Meşher’de film gösterimleri başlıyor

Meşher, Hikâye İstanbul’da Geçiyor sergisi kapsamında Batı edebiyatındaki kurmaca eserlerden uyarlanmış film seçkisinin gösterimine başlıyor. Şubat ayı programında Virginia Woolf’un romanından uyarlama Orlando, Curtis Bernhardt’ın Claude Farrère’in romanından uyarladığı Öldüren Adam ve Karel Zeman imzalı uyarlama Baron Prášil – Muhteşem Baron Munchausen var. Sinema yazarı Mehmet Açar’ın sunuşuyla başlayacak gösterim programı sergi sonuna kadar devam edecek.

İstanbul’un önde gelen disiplinlerarası sergi mekânı Meşher, 23 Ocak’ta kapılarını açan Hikâye İstanbul’da Geçiyor isimli yeni sergisi kapsamında planladığı film gösterimlerine şubat ayında başlıyor. Film seçkisi, Ebru Esra Satıcı ve Şeyda Çetin’in küratörlüğünü üstlendiği sergide yer alan kitaplardan beyaz perdeye uyarlanan bazı yapımlardan oluşuyor.

Seçki, 7 Şubat Cuma günü saat 17.00’de sinema yazarı Mehmet Açar’ın sunuşuyla başlayacak. Sunuşunda seçkide yer alan filmlerin sinema tarihi ve kültürü açısından taşıdığı önemi vurgulayacak olan Açar, ayrıca bu yapımların özgünlüğünü ve sinemaya katkılarını da katılımcılara aktaracak.

Sunuşun ardından saat 17.30’da Virginia Woolf’un Orlando romanından uyarlanan aynı adlı filmin gösterimi yapılacak.

Orlando’yu keşfetmek veya hatırlamak için fırsat

20. yüzyılın önde gelen entelektüellerinden yazar Virginia Woolf’un 1928 tarihli Orlando romanı, İngiliz edebiyat tarihine ve kadınların edebiyattaki konumuna eleştirel bir bakış sunar. Roman, edebiyata ilgi duyan genç bir aristokratın kurmaca biyografisidir.

Orlando 1992’de sinemaya uyarlanır. Sally Potter’ın yönettiği ortak yapım filmde Tilda Swinton başrole hayat verir. Kitap ve filmin başkahramanı Orlando, 16. yüzyılda, Elizabeth dönemi İngiltere’sinde 16 yaşında bir erkektir. Kral II. Charles, Orlando’yu elçisi olarak İstanbul’a gönderir ve anlatıdaki can alıcı dönüşüm burada gerçekleşir: Orlando bir sabah kadın olarak uyanır, cinsiyet değişimiyle birlikte o zamana kadar aşina olmadığı kısıtlama ve zorluklarla karşılaşır. Kitap 1928 yılında, Orlando hayatına bir kadın olarak devam ederken sona erer.

Filmin kitaptan yer yer farklılaşan senaryosunda İstanbul’un adı geçmez, Orlando meçhul bir Doğu ülkesine atanır. Woolf’un kurmacasından biraz uzaklaşmış olsa da Potter’ın Orlando’su, Tilda Swinton’ın performansı ile zihinlerde yer etmiş, dünya genelinde 30'dan fazla uluslararası ödül kazanmış ve iki Oscar adaylığı elde etmiştir.

Bir cinayetin peşinde

Yazar Claude Farrère'’in L’homme qui assasina romanından uyarlanan Der Mann, Der Den Mord Beging filminin gösterimi 22 Şubat Cumartesi günü saat 15.00’te gerçekleşecek.

Aristokrat bir Fransız askerî ataşenin günlüğü biçimindeki romanda, İstanbul’da göreve başlayan Renaud de Sévigné şehri ve diplomatik çevreleri romantik bir entrika eşliğinde aktarır. Komplolar ve suçlarla dolu bir ortamda gelişen olayların sonunda hikâye Orient Express’te (Şark Ekspresi) sonlanır.

Roman sahne ve beyazperdeye pek çok kez uyarlanmıştır. Curtis Bernhardt’ın 1930 tarihli Almanya yapımı filmi Der Mann, Der Den Mord Beging genel hatlarıyla kitabın hikâyesine sadık kalmıştır. İstanbul’daki gerçek mekân çekimleriyle kitabın diğer film uyarlamalarından ayrılır.

Muhteşem Baron Munchausen

Şubat ayında gösterimi yapılacak üçüncü film Karel Zeman’ın 1961 tarihli Çekoslovakya yapımı Baron Prášil – The Fabulous Baron Munchausen olacak. Film 28 Şubat Cuma saat 17.00’de izleyicilerle buluşacak.

