Bugün, 18 Mayıs 2024 Cumartesi
10643,60%3,14
32,20% -0,22
34,90% -0,22
2504,01% 1,55
3989,88% 1,04
Kongo Cumhuriyetindeki Çin yatırımlarının bölge ekosistemini ve normal yaşamı yok ettiğini savunan sakinler, Çin tarafından finanse edilen madencilik işletmelerini protesto etti.
Kongo Cumhuriyeti sakinleri Çin'i protesto etti
Kongo Cumhuriyetindeki Çin yatırımlarının bölge ekosistemini ve normal yaşamı yok ettiğini savunan sakinler, Çin tarafından finanse edilen madencilik işletmelerini protesto etti.
Çin Komünist Parti idaresindeki şirketler, son yıllarda yatırım bahanesiyle Afrika ülkelerindeki hegamonyasını güçlendirmeye devam ediyor. Çin hükumeti, son 5 yılda Afrika ülkelerine 150 milyar dolardan fazla borç verdi. Böylece borcunu ödeyemeyen ülkelerin limanları, madenleri ve üsleri Çin'in eline geçiyor.
En son Kongo Cumhuriyetindeki Çin yatırımlarının bölge ekosistemini ve normal yaşamı yok ettiğini savunan sakinler, Çin tarafından finanse edilen madencilik işletmelerini protesto etti.
İngiliz BBC’in 30 Nisan aktardığına göre Kongo'da Çin'e ait kobalt madeninin bölge sakinlerinin normal yaşamını kötü etkilediği bildirildi.
BBC muhabirleri, Çin'in yatırım yaptığı kobalt madeni yakınındaki yerel halkla röportaj yaptığı sırada bölge sakinleri, Çin'in bölgede anormal boyutlarda madencilik faaliyetleri yaparak, bölge halkının normal yaşamını mahvetmesine öfkeli olduklarını, buna karış kesin çözüm istediklerini dile getiriyor.
HAFTADA EN AZ İKİ PATLAMA GERÇEKLEŞİYOR!
Bölge sakinlerine göre, açık Maden ocaklarında haftada iki ila üç kez patlama gerçekleştiriliyor ve bu durum yerel halkın hayatını olumsuz etkiliyor. Bölge sakinleri yaşadıkları korkuyu tasvir ederken Patlamadan önce yüksek sesli bir siren duyulacak ve herkes yaptığı işi derhal bırakıp sığınacak bir yer bulmalıdır.” Şeklinde gazetecilere anlattı.
Kobalt cevheri yeşil ekonominin önemli hammaddelerinden biridir. Birleşmiş Milletler verilerine göre 2050 yılına kadar küresel sıfır emisyon amacına ulaşmak için kobalt gibi önemli minerallerin kullanımının altı kat artmasının beklendiği ve bu oranın 2040’dan sonra hızla artacağı ön görülüyor.
