Bugün, 22 Aralık 2025 Pazartesi
14229,41%0,33
42,80% 0,17
50,14% -0,07
5972,47% 0,30
9632,85% 0,24
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2024 Haziran ayına ilişkin enflasyon verilerini açıkladı. TÜİK’e göre artış bir önceki aya göre yüzde 1,64, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 24,73, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 71,6 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 65,07 oldu. Böylece memur ve memur emeklilerinin 2024 yılının ikinci 6 ayında alacağı zamlı maaşlar ile SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin aylıklarındaki artış oranları belirlendi.
2024 yılında kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarında yapılan artışlar, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararı ile belirlenmişti. Bu kapsamda, Temmuz 2024'ten geçerli olmak üzere kamu görevlileri ile memur emeklilerinin tamamının aylık ve ücretlerinde yüzde 10 artış öngörülmüştü.
Bu yılın birinci 6 aylık döneminde enflasyon yüzde 24,73 olarak gerçekleşti. Bu enflasyon oranından kaynaklı ilave yüzde 9,31 artışla birlikte kamu görevlileri ile memur emeklilerinin aylık ve ücretlerinde temmuzdan geçerli olmak üzere toplamda yüzde 19,31 artış yapıldı. Aynı dönemde SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarında ise yüzde 24,73 artış sağlandı.
Bu çerçevede aile yardımı ödeneği dahil en düşük memur maaşı 32 bin 861 liradan 39 bin 177 liraya, en düşük memur emekli aylığı 14 bin 741 liradan 17 bin 587 liraya yükseldi.
Öte yandan milyonlarca asgari ücretli için adım atılmadı. 17 bin 2 lira olan asgari ücret sene başından beri yüzde 24,73 eridi. Bununla beraber, kök aylığı 8 bin lira ve altında olan milyonlarca işçi ve Bağkur emeklisi de sıfır zam almış oldu. Kök aylığı 9 bin lira olan emeklilerin aylığında ise yalnızca yüzde 12,3 artış yapılacak.
Temmuz ayı kira artış oranı TÜFE'nin 12 aylık ortalaması baz alınarak belirlendi. Son 2 yıldır devam eden yüzde 25 kira zammı sınırlamasının sona ermesi nedeniyle, temmuz ayında yapılacak artış oranı 12 aylık TÜFE verisine göre yüzde 65,07 olarak uygulanacak.
Memur sendikaları ise alım gücünü artırmak için ek zam ve refah payından başka çare olmadığını, dile getirdi.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, ücretlere yönelik ‘tedbirler’ sürerken piyasa fiyatlarındaki artışın da devam ettiğini belirtti. Yalçın, gelir adaletini sağlamak için atılacak adımlar, yapılacak düzenlemeler ve belirlenecek yöntemlerin adil olması gerektiğini vurguladı ve ekledi:
“Toplu sözleşme görüşmelerine yaklaşık 1 yıl var. Bugünden toplu sözleşme yasasının ve masasının eksiklikleri, fazlalıkları ve aksaklıkları görülerek çözülmeli, kamu görevlileri ve emeklileri için adil, makul ve yetkili Konfederasyon tarafından güçlü müzakereyi mümkün kılacak Toplu Sözleşme Yasası hayata geçirilmelidir. 2024 Temmuz ayı maaş/ücret artışlarına ilave olarak; acilen, zamana bırakılmadan, sosyal maliyet üretilmesine fırsat verilmeden çözülmesi gereken hususlar bulunmaktadır.”
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci de “Yalnızca 2024 yılında memur maaşlarındaki erime 10 puana yaklaşırken alım gücündeki düşüş, mutfak masrafları ve zorunlu harcamalar hesaba katıldığında çok daha fazla oldu. Yapılan hesaplamalara göre bu ay itibarı ile memur ve emekli maaşlarına yüzde 9,31 oranında enflasyon farkı ödenecek. Ödenecek olan enflasyon farkı bir artış olmaktan ziyade dönem içinde meydana gelen erimenin dönem sonunda karşılanması nedeniyle kamu çalışanlarının zararlarını dahi karşılamaktan uzak kalan bir araç olmuştur.” ifadelerini kullandı.
