Müftü Yardımcısı Solhan "Şehidler, kıyamette peygamberlerden sonraki mertebeyi ifade ederler"

İslami hareket önderlerinin birçoğu, şubat ayında şehadet şerbetini içti.

Hasan El-Benna’dan İskilipli Atıf Hoca’ya, Metin Yüksel’den Malcolm X’e, Abbas Musavi’den Zelimhan Yandarbiyev’e kadar İslam'ın birçok sembol ismin şubat ayında şehit edilmesi nedeniyle "Şubat Ayı Şehadet Ayı" olarak tanımlanıyor.

Şehadet Ayı anlamı ve şehitliğin tanımı hakkında İLKHA'ya konuşan Ağrı il Müftü Yardımcısı Mustafa Solhan, şehid olan kişinin Allah katında diri olduğunun altını çizdi.

Şehidliğin üçe ayrıldığını söyleyen Müftü Yardımcısı Mustafa Solhan, "Yüce dinimiz İslam'ın şehidliğe çok büyü bir değer verdiğini biliyoruz. Şehid, Allah huzurunda diri olup Cenab-ı Allah'ın kendisine vereceği nimetlere insanların şahit olunacağı kişidir. Bunun için kendisine şehid denilmiştir. Fıkıh bilginlerimizin tespitlerine göre üç çeşit şehid vardır. Birincisi dünya şehidi, ikincisi ahiret şehidi, üçüncüsü ise hem dünya hem de ahiret şehididir." ifadelerini kullandı.

Şehidlik çeşitlerinin tanımını yapan Solhan şunları söyledi:

"Dünya şehidi, Müslümanlar ile kafirlerin savaşında amacı İlay-i Kelimetullah değil de dünya nimetlerine sahip olmak olduğu için ona dünya şehidi denilmiş. Her ne kadar Müslümanlar safında savaşmışsa, ona şehid muamelesi yapıldıysa da ahirette onun alacağı bir şey yoktur. Ahiret şehidi ise, Müslümanlar ile kafirlerin savaşında yaralanıp savaş meydanında ölmeyen daha sonra vefat eden ya da gurbette iken çocuk doğuran kadın ya da lohusa halinde iken, depremde, yangında, suda boğularak ölen ve benzeri durumlarda ölen kimseler için kullanılır. Ya da dünyada şehid muamelesi yapılmaz ama ahirette onlarda şehidler zümresine nail olurlar. Hem dünya hem ahiret şehidlerine gelince yiğitliğin en üst mertebesi budur. Hatta bunlara kâmil şehid de denilir. Bunlar Müslümanlar ile kafirlerin savaşında amacı İlây-ı Kelimetullah olan kimselerin verdiği mücadele ve bu uğurda hayatlarını feda etmesidir. Bunlara dünyada da ahirette de şehid muamelesi yapılır."

Tarih'te önemli İslam büyüklerinin şehadetlerinin şubat ayına denk gelmesinden dolayı şubat ayının şehadet ayı olarak adlandırıldığının altını çizen Solhan, "Şehidler, kıyamette peygamberlerden sonraki mertebeyi ifade ederler. Şubat ayı Şehadet Ayı olarak bilinir, böyle deriz. Takdir-i İlahi genellikle şehidlerin birçoğunun şubat ayına denk geldiğini de geçen tarih içerisinde görmekteyiz. Mesela, Kafkas Kartalı dediğimiz Şeyh Şamil şubat ayında şehadet mertebesine ulaşmıştır. Bununla birlikte ülkemizi de baz alacak olursak ahiret şehidi kapsamına giren, 6 Şubat 2023 yılında 11 ilimizi etkileyen bir deprem olmuştu ve binlerce canımızı kaybetmiştik. Bunlarda göçük altında kaldıkları için onlarda ahiret şehidi olarak değerlendirilirler. Yine Mısır'da Hasan El Benna hazretlerin olsun onunda şubat ayında şehadet şerbetini içmesi bizlere şubat ayı şehadet ayı kavramını hatırlatıyor." ifadelerini kullandı. (İLKHA)