Bugün, 24 Aralık 2025 Çarşamba
  • BIST 100

    14164,11%-0,02
  • DOLAR

    42,83% 0,04
  • EURO

    50,62% 0,52
  • GRAM ALTIN

    6125,18% 0,26
  • Ç. ALTIN

    9975,22% 2,31

KUBBETU’T TURKİYYE

KUBBETU’T TURKİYYE

Köşe Yazarları 18.08.2023 09:23:49 0
KUBBETU’T TURKİYYE
Türklerin 700-800’lü yıllardan sonra İslâm ile tanıştıkları yönündeki yaygın kanaatin tersine, Türkler daha Hz. Muhammed’in sağlığında hem biliniyorlardı ve hem de karşılıklı ilişkilere sahiptiler. Çok küçük topluluklar da olsa, Türklerin Müslüman olmaya başlaması Hz. Muhammed zamanında başlamıştı. Bu yazımızda, İslâm’ın ilk yıllarında Türklerle olan temasların bazılarına değinmek istiyorum. Muhammed Hamidullah’ın İslam Peygamberi adlı eserine göre, Basra ve Bahreyn’de Arap tacirlerinin sık sık uğradıkları Muakkar ve Debâ ticaret panayırlarına İran, Hindistan ve Asya’dan insanlar katılırdı. Hz. Peygamber’in bizzat kendisinin Basra ve Bahreyn’e ticarî seyahatte bulunduğunu bildirdiğini dikkate alırsak, daha o dönemde Türkler hakkında fikir sahibi olması normaldir. Aynı şekilde, “İlim Çin’de bile olsa peşine düşünüz” hadisini de yine bu çerçevede değerlendirmek gerektiği kanaatindeyim. İslâm’ın ilk döneminde Türkler hakkında en önemli araştırmalardan birisini yapan Doç. Dr. Ali Dadan’a göre “Bu pazar ve panayırlarda Türklerin ve Türklere ait ticaret mallarının bulunduğunu ve bu milletin varlığından Arapların ve özellikle Hz. Peygamber’in haberdar olduğunu gösteren en önemli delil, Buharî ve Müslim’in rivayetlerinde söz edilen Türk çadırıdır. Hadislere kadar yansıyan Türklere has bu eşyanın Arapların eline ancak ticaret yoluyla geçtiğini gösteren önemli bir veridir.” (İSLAM TARİHİ KAYNAKLARINDA TÜRKLER- DOKTORA TEZİ, KONYA, 2013) Hz. Muhammed önderliğinde Müslümanların ilk kez zafer kazandıkları savaş olan Bedir savaşının Türkler açısından da farklı bir önemi vardır. Müslümanlar, Ebu Cehil’in önderlik ettiği Mekkeli İslam düşmanları ile ilk kez karşı karşıya geldiler. Bölgenin ticaret ve tüm zenginliğini ellerinde tutan Kureyşliler için İslâm’ın yayılması büyük bir tehdit oluşturuyordu. Ebu Cehil’in Bedir’de öldürülmesinin ardından liderliğini, sonraları Müslümanları büyük bir fitneye sürükleyecek olan Muaviye’nin dedesi Ebu Süfyan’ın üstlendiği bu “müşrik”lerin saldıkları korku öylesine büyüktü ki, Halife Ömer de, Bedir savaşı öncesinde Enfal suresinin 7 ve 8. ayetleri nazil olduğu zaman, kendisine “Acaba hangi cemaat bozguna uğratılacak ve kimlere galebe çalınacak?” diye kuşkuyla sorduğunu itiraf eder. (İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ) Müslümanların, nedenleri ve sonuçları bakımından her daim hatırlamaları gereken Bedir savaşının bir özelliği de, İslâm Peygamberi Muhammed bin Abdullah’ın karargâh olarak Bedir’e hakim bir tepede kurduğu çadırdır. Miladî 624 yılında yapılan Bedir savaşına katılan Abdullah bin Mes’ud ve Abdullah bin Abbas, Hz. Muhammed’in kullandığı yuvarlak bir çadırdan bahsettiklerini Mustafa Asım Köksal, İslâm Tarihi eserinde belirtiyor.

