşürmeye utanmıyor musun? Normal şartlarda böyle anlaşmalar ihanetle suçlanır, ama sen hiçbir şey olmamış gibi kendini bir kez daha seçtirmek için senaryolar yazıyorsun."

"Suriye’nin Toprak Bütünlüğü, Türkiye’nin Güvenliğinin Anahtarıdır"

Dervişoğlu, Türkiye’nin Suriye politikasındaki önceliklerinin net olduğunu belirterek, bu sürecin temel üç ayağını şöyle sıraladı: Sınır güvenliği, bir terör devletinin kurulmasının engellenmesi ve Türkmen kardeşlerin güvenliği. Ancak bu hedeflerin gerçekleşmesi için Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanması gerektiğini vurguladı:

"Suriye’deki gelişmeler, Türkiye’yi Sevr planının yeniden hayata geçirilmek istendiği bir noktaya sürüklüyor. Türkiye’nin önceliği, 10 milyonu aşkın sığınmacıdan kayıtsız şartsız kurtulmaktır. Yeni bir göç dalgasının önüne geçmek için Suriye’deki iktidar boşluğu giderilmeli ve toprak bütünlüğü sağlanmalıdır. Milli güvenliğimizin en önemli koşulu budur."

"Devleti Çökmüş Suriye, Yeni Bir Kuzey Irak Demektir"

Suriye’nin etnik ve mezhepsel olarak bölünmesi halinde, Türkiye’nin yeni bir terör belasıyla karşı karşıya kalacağını belirten Dervişoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Suriye’nin bölünmesi Türkiye’ye yeni bir Kuzey Irak’ı, yeni bir terör tehdidini getirir. PKK silah bıraksın, İmralı canisi Meclis’te konuşsun denilen bu süreç, Türkiye’yi batının dilinde terör destekçisi bir ülke konumuna düşürür. Bu durum, Türkiye için büyük bir utanç kaynağıdır."

"Suriye’deki Planların Hazırlıkları Çoktan Yapılmış"

Konuşmasının sonunda Suriye’deki son gelişmelerin bir süredir planlandığını ifade eden Dervişoğlu, Türkiye’nin dış politika tercihlerinin bu planların bir parçası haline getirildiğini söyledi:

"Bu yolun sonunda Türkiye’yi küçülme tehlikesi bekliyor. Planlı olmadığını umarak söylüyorum, ama aksi durumda bu bedel çok ağır olur. Türk insanı artık sadece kendi vatanı için mücadele edecektir. Türk vatanı, hiçbir emperyalist planın parçası olmaz, olamaz."

Dervişoğlu, Türkiye’nin dış politikasında yapılan hataların ülkeye ağır bedeller ödettiğini belirterek, bu yanlışların bir an önce düzeltilmesi gerektiğini ifade etti. İYİ Parti lideri, "Cumhuriyetimizin kurucu ilkelerine dönerek, bölgedeki sorunları çözebiliriz. Mustafa Kemal Atatürk’ün 'Yurtta barış, cihanda barış' ilkesi, bu süreçte en doğru rehberdir" diyerek konuşmasını tamamladı.

Kaynak : PHA