Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) Çarşamba günü tartışmalı geçen Ortadoğu oturumunda Gazze’deki son durumu görüştü. Oturuma, BMGK’nın Temmuz ayı başkanlığını sürdüren ülkesi adına Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov başkanlık etti.

Lavrov, Güvenlik Konseyi oturumunun ardından düzenlediği basın toplantısında, Rusya'ya karşı yaptırımların Trump döneminde başladığını ancak Moskova ile Washington arasındaki diyaloğun, devam ettiğini vurguladı. Lavrov, Rusya'nın Amerikan halkının seçeceği herhangi bir ABD başkanıyla çalışmaya hazır olduğunu söyledi.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Rus işgali sonrasında Ukrayna’da devam eden çatışmalarla ilgili soruları da yanıtladı. Lavrov, Rusya'nın ABD dahil diğer devletlerin işlerine karışmadığını ancak buna karşın Batılı ülkelerin hala Ukrayna'yı Rusya’ya karşı silahlandırmayı sürdürdüğünü belirterek “Ukrayna'ya batının silah sağlamayı durdurması halinde çatışmalar da sonlanır” dedi.

“Hiçbir şey Filistin halkının toplu olarak cezalandırılmasını haklı gösteremez”

Tartışmalı geçen Güvenlik Konseyi toplantısına, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres adına Kabine Şefi Courtenay Rattray hitap etti.

Rattray, Gazze’de 7 Ekim'den beri devam eden savaşla birlikte büyük bir yıkımın yaşandığını, savaşın bölgeye yayılma tehlikesinin de her geçen gün daha da arttığını söyledi. Rattray, hiçbir şeyin Filistin halkının toplu olarak cezalandırılmasını haklı gösteremeyeceğini vurgulayarak derhal insani ateşkes ilan edilmesi ve tüm rehinelerin, ön koşulsuz serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Gazze Şeridi, saldırılarla büyük bir yıkıma uğradı.

Rattray, Mısır, Katar ve ABD’nin gösterdiği yoğun çabayla tüm rehinelerin serbest bırakılması ve ateşkes için bir anlaşma formüle edilmesine yönelik müzakerelerin devam ettiğini belirtti ve “Bazı önemli ilerlemeler kaydedildi. Sorunun nihai çözümü için artık rotanın değiştirilmesi gerekiyor. Tüm yasadışı yerleşim faaliyetleri derhal durdurulmalıdır. İsrail yerleşimleri uluslararası hukukun açık bir ihlalidir ayrıca bu işgal barışın önünde önemli bir engeldir” diye konuştu.

Son haftalarda İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarının ve çatışmaların yoğunlaştığını, Filistinli silahlı gruplar tarafından İsrail şehir ve kasabalarına roket fırlatılmaya devam edildiğini kaydeden Rattray, “Refah harabeye dönmüş durumda ve Refah kapısının kapalı kalması insani yardım operasyonlarını daha da zorlaştırıyor. Neredeyse Gazze nüfusunun tamamına yakınını oluşturan iki milyona yakın insan yerinden edildi ve bunların çoğu birden fazla kez yerinden edildi. Gazze'de hiçbir yer güvenli değil” diye konuştu.

“İsrail’in müttefiki ABD ile birlikte düzenlediği askeri operasyonlar büyük yıkıma neden oldu”

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Güvenlik Konseyi Başkanı sıfatıyla ülkesi adına Ortadoğu oturumunda yaptığı konuşmada, 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail'e karşı gerçekleştirilen terör saldırısını kesin bir şekilde kınadıklarını ancak Gazze'de yaşananların, sivil halka yönelik kabul edilemez bir toplu cezalandırmaya dönüştüğünü vurguladı.

Lavrov, dünyanın en yoğun nüfuslu yeri olan Gazze’nin, yıllardır adeta bir açık hava hapishanesi olarak adlandırıldığını kaydederek “Gazze Şeridi'nin askeri operasyon düzenlenerek temizlenmesi yaklaşık 300 gündür sürüyor. İsrail'in Amerikalı müttefikiyle birlikte gerçekleştirdiği bu yoğun askeri operasyonlar korkunç yıkım ve can kayıplarına neden oldu. On ay içinde çoğu çocuk ve kadın olmak üzere yaklaşık 40 bin Filistinli sivil öldü ve 90 bin sivil ise yaralandı. Bu rakam, Ukrayna'nın güneydoğusunda on yıldır devam eden çatışmalarda her iki taraftan da ölen sivillerin sayısının iki katı” dedi.

ABD: “Güvenlik Konseyi Hamas’a baskı yapmayı sürdürmeli”

ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, Güvenlik Konseyi’nin daha önce almış olduğu 2735 sayılı kararın uygulanması ve konsey kararıyla kabul edilen anlaşmayı, kabul etmesi gecikmeksizin ve koşulsuz olarak uygulamaya başlaması için Hamas üzerindeki baskıyı sürdürmesi çağrısında bulundu.

Linda Thomas Greenfield, BMGK'da konuştu.

Thomas Greenfield, ABD’nin Katar, Mısır ve diğer ortaklarıyla bu konuda ısrarcı olmaya devam ettiğini belirterek “Güvenlik Konseyi’nin 2735 sayılı kararla onayladığı anlaşmayı kolaylaştırmak için yorulmadan çalıştık. Rehinelerin serbest bırakılmasıyla birlikte derhal ateşkes sağlayacak, ihtiyaç içindeki Filistinliler’e yardımı arttıracak ve bölgede uzun vadeli barış ve istikrara giden yolu açacak bir anlaşma. Birliğimiz sayesinde, bu Konsey tek bir sesle konuşabildiği ve somut, gerçekçi bir planı destekleyebildiği için ilerleme kaydedildi” dedi.

Thomas Greenfield, İsrail ve Hamas’ın, Güvenlik Konseyi tarafından 2735 sayılı kararla onaylanan ateşkes çerçevesini kabul ettiğini belirterek “Hepimizin istediği bu, Gazze'deki Filistinliler’in istediği de bu. Müzakereler doğru yönde ilerliyor ve bu anlaşmanın yapılması ve bu savaşın sona ermesi için Mısır ve Katar ile yakın iş birliği içinde çalışıyoruz” dedi.

“Filistinli siviller cehennemde yaşıyor”

ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Thomas Greenfield, ABD'nin görüşünün İsrail'in yardımların ulaştırılmasının önündeki engelleri ortadan kaldırmak için acil ek adımlar atması gerektiği yönünde olduğunu belirterek “İsrail hükümetini bu ve diğer engellerin aşılması için BM ile birlikte çalışmaya çağırıyoruz. Filistinli siviller cehennemde yaşıyor. Defalarca, güvenlik arayışı içinde bir yerden başka bir yere kaçmak zorunda kaldılar” dedi.

Birleşmiş Milletler’e bağlı kuruluşların hazırladığı Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması’nın (IPC) Gazze raporuna atıfta bulunan Thomas Greenfield, “IPC'nin son raporunun da açıkça ortaya koyduğu gibi, yüz binlerce kişi bir sonraki öğünlerini bulamama korkusuyla yaşıyor. Masadaki ateşkes anlaşmasının sonuçlandırılması ve uygulanması bu acıyı hafifletmenin en iyi yoludur. Bu nedenle ABD olarak çabalarımızda kararlıyız” dedi.