PEYGAMBERİN İTİKAF MEKÂNI: KUBBETU’T TURKİYYE

Kubbetu’t Türkiyye (Türklerin Çadırı) olarak ifade edilen bu çadırın daha sonra da kullanıldığını İbn Sâd, Taberi ve Buhari’nin aktarımlarından anlıyoruz. 9. yüzyılda yaşayan Müslim bin Haccac’ın Sıyam eserinden şu ifadeyi paylaşmak istiyorum: “Hz. Peygamber Ramazan ayının ilk on gününde itikâfa girerdi. Daha sonra girişinde hasır gerilmiş Türk çadırında Ramazanın ikinci on gününde itikâfa girdi. Hasırı eliyle kaldırdı kapıya doğru yürüdü ve başını çıkararak insanlarla konuştu.” Öte yandan, Müslim’in Muhtasar adlı eserinde yer alan başka bir rivayete göre de, Hz. Muhammed, İstanbul’un fethedileceğini müjdelediği konuşmasını Kubbetu’t Türkiyye’nin gölgesinde dinlenirken yapmış olmalıdır. Hudeybiye anlaşmasının bu çadırda imzalandığı, Mekke’nin fethinde Merru’z Zahran mevkiinde Kubbetu’t Türkiyye’nin kurulduğu ve görüşmelerin bu çadırda yapıldığı, hatta Ebu Süfyan’ın bu çadırda görüşmeye geldiği pek çok kaynakta belirtilmektedir. Vâkıdî’nin Meğâzî eserinde ise, 627 yılında yapılan Hendek savaşında Hz. Muhammed’in Kubbetu’t Türkiyye kullandığı belirtilir. Yine, Taberî, müslümanların Hendek savaşına hazırlandıkları sırada, Hendek kazılırken büyük beyaz bir kayanın ortaya çıktığını ve sahabenin onu parçalamayı başaramaması üzerine Selman el-Fârisî’nin bu esnada Hendek kazılmasını denetlemek için kurdurulan Türk çadırında bulunan Hz. Peygamberin yanına giderek durumu haber verdiğini bildirmektedir. (Taberî, Târîh, II/92) Tüm bu ifadelerden anlıyoruz ki, İslâm Peygamberi için Türkler yabancı, bilinmeyen bir topluluk değildir. Hatta, aşağıdaki hadis, İslâm Peygamberinin Türkler hakkında kesin kanaate sahip olduğu fikrini güçlendirmektedir. Hatîb el-Bağdadî, Süyûtî, Müttakî el-Hindî ve Gümüşhanevî’nin hadis olarak naklettikleri bir rivayete göre de, “Muhammed bin Müslim, Rasulullah (s.a.v.)’in şöyle dediğini nakletmiştir: Hıfz/muhafaza etme/koruma on kısıma ayrılmıştır. Bunun dokuzu Türklerde, biri diğer insanlardadır. Cimrilik ona ayrılır, dokuzu Farslarda, biri diğer insanlardadır. Cömertlik ona ayrılır, dokuzu Sudanlılarda, biri diğer insanlardadır. Şehvet ona ayrılır, dokuzu Hindlilerde, biri diğer insanlardadır. Hayâ, ona ayrılır, dokuzu kadınlarda, biri diğer insanlardadır. Hased ona ayrılır, dokuzu Araplarda, biri diğer insanlardadır. Kibir, ona ayrılır, dokuzu Rumlarda, biri diğer insanlardadır.” (Taberî, Târîh, II/487)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN ADINI KİM KOYDU?

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Rıfat Börekçi, İslâmi ilim eğitimi almış, Medreselerde müderrislik yapmış, Ankara müftülüğü görevini üstlenmiş, Kuvayı Milliye’yi desteklemek için Ankara fetvasını sunmuş bir isim. Sonraki süreçte gündeme gelen Türkçe ezan dayatmasına da direnen Mehmet Rifat Börekçi, bir gün Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından köşke davet edilir. Atatürk, Börekçi’yi davet etme gerekçesi olan sorusunu hemen sorar: “Hocam, yeni genç Cumhuriyetimizin adı ne olsun?” Börekçi’nin cevabı, hayati derecede önemlidir: “Paşam, Peygamber Efendimiz, Hendek savaşını bir Türk çadırında yönetti. O çadıra da Kubbetu’t Türkiyye diyordu.” Bu sözleri duyan Atatürk heyecanlanır: “Desene Peygamber efendimiz daha 1400 sene önceden Cumhuriyetimizin adını koymuş. Hadi, Cumhuriyetimizin adı Türkiyye olsun!” Bu anlatının Hz. Muhammed’in kullandığı çadırın Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ismiyle buluşması açısından anlamı hem son derece enteresan ve hem de çok büyüktür. Türklerin İslâm ile buluşmasını incelemeye devam edeceğiz.

Haber Editörü

Hakan Dikmen 1

hakandikmen30@gmail.com
Yorum Ekle

"İstikameti: İslam Düşmanlığına Karşı Sessiz Direniş" özel gösterimiyle 8. Siirt Uluslararası Kısa Film Festivali'nde

Siirt’te uyuşturucu testi skandalında çember daralıyor: 5 ilde baskın, 10 firari

Diyanet-Sen Şube Başkanı Cihan'dan, namaza yönelik saygısızlığa sert tepki

TDV Tarsus Şubesi’nden öğrencilere çorba ikramı

Bursa'da yüzmede Osmangazi imzası

Bursa Nilüfer’de iki kaçak yapı daha yıkıldı

Bursa Yenişehir'de Başkan Özel'in çağrısı karşılık buldu

Teknogirişimlerin yüzde 13'ü kadın girişimci... En büyük engel yüksek maliyetler

Dünyanın hafızası Sakarya'ya taşındı

Berke: Siyonist rejim Gazze'deki askeri hezimetini siyaset ve medya hamleleriyle örtmeye çalışıyor

