IRAK TÜRKLERİ KÜLTÜR ve YARDIMLAŞMA DERNEĞİ

BASIN BİLDİRİSİ

Irak Türkleri Derneği; Irak’ta gerçekleşen nüfus sayımına dair gelişmeler ve Kerkük’te yapılan hukuksuzluklarla ilgili olarak 21 Kasım 2024 tarihinde bir basın açıklamasında bulundu. 

Irak’ta 27 yıl sonra gerçekleşen genel nüfus sayımı, Türkmeneli’de ve özellikle Kerkük’te ciddi endişelere yol açmıştır. Uzun yıllardır Kerkük’ün demografik yapısına yönelik gerçekleştirilen sistematik değişim, yapılan sayım ile ortaya çıkmıştır. Yıllardır süregelen bu sistematik demografi değişimine maruz kalan Kerkük ve Türkmeneli üzerinde oyunlar oynanmaktadır. 

Yapılan son nüfus sayımı vesilesiyle Kerkük’teki nüfus dengesini bozmak amacıyla organize şekilde gerçekleştirilen insan hareketliliği, bölgemizde çıkacak ileriye dönük sorunların habercisidir. Elimizdeki bilgiler Erbil, Süleymaniye ve Duhok şehirlerinin yanı sıra, terörist PKK’lıların tutulduğu Mahmur kampından ve hatta Suriye ile İran’dan binlerce kişinin Kerkük’e taşındığını ve demografik yapıyı değiştirmek amacıyla yerleşik nüfusa dâhil edildiklerini göstermektedir. Nüfus sayımından bir gün önce, Kerkük şehir merkezine büyük konvoylar hâlinde getirilen Kürt nüfus, Irak Türklerinin tarihi haklarına yönelik ciddi bir ihlal teşkil etmektedir.

Bu girişim, yalnızca şehrin yönetiminde daha fazla söz sahibi olmak için yapılan bir siyasi manevra değil, aynı zamanda Irak Türklerinin binlerce yıldır yaşadığı toprakları Türksüzleştirme politikalarının bir parçasıdır. 

Kerkük ve Türkmeneli’nin Türk kimliğine yönelik bu tehditler, hem bölgemizin tarihi gerçeklerine hem de Irak’ın ulusal birliğine zarar vermektedir.

Sayımın yapıldığı ilk gün olan 20 Kasım 2024’te Kerkük’ün Feylak bölgesindeki tek bir hanede

97, bir başka hanede ise 94 kişinin yaşadığı yönünde şüpheli kayıtlar tespit edilmiştir. 

Kaynaklar, gelen ailelerin çoğunluğunu gençlerin oluşturduğunu, 97 kişilik hanede gözüken kişilerin %95’inin erkekler olduğunu ve bir evde 4-5 ailenin birlikte barındığını bildirdi. 

Bu durum, yapılan girişimlerin organize bir plan olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Kerkük’ün gerçek sakinlerinin hakkı, sahte vatandaşlıklarla ve nüfus oyunlarıyla gasp edilmeye çalışılmaktadır.

Bölgeden gelen başka bir bilgi ise geçtiğimiz iki günde şehre 71 bin aracın giriş yaptığı olmuştur. Bu girişi kolaylaştırmak için son haftalarda kontrol amirlerinin görev yerleri değiştirilmiş ve 20 Kasım’da bazı polis memurları gözaltına alınmıştır. 

Araçlardaki yolcu sayısının 300 ila 350 bin arasında olduğu tahmin edilmektedir. Yine güvenlik kontrolüne tabi tutulmayan bu araçların yarattığı durum, silah ve uyuşturucu kaçakçılarına fırsat vermektedir. 

Şehre akın akın gelen araçlar içinde açıkça nereden geldiğini söyleyip sevinç naraları atan ve Kerkük’ün yerlisi olmayan kişilerin görüntüleri sosyal medyaya da yansımıştır.

En vahimi ise bu akınla gelen kişilerin olası bir referandumda yol açacağı karmaşadır. Şehrin

kimliği konusunda demografik avantajla Kerkük’ün Türklüğünü yok edebileceğini sanan fırsatçılar ellerinden gelen her türlü oyuna başvurmaktadır.

Bugün, KYB’li Kerkük Valisi, daha sayım tamamlanmadan Kerkük nüfusunun 1.900.000 olduğu açıklamasında bulunarak oynanan oyunu açıkça gözler önüne sermiştir. Nüfusun artmasıyla seçim sistemine göre Kerkük’e düşen milletvekili sayısını artırıp parlamentoya daha fazla Kürt milletvekili sokmak, valilik bütçesini artırarak kötü emellerini beslemek ve Irak içinde yeni bir özerk yapılanma tesis etmek derdinde olan bu güruh, oyunlarıyla Kerkük’ün Türklüğünü yok edebileceği yanılsamasına kapılmamalıdır. 

Zira Kerkük’ün toprağı Türklükle yoğrulmuş; Türklük için can veren yüzlerce Türkmen’in kanıyla sulanmıştır…

Aylardır, şehre son yıllarda yerleşen yabancıların nüfus sayımında çıkaracağı problemleri

değerlendiren Türkmenler, son 48 saatte yaşanan bu akınlar karşısında hak arama mücadelesine devam edecektir.

Irak Türkleri, tarih boyunca bu toprakların öz sahipleri olmuş, kültürlerini ve kimliklerini

korumuştur. Hiçbir dış müdahale, sahte girişim veya demografik manipülasyon, Türkmeneli’nin Türk kimliğini yok edemeyecektir. Kerkük ve Türkmeneli’nin geleceği, bu oyunlara karşı kararlılıkla sürdürülecek bir mücadeleye bağlıdır.

Bu mücadele içinde Irak hükümetini, uluslararası toplumu ve Türk kamuoyunu, Kerkük ve

Türkmeneli’nin demografik yapısına yönelik bu sistematik ihlalleri durdurmaya ve bölgemizin tarihi kimliğini korumaya davet ediyoruz. Bu sistematik sindirme ve yok etme politikasının önce Türk sonra dünya kamuoyunda yer bulması çağrımızı, siz basın mensupları aracılığıyla bir kez daha dile getiriyoruz.

Irak Türkleri olarak vatan topraklarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz!