"Bazı Batılı ülkeler Karabağ çevresinde istikrarı bozmaya çalışıyor. Bölgede açıkça Rusya'ya karşı savaşıyorlar."

Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov bunu söyledi.

"3, 4, 5 yıl önce diplomatik maske altında böyle bir mücadele yürütülüyordu. Artık bu maskeler çoktan çıkarıldı ve mücadele yüz yüze yürütülüyor. Aslında bazı ülkeler hala Karabağ bölgesini istikrarsızlaştırmaya çalışıyor ." dedi Kremlin sözcüsü. 

Peskov sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sonuç olarak Azerbaycan tarafı, bazı devletlerin tek taraflı tavır alması nedeniyle arabuluculuk iddiasında bulunamayacaklarını resmen ilan etti." 

Tek taraflı tavır alan ülkelerin herhangi bir iddiada bulunamayacağını kaydetti:

"Bu hem imkansız hem de uygunsuz. Bizi oradan çıkarmaya çalışıyorlar, evet bunu biliyoruz ama şimdilik Rusya dışında hiç kimse bölgede barış ve istikrarın garantörü rolünü oynayamaz. Rusya çabalarını sürdürüyor." 

Peskov'un açıklaması Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolai Patrushev'in açıklamasının devamı sayılabilir. Nikolay Patrushev, 7 Kasım'da BDT'li meslektaşlarıyla yaptığı toplantıda, bölge dışındaki güçlerin Azerbaycan ile Ermenistan arasında barışı engellediğini söyledi. Bununla birlikte Rus yetkili, Moskova'nın Batı'nın Güney Kafkasya'da daha aktif hale gelmesinden duyduğu kaygıyı dile getirdi:

"Azerbaycan ile Ermenistan arasında çözüm, bölge dışı güçlerin çatışmaya müdahale etmeyi bırakmasıyla mümkün olabilir. Ancak şimdilik Batı'nın adımları durumu daha da gergin hale getiriyor."

Patruşev, Rusya'nın iki ülke arasında barış anlaşması imzalanması, sınırların sınırlandırılması ve ulaştırma iletişiminin açılması amacıyla Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerinin kapsamlı bir şekilde normalleştirilmesi yönünde tutarlı adımlar attığını da sözlerine ekledi.

"Tecrübeler bunun ancak bölge dışından herhangi bir müdahalenin olmaması halinde mümkün olduğunu gösteriyor. "Batılı ülkelerin eylemleri bölgedeki durumun bozulmasına yol açmakta ve çelişkilerin orada kalması için koşullar yaratmaktadır ." diye vurguladı. 

Peskov'un açıklaması, Rusya'nın, Ermenistan'ın Güney Kafkasya'da kendisini güçlendirme ve jeopolitik dengeleri kendi lehine değiştirme girişimlerinden de oldukça kaygılı olduğunu gösteriyor. Bu konuda Başkan Vladimir Putin, Peskov diliyle hem Batı'ya hem de Ermenistan'a uyarı mesajı verdi. 
Şüphesiz Rusya'nın, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış görüşmelerinde Avrupa Birliği ve ABD'nin arabuluculuk çabalarına itirazından bahsediyoruz. Hem Patrushev hem de Peskov yaptıkları açıklamalarda isim vermeden genel anlamda "Batı" demekle yetindiler.

Ancak mesajın adresi yeterince açık. ABD, Avrupa Birliği, Fransa ve Almanya'nın Güney Kafkasya'da Rusya'ya alternatif güç olma planları Kremlin'i harekete geçirdi. Ukrayna cephesinde Rusya'ya karşı savaşan bu güçlerin şimdi aynı politikayı Güney Kafkasya'da da uygulaması Moskova'nın tepkisine neden oldu. 

