Madalya, bir kişiye başarılarından dolayı verilen üzerinde kabartmalı yazı veya resim bulunan madenden yapılmış nesnedir. Milli kahramanlara, vatan uğrunda savaşanlara, insanlık yararına önemli buluşlara imza atanlara veya yarışmalarında başarılı sporculara verilen madalyalar, altın, gümüş, bronz, nikel, tunç gibi bir metalden yapılır. Şeref, övünç ve başarı nişanı olan madalyanın değeri, para ile ölçülemez, takası yapılamaz. Madalya sözü, İtalyanca “medagliadan” Türkçemize geçmiştir; tarihi çok eskidir. İlk madalyaların MÖ 4. Yüzyılda Romalılar tarafından kullanıldığı bilinmektedir. İslam ülkelerinde madalya, Abbasiler döneminde 36. İslam Halifesi Muktedir (908-932 tarafından bastırılmıştır. Ön yüzünde Halife Muktedir’in resminin bulunduğu madalya Berlin müzesindedir. Osmanlılarda ilk defa 1730 tarihinde altından bastırılan madalyalara “Ferahi” adı verilmiştir. Madalyaların sayısı ve çeşitleri ise Osmanlı devletinin zayıflamasına paralel olarak artış göstermiştir. Osmanlı devletinde en fazla madalya verilen dönem II. Abdulhamid dönemidir. Kurtuluş Savaşında yararlılık gösteren asker ve siviller, “İstiklal Madalyası” ile taltif edilmişlerdir. Şimdi bana nereden çıktı bu madalya muhabbeti diye soranlarınız olacak. Bildiğiniz üzere 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan halk oylaması ile Türkiye, “Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemin” ile yönetilmeye başlandı. Sistem, halk iradesinin temsil makamı olan TBMM’nin pek çok icraatını Cumhurbaşkanına devretti; ancak bütçeyi onaylama yetkisi mecliste kaldı. İşte, ne olduysa bu yetkinin kullanılması esnasında oldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, 2023 Milli Savunma Bakanlığı bütçesinin görüşülmesi esnasında İzmir Milletvekili Aytun Çıray ile Cumhurbaşkanı tarafından meclis dışından atanan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar arasında sert bir tartışma yaşandı. Tartışmanın konusu Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın yakasına takılan bir “madalyaydı.” Aytun Çıray: “O ödülü niye aldınız?” Hulusi Akar: “Bir tek ben mi aldım, almayan yok!' Aytun Çıray, “Bu ödülü reddetseydiniz sonuçları ne olurdu? Genelkurmay Başkanı olmanızın önünü keserler miydi?” bu söze çok sinirlenen Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar, yumruğunu masaya vurarak: “Karşına kamerayı koy, şov yapmak için. Biraz sonra bunları yayınlayacaksın, oy alacaksın. Nah alırsın böyle oy! Bozulmuşsun!”, dedi. Hemen söyleyeyim; kullanılan “nah” sözcüğü küfürde düştüğümüz seviyeyi özetler nitelikteydi. Biz yine gelelim, TBMM’sinin çatısı altında bu sert tartışmaya konu olan “madalyaya…” Sahi neydi böylesi sinirli ve küfürlü tartışmaya konu olan madalya? Tarih, 4 Temmuz 2003; yer Irak’ın Süleymaniye şehri… Irak’ı işgal eden Amerika Kara Kuvvetleri Komutanı General Raymond Odierno, Süleymaniye’de görev yapan özel kuvvetlere mensup Türk askerlerinin başına çuval geçirerek esir alınmasını emrediyor. ABD’nin 173. Hava İndirme Tugayı’na bağlı 150'ye yakın asker, Özel Kuvvetler Komutanlığı'na ait büroyu basıyor; üçü subay, sekizi astsubay olan toplam 11 askerimizin ellerini bağlıyor, kafalarına çuval geçirerek esir alıyor. Esir alınan askerlerimiz, askeri kamyonla Kerkük’e götürülüyor. Bu arada Celal Talabani’nin oğlu Bafel de yaşananları videoya çekiyor. Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ten; “Mukavemet etmesinler” emrinin kendisinin verdiğini çok sonraları öğreniyoruz. Bu olay karşısında ana muhalefet partisi CHP Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Amerika’ya nota vermesini istiyor. Ancak milli damat ve kara para aklayıcısı olduğu iddia edilen İranlı Rıza Zarrap için ABD’ ye iki defa nota veren hükümet ve onun Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan; “Öyle kalkıp nota verecek misiniz? Ne notası veriyorsun? Müzik notası mı?”, diyor ve olay kapanıyor. Aradan 12 yıl geçiyor, Tarih; 27 Ocak 2015… O tarihte Kara Kuvvetleri Komutaı olan Orgeneral Hulusi Akar, ABD’de Pentagon'un ziyaret ediyor. ABD Savunma Bakanlığı, Orgeneral Akar'ı “NATO'ya sıra dışı katkıları” nedeniyle “Liyakat Lejyonu” madalyasını ile ödüllendiriyor. İşin can alıcı kısmı; “Liyakat Lejyonu” madalyasını K. K. Komutanı ve bilahare Genel Kurmay Başkanı olan Hulusi Akar’ın yakasına Türk askerinin başına çuval geçirilerek esir edilmesini emreden ABD K.K.Komutanı Orgeneral Raymond Odierno takıyor. Ya işte böyle! Son yirmi yılda yaşadığımız ikinci madalya vakası da bu… Birincisi hangisi miydi? Canım onu hatırlarsınız; yıllarca tartışması sürdü. Hani Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a 29 Ocak 2004 tarihinde Amerika Yahudi Komitesi tarafından verilen “Üstün Cesaret Madalyasıydı” ki o madalya da çok tartışmalara konu olmuştu. Hadi ÖNAL/ 11 Aralık 2023/ ELAZIĞ