Tasarruf tedbirleriyle başlayan ve elektrik zamları, yeni vergi düzenlemeleriyle devam eden sürecin dar ve sabit gelirlileri zora soktuğunu belirten Kahveci, “Maaşlara ek zam yapılması da bu ekonomik şartlar altında zorunlu hale gelmiştir. Dolayısıyla her zaman ifade ettiğimiz gibi maaşlara ek zam verilmesi, refah payı eklenmesi, enflasyon farkının ortaya çıktığı ay itibarı ile maaşlara yansıtılması ve vergi dilimlerinin yeniden düzenlenmesi yönündeki taleplerimizin karşılık bulması bu süreçte hayatı bir önem taşımaktadır.” cümlelerini kurdu.
TÜİK’in enflasyon verilerine değerlendiren Vatan Partisi Ekonomi Siyasetlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hakan Topkurulu, sonbaharda ekonomi çanlarının çalacağına işaret etti.
Açıklanan enflasyon verilerinin en önemli etkilerinin özellikle emeklilerin maaşlarına yapılacak zamlarda kendini gösterdiğine işaret eden Topkurulu, “Bu artış aslında zam olarak kendini göstermeyecek. Nedeni şu: Emeklilerin kök maaşları bugün kendilerine ödenen maaştan daha düşük olduğu için bu artış da kök maaşa yapılacak olduğu için SSK ile Bağkur emeklilerinin önemli bir kısmı en düşük emekli aylığı olan 10 bin lirayı almaya devam edecek.” dedi.
Enflasyonun Türkiye’de doğru olarak hesaplanmadığına işaret eden Topkurulu, “Maaş zammına denk gelen bir ayda daha önce 3’lerin üzerinde seyreden aylık enflasyonun yüzde 2’nin altına düşmüş olması toplumda enflasyonun maaşları etkilemeyecek şekilde kontrollü olarak düşürüldüğü izlenimini uyandırmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.
Enflasyonun ücret zamlarının yanı sıra, toplumu çok daha derinden etkileyecek boyutları olduğuna değinen Topkurulu, şöyle devam etti:
“Bu boyut bir yıl önce haziran ayında kurulmuş olan hükümetin Atlantik çizgisine yakın ekonomi politikaları izlemeye başlamasıyla Hazine Bakanı Sayın Mehmet Şimşek’in uyguladığı neoliberal politikalardadır. Bu politikalarla 2023 Haziran’da yüzde 38’e düşen enflasyon oranı Şimşek’in dümene geçmesiyle tekrar yükselmeye başlamış ve geçen mayısta yüzde 75’e ulaşmıştır. Bir yıl öncesinden hükümetin neoliberal sıcak para politikaları nedeniyle ne yapacağı belliydi: Enflasyon Türkiye’de suni olarak tetiklenmiş ve artması desteklenmiştir.
“Bunun amacı politika faizinin yükseltilmesi; Türkiye’ye tekrar sıcak para girecek iklimin yaratılmasıdır. Şimşek, son yerel seçimler sonrasında sıcak paranın ciddi biçimde Türkiye’ye girmesini sağlamış, yaklaşık 70 milyar doları bulan sıcak para girişi dövize olan talebi düşürmeş, kurlar 32 lira seviyesinde tutulmuştur. Ancak yüzde 50’ye yükseltilen faiz oranları nedeniyle konkordatolar meydana gelmeye başlamıştır. Bu Türkiye sanayi ve ticaretinin faize karşı hassasiyeti nedeniyle ekonomide özelikle sonbahardan itibaren ciddi gelişmeler olacağını gösteriyor diye düşünüyorum.
