Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla “siyasi yasak” da içeren 2 yıl 7 ay 15 gün hapse mahkum edilen ve İçişleri Bakanlığı mülkiye müfettişlerinin hazırladığı raporun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturmaya çevrilmesi halinde Belediye Kanunu’nun 47. Maddesi uyarınca İçişleri Bakanı tarafından görevden alınma riskiyle karşı karşıya olan İmamoğlu, açılış töreninde yaptığı konuşmada iktidarın “demokrasi krizi” yaratmak istediğini söyledi. İmamoğlu’ndan iktidara “kumpas” suçlaması Saraçhane’de İstanbul Büyükşehir Belediye binasında iki hafta üst üste düzenlediği basın toplantılarında, görevden alınması halinde “gök kubbeyi başınıza yıkarım” dediği için Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından yargıyı hedef almakla suçlanan İmamoğlu, bu sözlerine de açıklık getirdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, “Milletin verdiği yetkiyi sindiremez, milletin seçtiği kişi olarak millete efendilik yapmaya kalkarsan işte o zaman ne olur biliyor musun? İstanbul’un bu halis yönetimine el koymak adına her türlü kumpası yapmaya kalkarsınız. Yaratmak istedikleri tam bir demokrasi krizidir. Bu millet, milletimiz bunu sana yaptırmaz. Tam da burada milletimizin cevabını hatırlamak isteyenler, 31 Mart-6 Mayıs ve 23 Haziran arasındaki süreci hatırlasın. İşte benim bahsettiğim 'gök kubbeyi başınıza yıkma'nın tasviri budur. Onu başka yere çekmeye çalışanlar bunu anlasınlar. Milletin seçtiğini ancak millet değiştirir. İstanbul için adalet, Türkiye için adalet diyorum” diye konuştu. “Tek adam gidecek, milletin hükümeti gelecek” Yakın zamana kadar muhalefetin önde gelen cumhurbaşkanı adayları arasında gösterilen ancak siyasi yasaklı olan İmamoğlu, seçimler sonrasında güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş yolunun açılacağını dile getirdi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, “2023 yılı hepimiz için çok önemli. Yüzüncü yılda bereket gelecek. Bu ülkenin tadını kaçıranlar evlerine geri gidecek. Tek kişi gidecek. Milletin hükümeti gelecek. Milletin hükümeti bu ülkeye bolluk ve bereket getirecek. Hukuk, adalet, kardeşlik getirecek. Bunu genel başkanlar hep birlikte getirecek. Hepimizin görevi var. Hep birlikte dünyaya ilham kaynağı olacak büyük bir demokrasi mücadelesi vereceğiz. Asla vazgeçmeyeceğiz. Demokrasi krizi çıkaranlara karşı büyük bir haysiyet mücadelesi vereceğiz” dedi. Akşener: “Belediye başkanımıza tuzak kuruluyor, İmamoğlu’nu verirsek ‘yuh olsun’ bize” İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin İmamoğlu’na verdiği mahkumiyet kararı sonrası Saraçhane’ye giden ilk siyasi lider olan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise konuşmasında, hem İBB Başkanı’na “siyasi yasak” yolunu açan “ahmak” sözünü dile getirdi hem de yargıyı eleştirdi. Akşener, “Bu açılışları yaptığı için belediye başkanımıza tuzak kuruluyor. Korkuyorlar, korkutmaya da devam edeceğiz. 31 Mart Seçimleri’nde ne oldu? ‘Hiçbir şey olmamışsa bir şey oldu’ dendi ve bir şey oldu. Canan başkanım ve Buğra başkanım o ıslak imzalı tutanakları almasaydı bir şey olacaktı demek. 13 bin 500 oyu toparlayamadılar, sonra 800 bin oy farkla yeniden seçtik. Sonra 'ahmak' deyince kızıyorlar. Benim dokunulmazlığım yok, ben de ‘ahmak’ dedim. Bekleriz, buyursunlar. Bu ülkede vesayetle, darbelerle, karşılaştık. Darbe dönemlerinde ve sonrasında dahi cübbelere düğme dikilen bir zaman olmamıştı. Atatürk’ümüzün dediği gibi ‘Geldikleri gibi giderler.’ Eğer biz İmamoğlu’nu verirsek, Antalya Belediye Başkanı’nı da, Ankara Belediye Başkanımızı da veririz. Biz İmamoğlu’nu verirsek yuh olsun bize” dedi. Kılıçdaroğlu: “İmamoğlu’nun kılını dahi teslim etmeyeceğiz, bu yola girerlerse cehennemin kapılarını açmış olurlar” “Hak, hukuk, adalet” sloganlarıyla kürsüye çıkan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da, İmamoğlu’nun İstanbul’u dünyanın incisi haline getireceğini söyledikten sonra hukuksuzluklara karşı tüm toplumu birlikte mücadele etmeye çağırdı. CHP Genel Başkanı, “Eğer kainat adalet üzerine inşa edilmişse adaleti sağlamak zorundayız. Aksi halde insanlığımızı kaybederiz. Yetkiyi veren de İstanbullu'dur, yetkiyi alacak da İstanbullu'dur. Hukuksuzluğa karşı görüşümüz, kimliğimiz ne olursa olsun bunun için birlikte mücadele etmek zorundayız. Ekrem İmamoğlu’nun kılını dahi teslim etmeyeceğiz. Söyledim, bu yola girerlerse cehennemin kapılarını açmış olurlar. Sayın Genel Başkan da söyledi, geldikleri gibi gidecekler. Ama sadece gitmeyecekler, siyasetten emekli edeceğiz onları. Ekrem Başkan, İstanbul’u dünyanın incisi haline getirecek” dedi. Davutoğlu: “Kimse bu milletin iradesine ipotek koyamaz” İstanbul’un ranta teslim edilmesine karşı çıkmasının başbakanlığına mal olduğunu ifade eden Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da, Altılı Masa’nın İBB Başkanı’nın yanında olduğunun altını çizdi. Davutoğlu, “İmamoğlu'na görevi veren millettir. Bu İstanbullular'ın iradesidir. Kimse ‘bu iradeyi tanımıyorum’ diyemez. Dün başkanlarımızla 10 saat kadar biraraya geldik. Onlar ne senaryo yazarlarsa yazsın, milletin kaderinde Altılı Masa var. Yargıyı siyasallaştıranların dimdik karşısındayız. Evet, farklı görüşlerden farklı partileriz. Ama biz Türkiye'ye ortak bir gelecek ve demokrasi inşa etmekte kararlıyız. Dünkü buluşmamızda da İmamoğlu'nun yanında olduğumuzu tekrar gösterdik. Kimse bu milletin iradesine ipotek koyamaz” diye konuştu.