İnkârcıların AK Parti ile görüşme şartları belli oldu: Masayı getirin!

Son günlerde Alevi Vakıflar Federasyonu ve Cem Vakfı’na karşı yürütülen algı operasyonlarının nedeni belli oldu. CHP’li belediye desteği ile Altınoluk’ta yapılan sözde Alevi festivalinde PSAKD, ADFE, AABK ve ABF başkanları, AK Parti çağırırsa “masadan kaçmayacaklarını” ama, masada kendilerinden başka kimsenin olmamasını dile getirdiler.

Bir süredir Cem Vakfı’nı ve Alevi Vakıflar Federasyonu’nu hedef alan dezenformasyon girişimlerinin sebebi ortaya çıktı! CHP’li Edremit belediyesinin desteği ile düzenlenen 4. Altınoluk Alevi Kültür ve Sanat Festivali’nde tabelasında Alevi yazan çeşitli kurumların başkanları bir araya geldiler. “Terörsüz Türkiye” değil, PKK tarafından adlandırıldığı şekliyle “Barış ve Demokratik Toplum Süreci”ni tartışan Aleviliği dejenere ettikleri ve tarihsel ve teolojik bağlarından kopardıkları için “inkarcılar” olarak adlandırılan sözde kurum başkanları Alevi toplumunun ihtiyaçlarına göre değil, “aldıkları direktif doğrultusunda” görüş beyan ettiler. “Alevi Örgütlenmesi: Sorunlardan Çözümlere Birlik ve Gelecek İnşası” adı verilen panelde konuşan örgüt başkanları belli ki, daha önce de DEM Parti başkanı Tuncer Bakırhan ile görüşmelerinde direktifleri almışlardı. Nitekim, konuşmacılardan hiç birisi “çizgi dışına” çıkacak tek sözcük sarfetmedi! Panelin en dikkat çekici noktası ise, tüm panelist başkanların ağzından Alevilerin taleplerine ilişkin tek sözcük dahi çıkmamasıydı! 

GAZ VER, ZEYNEL, GAZ VER!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderme yapan Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Başkanı Hüseyin Mat “Alevilerin, Kürtlerin, Ezidilerin de hakkı verilsin istiyoruz”, dedi. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe de, Mat’ın bıraktığı yerden devam ederek el yükseltti ve “Alevilerin, Kürtlerin, Ezidilerin birliğini sağlamalıyız”, dedi. Yasa dışı bir şekilde “Türkiye” ünvanını kullandığı halde İçişleri Bakanlığı’nın her hangi bir işlem yapmadığı sözde “Türkiye Alevi Dernekleri Federasyonu” (ADFE) Genel Başkanı Zeynel Abidin Koç ise, her iki başkana da fark attı: “Kürtlerle, Aleviler bir araya geldiği zaman yüzde 50’nin üzerinde oran yapıyor. Bizim bir araya gelmemizi istemiyorlar.” Editör notu: Ezidileri unuttuğu için “Koç heval”i özeleştiri yapmaya zorlayacaklar mı, bilemiyoruz. Haber merkezimize konu ile ilgili bilgi ulaşırsa, okurlarımızla paylaşacağız.

 MİNİK ASLAN KÜKREDİ: OCAKZADELER BİZE KÜFREDİYOR! 

Sahnede atmosferin elektriklenmesine bağlı olarak adrenalin yükselmesi yaşayan Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Mustafa Aslan altın vuruş yapmaya odaklanmıştı: “Geçmişte korucu sistemine karşı Kürt halkı karşı çıkıyordu, bizim içimizde de şimdi bankamatiklere giderek para çekenler oluştu.” “İçimizdeki hainler” söyleminin getirisine çok güveniyor olmalıydı ki, Aslan kükredi: “Artık talipler, ocakzadeler, bize küfür ediyor. Bu Yol’un talipleri olarak sadece yöneticilere değil, hepimize sorumluluk düşüyor. Saldırıyı hep birlikte püskürtebiliriz.” 

İŞTE İTİRAF: EVET, O MASAYA OTURACAĞIZ! 

Aslında panelin birinci bölümünün sadece ısınma turu olduğu ve asıl mesajın ikinci bölümde verileceği de “ilgili yerlere” iletilmiş olmalıydı ki, panelistler konuya bağlantı kurmadan daldılar. 

PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe, kendisine verilen “gönülsüz gönüllü” rolünü çok iyi oynadı: “Aleviler, tarihten bu yana mazlumdan, barıştan yana olmuştur. Bu hükümete güvenmiyoruz ama barışı destekleyeceğiz.” ABF Başkanı Mustafa Aslan’ın sözünü esirgemediği bilinir: “Biz, Alevilere dair masaya gelenlerle oturmaya hazırız. Ama demokrasiyi yok sayanlarla ne konuşacağız? 

O yüzden AKP, elbette ‘konuşalım’ derse masaya oturacağız.” ADFE Başkanı Zeynel Abidin Koç ise, umutsuzca bir hamle yaparak, “Barış ve Demokratik Toplum Süreci”ne farklı bir katkı yapmak istedi: “Ancak biz, masadan kaçmayız. Laik devlet, dinden çıkmalıdır. Aksi halde tüm topluma eşit davranamaz. Mevcut anayasa tanınmıyor, açılım yapılsa ne olur? Türkiye’deki Alevilerin tek temsilcisi buradaki örgütlerin temsilcilerdir. Sorunun çözümü buradaki temsilcilerden geçer.” Eşitinin kim olduğu bilinmese de, ünvanını severek benimsemiş olan “AABK Eşit Başkanı” Hüseyin Mat ise, daha “duygusal”dı: “Barış, bizim açımızdan son derece önemli. Sanki Aleviler, taleplerini hiç dile getirmemiş gibi yalan söylüyorlar...

 Biz barıştan yanayız. Evet Erdoğan, ‘yarın gelin görüşelim’ dediğinde tabi ki görüşeceğiz.” Mat, atmosferi lehine dönderdiğine inanmıştı ki, son sözü söyledi: “Evet o masaya oturacağız!” * * * 

Resimdeki hanımefendiyi merak edenler olmuştur. Buraya konuyla ilgili bir editör notu ekleyelim: “En sevdiği genel başkan yardımcısı” gasp, yağma, zorla alıkoyma ve daha benzeri pek çok suçtan hükümlü olarak cezaevinde, yine aynı genel başkan yardımcısının kardeşi ve AKD Elmalı şube başkanı da uyuşturucu ticareti, gasp, şantaj, yağma, silah ticareti ve daha pek çok suçla yargılanan, uluslararası cinayetler işleyen Daltonlar çetesi üyesi olarak yargılanan Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Seher Yılmaz da, Altınoluk’ta oynanan bu tiyatronun moderatörü idi. Editörün notu 3: İşte, ben demokrasi diye buna derim! Alevileri ADFE Başkanının dediği gibi, sadece bunlar temsil etmeli! Editörün notu 4: “Eski kankanız” Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez’in neden orada olmadığını biliyoruz.

https://www.alevihaberler.com.tr/haber/inkarcilarin-ak-parti-ile-gorusme-sarti-belli-oldu-masayi-getirin-2006