Avrupa'ya erişimi engellenen Rusya'yı Güney Kafkasya'dan bastırmak Batı'nın yeni stratejisidir. Bu, Rusya'nın güney sınırlarının kuşatılması ve Karadeniz'e erişimin kısıtlanması anlamına geliyor. Bu nedenle Rusya, Batı'nın son dönemdeki adımlarını ulusal güvenliğine yönelik bir tehdit olarak görüyor. Batı'nın bundan sonraki niyeti, Güney Kafkasya üzerinden Orta Asya'ya giden ulaşım ve iletişim koridorlarını, Rusya ile İran arasındaki kara bağlantısını da jeopolitik etki alanına dahil etmektir.

Bunu başarmak için Batı'nın Rusya'nın Güney Kafkasya'dan çekilmesine ihtiyacı var. Ermeni yetkililerin Batı yanlısı politikası ABD ve Avrupalı ​​temsilcilerin bu hedefe ulaşmasını sağlıyor. Başbakan Nikol Paşinyan'ın Rusya'nın siyasi lokomotifi olan Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü, BDT, Avrasya Ekonomik Birliği gibi örgütlerden uzaklaşarak Batı'ya yönelmesi bu gerilimi artırdı. 

Ermenistan, bugüne kadar Rusya'da var olan güvenlik sistemini Batı'yla değiştirmeyi amaçlıyor. Batılı siyasi çevreler ise kapalı siyasi müzakerelerde ve kamuoyuna yapılan açıklamalarda, Ermenistan'ın öncelikle CSTO üyeliğinden vazgeçmesini ve Rus askeri üslerini topraklarından çıkarmasını talep ediyor. Ermenistan'ın KGAÖ'den çekilmeye hazırlandığına dair haberler giderek artsa da Paşinyan hükümetinin bu konudaki tereddütleri Batı ile anlayışta sorun olduğunu gösteriyor. Hatta bazı tanınmış Ermeni siyaset bilimciler bile Batı'nın Ermenistan'a yeni güvenlik garantileri vereceğine dair kesin bir bilgi olmadığını, Paşinyan'ın siyasetini kendi çıkarları doğrultusunda kullandığını söylüyor. 

Batı'nın temel hedeflerinden biri Güney Kafkasya'da Rusya'nın yerini alma arzusuyla ilgilidir. Bu aynı zamanda Ermenistan'ın jeopolitik rekabet alanı haline gelmesiyle de ilgilidir. Her ne kadar Rus yetkililer henüz bu adreslerin isimlerini belirtmemiş olsa da, yargılama devam ederse uyarı açıklamalarının daha spesifik bir adrese yönlendirilmesi muhtemel. 

Böylelikle Rusya'nın Avrupa sahasında her zaman en güvenilir dostlarından biri olan Fransa, siyasi oyunun kurallarını çoktan değiştirmiş ve Güney Kafkasya'da Rusya'nın yerini alma iddiasında bulunmaktadır. Bu Rusya'nın çıkarlarını etkiliyor. Bu nedenle resmi Moskova'nın Fransa'nın artan faaliyetlerine daha sert ve açık tepki vereceği göz ardı edilmiyor. Aynı zamanda Ermenistan Başbakanı, Azerbaycan'la yapılan barış görüşmelerinde Batı'nın desteğinden yararlanarak siyasi konumunu güçlendirmeye çalışıyor. Fransa, Avrupa Birliği, ABD ve Almanya'nın Azerbaycan'a yönelik gözlenen baskıları da bu sebeple açıklanabilir. 

Bu konuda Peskov'un ifadesiyle Azerbaycan'ın barış görüşmelerinde ABD, Avrupa Birliği, Fransa ve Almanya'nın arabuluculuk yapmayı reddetmesi ve tek taraflı yani Ermenistan'dan yana tavır alması Rusya'nın elini güçlendiriyor. Bu, Azerbaycan'ın diplomatik masada Batı'dan gelen baskıyı etkisiz hale getirmesi için ek manevra fırsatları yaratıyor. 

Müşfik Abdulla