Rudolf Erich Raspe’nin Munchausen’s Narrative of his Marvellous Travels and Campaigns in Russia romanına dayanan filmin ana karakteri Baron, cesur, zeki ve alaycı bir karakterdir, sınırsız hayal gücü ve başından geçen gerçeküstü olaylarla dolu maceralarıyla tanınır.

Baron Munchausen karakterine ilham veren Hieronymus Carl Friedrich Freiherr von Münchhausen, 18. yüzyılda yaşamış, Osmanlı İmparatorluğu’na karşı seferlerde Rus alayıyla birlikte savaşmış bir Alman subayıdır. Baron, yaşadığı dönemde kendi hikâyelerini abartılı bir şekilde anlatarak bu ününe katkıda bulunmuş, anlatıları kulaktan kulağa yayılarak gerçeklikten tamamen kopmuştur. Bu hikâyeler, Baron Munchausen’i Batı kurmaca edebiyatının en unutulmaz figürlerinden biri haline getirmiş ve maceraları zamanla sinema başta olmak üzere farklı sanat dallarına da uyarlanmıştır.

Meşher’deki film gösterimlerine katılım ücretsizdir. Katılım için kayıt zorunlu olup, kontenjan sınırlıdır. kayit@mesher.org adresine e-posta atarak yerinizi ayırtmayı unutmayın!

Sergi sonuna kadar devam edecek olan film gösterimlerinin detayları için Meşher’in web sitesi ve sosyal medya hesaplarını takip edebilirsiniz.

Film künyeleri

• Orlando

Yönetmen: Sally Potter

Birleşik Krallık, Rusya, İtalya, Fransa, Hollanda, 1992

94'

• Der Mann, Der Den Mord Beging (Öldüren Adam)

Yönetmen: Kurt Bernhardt

Senaryo: Heinz Goldberg, Hermann Kosterlitz, Harry Kahn

Almanya, 1930

93'

• Baron Prášil – The Fabulous Baron Munchausen (Baron Prásil – Muhteşem Baron Munchausen)

Yönetmen: Karel Zeman

Çekoslovakya, 1961

83'

Hikâye İstanbul’da Geçiyor Sergisi Hakkında

Hikâye İstanbul’da Geçiyor, Batı edebiyatının farklı türlerinde yer alan İstanbul temsillerine odaklanıyor. 23 Ocak’ta açılan sergi, Ömer Koç Koleksiyonu’ndan yaklaşık 300 kitabı merkezine alarak, fantastik öykülerden bilimkurguya, grafik romanlardan casusluk hikâyelerine uzanan geniş bir seçki sunuyor. Voltaire, Virginia Woolf, Jules Verne, Ian Fleming gibi yazarların eserlerini bir araya getiren sergi, şehrin başta edebiyat olmak üzere diğer yaratıcı alanlar üzerindeki ilham verici etkisini gözler önüne seriyor. Küratörlüğünü Ebru Esra Satıcı ve Şeyda Çetin’in üstlendiği sergi, ziyaretçilere kitaplardan uyarlanan filmler, çeşitli atölyeler ve Türkçe-İngilizce katalog gibi yan etkinliklerle de zenginleşen bir deneyim vadediyor. Sergi, 13 Temmuz 2025’e kadar Meşher’de görülebilir.

Meşher Hakkında

Bir Vehbi Koç Vakfı (VKV) kuruluşu olan Meşher, tarihsel araştırmalardan çağdaş sanata uzanan sergileri ve yayınlar, atölyeler, konferanslar gibi kapsamlı paralel etkinlikleriyle zamanlar ve kültürler arasında yeni bir diyalog zemini sağlamayı amaçlıyor. Adını Osmanlı Türkçesinde “sergi mekânı” anlamına gelen kelimeden alan Meşher, faaliyetlerini disiplinlerarası yaklaşımıyla Eylül 2019’dan itibaren sürdürüyor. Orta Çağdan günümüze uzanan bir zaman aralığında, geniş bir konu yelpazesinde sergiler sunuyor. Çok yönlü programı, araştırmaya dayalı akademik yönü ve yayınlarıyla Meşher, bir referans noktası olarak kültür ve sanat ortamına katkıda bulunuyor. İstiklal Caddesi’nde yer alan Meşher’de, ziyaret, etkinlik ve sergi turları ücretsiz olarak gerçekleştiriliyor. Pazartesi hariç haftanın altı günü ziyaret edilebilir.