Bugün, 24 Aralık 2025 Çarşamba
14169,30%0,02
42,85% 0,06
50,69% 0,07
6187,83% -0,07
9975,22% 0,00
ABD Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının cinsiyet değiştirme ameliyatları ve diğer uygulamalarla ilgili riskleri gizlediğini ifade edildi. ABD merkezli City Journal adlı dergi, ABD’deki resmi kurumların bunu nasıl ve hangi ağlarla yaptığını ele alan bir makale yayınladı.
2015 yılında Sağlık Bakanlığı, sigorta ağından bu ameliyatlarla ilgili bir analiz yapmasını istedi. 2016 yılında analizin ön raporu yayınlandığında çok sayıda risk saptanıyordu. Ancak aradan iki ay geçtikten sonra yayınlanan nihai raporda bu riskler halı altına süpürüldü.
Dergi başka örnekler de göstererek Sağlık Bakanlığının bu riskleri açıklamadan kaçındığını bildirdi. ABD sağlık verilerine göre 2017 ile 2021 arasında 14 binden fazla çocuk, cinsiyet değiştirme amacıyla hormon ilacı kullandı.
Cinsiyet değişimi öncesi kullanılan ergenlik baskılayıcı ve çapraz hormon ilaçlarının yaratabileceği riskler hakkında onlarca yayın var. LGBT ideolojisinin merkezi ABD’de Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ısrarla bu yayınlara gözünü kapatıyor.
City Journal’da 19 Eylül’de yayınlanan haberde, ABD’nin cinsiyet değişimine ilişkin resmi tutumu incelendi. Buna göre, Bakanlığın talebiyle sağlık sigortası ağı klinik kanıtları ortaya koymak amacıyla bir analiz hazırladı. 1975’ten 2015’e kadar yapılan 33 çalışma analiz edildi.
Ön rapordan iki ay sonra yayınlanan nihai raporda cinsiyet ameliyatlarının yapılmasına ilişkin mevcut kanıtların sınırlamalarının tartışıldığı bölüm kısaltıldı. Ön rapordaki şu “sonuçlar tutarsız" ifadesi nihai rapordan çıkarıldı. Nihai rapor “Ölüm ve Pişmanlık” bölümünü de sansürledi. Üstelik analiz edilen çalışmalar arasındaki en kapsamlı İsveç araştırmasına ilişkin bulgular da nihai raporda yer almadı.
İsveç çalışması 30 yıllık bir aralıkta "cinsiyet değiştirme ameliyatı" geçiren tüm hastaları izliyordu. Ön raporda yer alan İsveç araştırmasındaki şu tespitler nihai raporda yoktu:
“Transseksüellerin ‘cinsiyet değiştirme ameliyatı’ geçirdikten sonra bile, kontrol grubundaki üyelere kıyasla intihar ederek ölme olasılıkları 19,1 kat daha fazlaydı. 20 yıllık takipteki sağkalım oranları kadın kontrol grubunda yüzde 97, erkek kontrol grubunda yüzde 94’iken, kadından erkeğe geçenlerde yüzde 88’e ve erkekten kadına geçenlerde yüzde 82’ye düşüyordu.”
Yine cerrahi uzmanlık ve ameliyat sonrası bakımla ilgili şu tartışmalar da son raporda yer almadı:
“Cinsiyet disforisi olan yetişkinlerde sağlık sonuçlarını iyileştirmek için gereken cerrahi uzmanlık ve bakım ortamı(ları) belirsizliğini koruyor. Bu prosedürlerin çoğu, önemli risklerle birlikte gelen karmaşık jinekolojik, ürolojik cerrahi teknikleri içerir. . . Cinsiyet atama cerrahisi için yapılan çalışmaların çoğu, hastaların giderek daha invaziv müdahaleler için ardışık olarak değerlendirildiği, entegre bakım (psikolojik, psikiyatrik, endokrinolojik ve cerrahi) olan seçilmiş merkezlerde Kuzey Avrupa'da yürütülmüştür."
City Journal bu tespitleri yaptıktan sonra ABD Sağlık Bakanlığı ile ilgili “Cinsiyet değiştirme ameliyatı hakkında pembe bir tablo çizmek için elinden geleni yaptığı sonucuna varmamak zor. Bunu, kamuoyunu yanıltarak yaptı; yalnızca kanıtların durumunu yanlış yorumlamakla kalmadı, aynı zamanda bu prosedürlerin gerçekte neleri içerdiği ve ne gibi riskler oluşturduğuna dair ayrıntıları da atladı.” ifadelerini kullandı.
City Journal, ayrıca bir grup klinisyenin Sağlık Bakanlığında İnsan Araştırmaları Koruma Ofisi müdürü olan Jerry Menikoff'a 8 yaşındaki çocuklarda ergenlik önleyici kullanımını içeren bir araştırmaya ilişkin endişelerini bildiren mektubu da gündeme getirdi. Klinisyenler, söz konusu araştırmanın etik olmadığına ilişkin uyarılarda bulundu. Ancak ABD Sağlık Bakanlığı bu uyarıları da görmezden geldi.
Benzer bir olayı 2020 yılında da Amerikan Aile Hekimleri Akademisi yaşadı. Aile hekimleri, Sağlık Bakanlığına bağlı Sağlık Araştırmaları ve Kalitesi Ajansı’ndan "Transseksüel Gençlerde Cinsiyet Disforisi Tedavileri" konusunda inceleme istedi.
Ancak Bakanlık Dünya Transseksüel Sağlığı Profesyonel Derneği’nin çalışmalarına atıfta bulunarak göstererek doğru bilgi sağlama görevinden kaçındı. Oysa Dünya Transseksüel Sağlığı Profesyonel Derneği’nin incelemeleri manipüle ettiği mahkeme belgelerine yansımıştı.
Sağlık Bakanlığında yönetici olan Rachel Levine’nin, Dünya Transseksüel Sağlığı Profesyonel Derneği’ne bakım standartları kılavuzunda cinsiyet değişimi ameliyatları da dahil olmak üzere yaş sınırlamasını kaldırması yönünde baskı yaptığı ve bunun sonucunda kılavuzun bu yönde güncellendiği de yine çıkan haberler arasında.
İngiltere Ulusal Sağlık Servisi (NHS), geçen 12 Mart’ta yayınladığı klinik politika metninde, ergenlik baskılayıcı hormonların, cinsiyet uyumsuzluğu olan çocukların ve gençlerin tedavisi için rutin bir tedavi seçeneği olmadığını bildirdi.
İngiltere sağlık otoritesi, cinsiyete göre atipik davranışların küçük çocuklar arasında yaygın olduğuna ve normal gelişimin parçası olabileceğine dikkat çekti. Üstelik bu ilaçların kısa ve uzun vadeli güvenlik verilerinin sınırlı olduğu bildirildi. Söz konusu ilaçların ergenlik döneminde beklenen kemik yoğunluğu artışını azaltabileceği ifade edildi.
Yorum Ekle