“Sıcak paranın girişi çok büyük miktarda Türkiye’nin birikimlerinin Londra ve New York’a kaydırılmasına neden olmaktadır. Çünkü yüksek faizlerle nemalanan sıcak paracılar bu paraları yurt dışına transfer etmektedir. Bu sıcak paranın ekonomiye birinci olumsuz etkisidir. İkincisi ise sıcak paranın çok rahat hareketlenme kabiliyetinin bulunması ve bu nedenle sıcak paranın ekonomiye kurlar üzerinden başlamak üzere olumsuz etkilerinin olmasıdır.
“Şöyle bir örnek verelim: Türkiye son 45 günde Suriye ile bir yakınlaşma süreci başlattı. Ne olacaktı bu yakınlaşma süreci sonunda PKK, Batı Asya’dan sürülecek dolayısıyla ABD de gidecekti. Türkiye terör belasından kalıcı olarak kurtulacaktı. Türkiye bunu ancak Suriye ile yapabilirdi. Aynı zamanda, Türkiye’de resmi sayılarla 4,5 milyon dolaylarında olan göçmen nüfusun yavaş yavaş Suriye’ye dönmesi ve Türkiye üzerinde yarattığı olumsuz etkiden ve toplumsal gerginlikten kurtarılması oluşacaktı.
"Ama tam bu görüşmeler başladığı anda Kayseri başta olmak üzere birçok ilde kışkırtmalar gündeme geldi ve Suriyeli misafirlerimize saldırılar düzenlendi. Bu provokasyonlar ve Türkiye’nin emperyalizmin hedeflerine uygun olmayan hareketleri ülkemizde sıcak paranın hareketlenmesine de neden olacak, kurların yükselmesiyle sonuçlanacaktır.
“Şimdi bakmayın, kurların yükselmediğine. Yükselmesi ve sıcak paranın hareketlenmesi için çanlar henüz çalmamıştır. Sonbahardan sonra çanın sadece siyasi ve güvenlik anlamında değil ekonomik anlamda da çaldığını göreceğiz. Dolayısıyla bugün açıklanan ve geçen aya göre düşmüş görünen yıllık enflasyon aslında bir yıl önce Şimşeklerin tetiklediği enflasyondur. Enflasyonu kökünden bitirecek olan program Vatan Partisi’nin Üretim Devrimi Programı’dır.”
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, "Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) görevi, enflasyonu gerçek rakamlarıyla açıklamak, böylelikle bütün kamuoyunu da doğru bir biçimde bilgilendirmektir." dedi.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, yönetim kurulu üyeleri ile bağlı sendikaların üyeleri, TÜİK'i protesto etmek için kurum binasının önünde toplandı. Burada konuşan Çerkezoğlu, TÜİK'in bugün açıkladığı enflasyon rakamlarının, halkın hissettiği enflasyonu yansıtmaktan çok uzak olduğunu söyledi. Çerkezoğlu, "TÜİK'in görevi, enflasyonu düşük göstermek değildir. TÜİK'in görevi, enflasyonu gerçek rakamlarıyla açıklamak, böylelikle bütün kamuoyunu da doğru bir biçimde bilgilendirmektir. Bugün açıklanan haziran ayı için 1.64 rakamının gerçekle ne kadar ilişkisi olduğunu bu ülkede yaşayan herkes biliyor." dedi.
Tüketici Birliği Federasyonu, Haziran 2024 dönemi Market Endeksi verilerini açıkladı. Buna göre sepetteki fiyat artışı 3,42 arttı. Tüketici Birliği Federasyonu Market Endeksi Çalışma Grubu Başkanı Bingül Ceviz; “Siyasi iktidarın, enflasyonun hazirandan itibaren düşeceğine ilişkin öngörüsü gerçekleşmedi. Haziran 2024 döneminde kaydedilen bu artış, 2024 yılının en yüksek ikinci rakamıdır.” dedi.
Yorum Ekle