Batman'da AMATEM kuruluyor

Bakan Yerlikaya olay yerinden açıkladı... Ses kayıt cihazı ve kara kutu çıkarıldı

Keçiören'de pazar sonrası hijyen seferberliği

Kocaeli Zabıtası yolda bırakmadı

Sosyal medyada reklam denetimi genişliyor

Filistinli heyetten Sivas İl Müftüsü Limon’a ziyaret

Batman Esnaf ve Sanatkârlar Odası'ndan esnafa güvenlikte indirim anlaşması

Kütahya Belediyesi ilaçlama filosunu güçlendirdi

Nazilli'nin gururu oldular

RATEM’de yeni dönem başladı; Gündoğan’dan üyelere mesaj: Birlikte güçlüyüz

İnşaat sektöründe kasım ayı durgun geçti

Giresun otobüs terminali yoğun bir yılı geride bıraktı

Çine’den Hatay’a uzanan gönül köprüsü

Öğr. Gör. Halmedov: Diş kaybı yalnızca estetik bir sorun değil

Mevsimsel geçişler ruh sağlığını etkiliyor

Anahtar Parti’den asgari ücrete tepki: ‘Asgari ücret zammı enflasyon karşısında eridi’

Adıyaman Valisi Osman Varol köy muhtarlarıyla bir araya geldi

Eruh’ta Roman kahramanları sahneye taşındı

Beypazarı'nda meydana gelen kazada Karı koca yaralandı

Onlar “acılı günlerde” hep yanımızdalar

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

Vedat Kan’la 25. Gün’ de “Emeğin adı ” vardı…

ERZURUMSPOR GENÇLERİYLE DİRENDİ VE UMUT VERDİ...

Ahmet Dal’dan Tribünlere Net Mesaj: “Bu Takım Zirve İçin Oynuyor!”

Kaldırın şu taşı bakalım altından ne çıkacak?

TYB Erzurum Şubesinden “aykırı güzel ağabey” için vefa sohbeti

SERKANDAŞ SİGORTA ERZURUM BÜYÜKLER AMATÖR KÜME'DE 4. HAFTA TAMAMLANDI

SAHADA İNANÇ KENARDA EMEK

ASKON Erzurum’da Güvenin ve Üretimin Adresi Oluyor

PENALTILARDA GELEN ŞAMPİYONLUK

ERZURUMSPOR FK ALTYAPISI SAHNEDE: 7 GOL, 2 GALİBİYET

Keçiören’de Stajyer Öğrencilere Sağlık Eğitimi Verildi

Ankara Keçiören'de stajyer öğrencilere sağlık eğitimi

Edirne Keşan'dan kardeş okul projesi kapsamında Bulgaristan'a eğitim ziyareti

Keşanlı 8. sınıf öğrencileri Tüyap Kitap Fuarı'nda

Siirt’te "Genç Sada Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma ve Hafızlık Yarışması" düzenlendi

Siirt’te öğrencilerin devamsızlığını azaltmaya yönelik eylem planı değerlendirildi

Çocuklara "İyi ki doğ-Muş" ile sürpriz ziyaret

Kocaeli Çayırova’da ‘Mahalle Halkı Afetlere Hazırlık Eğitimi’ programı başladı

Mesleki eğitimde özel uygulamaları Bursa'da masaya yatırıldı

Konya’da öğrenciler mesleğe ilk adımı attı

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 17 13 1 3 27 42
2.FENERBAHÇE A.Ş. 17 11 0 6 25 39
3.TRABZONSPOR A.Ş. 17 10 2 5 13 35
4.GÖZTEPE A.Ş. 17 9 3 5 12 32
5.BEŞİKTAŞ A.Ş. 17 8 4 5 8 29
6.SAMSUNSPOR A.Ş. 17 6 4 7 2 25
7.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 17 6 6 5 9 23
8.KOCAELİSPOR 17 6 6 5 -2 23
9.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 17 6 6 5 -6 23
10.CORENDON ALANYASPOR 17 4 4 9 1 21
11.GENÇLERBİRLİĞİ 17 5 9 3 -3 18
12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 17 4 7 6 -4 18
13.TÜMOSAN KONYASPOR 17 4 8 5 -8 17
14.KASIMPAŞA A.Ş. 17 3 8 6 -10 15
15.HESAP.COM ANTALYASPOR 17 4 10 3 -15 15
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 17 2 6 9 -17 15
17.İKAS EYÜPSPOR 17 3 10 4 -14 13
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 17 2 12 3 -18 9

YAZARLAR