Ermeni lobisi ve teslim olan Ermenistan, Donald Trump'ın ABD'deki 4 yıllık başkanlığına hazırlanıyor. Bu konuda yakın ve uzak hedefleri olduğuna şüphe yoktur. Tabii ki Azerbaycan'ın ulusal çıkarlarıyla bağdaşmayan hedefler. İki komşu ülke arasında uzlaşma istemeyen faşist ideolojiye sahip Ermeni diasporasından ve onun teslim olan ülkedeki radikal-intikamcılar, Taşnaklar dahil uzantılarından bahsediyoruz...

"Ermenistan, Azerbaycan'la savaşa hazır değil."

Kendini askeri uzman olarak gören Leonid Nersisyan, bunu yerel medyaya yaptığı açıklamada söyledi.

Ona göre Ermenistan böyle bir duruma yakın zamanda hazır olmayacak. "Hala üzerinde çalışmamız gereken çok şey var. Küçük çaplı çatışmalar mümkün ama daha büyük, geniş çaplı bir savaştan bahsediyorsak daha gidecek çok yolumuz var. Her şeyin bir günde yapılamayacağını, zaman aldığını anlamak gerekiyor" dedi Nersisyan.

Ermeni intikamcısının mantığına dikkat edin. Nersisyan barışla değil savaşla dalga geçiyor! Savaşı özlüyor. Bu adam Ermenistan'ın savaşa değil barışa ihtiyacı olduğunu söylemiyor, henüz savaşa hazır olmadığımızı, bu yönde ciddi çalışmamız gerektiğini söylüyor ve...

Ve bir gün Azerbaycan'a karşı yeni bir saldırı savaşı başlatsınlar. Bu nedenle ellerinde "yasal" dayanaklar var: Azerbaycan'a karşı toprak iddiasını da içeren Ermenistan anayasası. Tam da bu amaçla, gelecek hedefi uğruna, anayasadan bu hüküm çıkarılmıyor.

Öte yandan Nersisyan yalnız değil. Aslında Ermeni toplumunda hakim olan duyguyu, Türk düşmanlığını ifade ediyor...

Geçtiğimiz günlerde "Gellup" tarafından yapılan bir araştırma, Ermenilerin büyük çoğunluğunun toprak iddialarına ilişkin maddenin anayasadan çıkarılmasına şiddetle karşı olduğunu ortaya çıkardı. Bu ne anlama gelir? Elbette gelecek için, uygun zaman için savaş düzeni, intikam düzeni!

Eğer Ermeni liderliği de periyodik olarak "Bakü'nün anayasa talebinin barış anlaşmasıyla hiçbir ilgisi yoktur, bu bizim iç meselemizdir" diyorsa ve Erivan hâlâ yakın geçmişin kalıntısı olan meşhur Minsk Grubu'na bağlı kalıyorsa, o zaman o zaman Paşinyan hükümetinin intikamcı fraksiyonunun da aşağı yukarı aynı konumda olduğuna hiç şüphe yok...

Bu nedenle iki gün önce Zafer Bayramı'nda Cumhurbaşkanı İlham Aliyev bir kez daha Erivan'a Ermenistan'ın silahlanmayı bırakması gerektiği mesajını gönderdi. Beklendiği gibi bu mesaj komşu ülkede süngüyle karşılandı. Bunun "sebebi" şu; eğer Azerbaycan silahlanırsa, Türkiye ve İtalya gibi NATO ülkelerinden silah ve askeri teçhizat satın alırsa, Ermenistan neden aynısını yapmasın?

Yapamaz çünkü Azerbaycan işgalden yeni kurtulmuş bir devlettir ve Ermenistan dahil hiçbir ülkeden toprak iddiası yoktur. 44 gün süren savaşta muzaffer ordumuzun Erivan'a gitmesine veya Ermenistan sınırında "güvenlik şeridi" oluşturmasına hiçbir engel yoktu.

Ermenistan'ın silahlanması, komşusundan hâlâ toprak iddiası bulunan, saldırgan politikasından vazgeçmek istemeyen dünkü işgalci ülkenin silahlanması ve savaş hazırlığıdır. Temel fark şu ki Sayın Haylar. Bizim gözümüze, dünyanın gözüne kül üfleyemezsiniz...

Dolayısıyla Ermeni tarafının Bakü'nün uyarılarını ciddiye alması, siyasi popülizme son vermesi ve savaş hazırlıklarına devam etmek yerine barış anlaşmasının imzalanması yönünde gerçek adımlar atması için henüz geç değil.

Savaş değil barış getiren adımlar. Aksi halde bir gün sözde Ermenistan devletinin varlığı sorgulanacak ve savaş karşıtı Trump bile buna engel olamayacaktır...