Bugün, 21 Aralık 2025 Pazar
14229,41%0,33
42,80% 0,17
50,14% -0,07
5972,47% 0,30
9632,85% 0,24
Gazeteci Altan Sancar, Sözcü TV’de katıldığı programda, davanın istinaf mahkemesinden yakın bir zamanda karar çıkacağını ve dosyanın Yargıtay’a gönderileceğini öne sürdü. Sancar, bu gelişmenin artık sadece siyasi değil, yargı çevrelerinde de dile getirildiğini belirtti.
Gazeteci Sancar'dan İddialı Açıklama: "Her Taraftan Duyuluyor"
Gazeteci Altan Sancar, Ankara'da İmamoğlu'nun cezasına ilişkin seslerin artık çok daha belirgin hale geldiğini ifade etti. Sancar, "İstinaftan çok yakın bir zamanda Ekrem İmamoğlu'nun cezası çıkacak ve dosya Yargıtay'a gönderilecek. Bunun sesleri artık Ankara’da her taraftan duyuluyor. Yargıdan da, siyasetten de bu yönde bilgiler geliyor" dedi. Bu iddialar, İmamoğlu'nun siyasi geleceği ve İBB Başkanlığı'nın olası yeni adayları üzerinde yoğunlaşan bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Sancar, özellikle İBB’de olası değişikliklerin kamuoyuna farklı bir şekilde sunulabileceğine dikkat çekti.
Hukuki Süreçte Kritik Aşama: Yeni Başvuru ve Anayasa'ya Aykırılık İddiası
İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan, 3 Eylül 2023 tarihinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesi’ne yeni bir başvuruda bulundu. Başvuru kapsamında, ceza hukuku profesörü Adem Sözüer ve anayasa hukuku doçenti Tolga Şirin tarafından hazırlanan 49 sayfalık mütalaa da sunuldu. Avukat Pehlivan, İmamoğlu’nun 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına yol açan Türk Ceza Kanunu 125. maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğunu ileri sürerek, davanın geri bırakılmasını ve dosyanın Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etti.
Pehlivan, yaptığı açıklamada İmamoğlu'nun siyasi yasakla karşı karşıya kalabileceğini vurgularken, savunma olarak Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesinin ifade özgürlüğü ve demokratik haklara aykırı olduğunu belirtti. Bu başvuru, davanın ilerleyişinde kritik bir dönemeç olarak görülüyor.
İmamoğlu'nun "Ahmak" Davası: Olaylar Nasıl Gelişti?
Ekrem İmamoğlu’nun YSK üyelerine "ahmak" dediği gerekçesiyle yargılanmasına neden olan süreç, 2019 yılında yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri sonrasında başladı. İmamoğlu, 30 Ekim 2019’da Avrupa Konseyi’nde yaptığı konuşmada, YSK’nın 31 Mart 2019 seçimlerini iptal etmesine yönelik eleştirilerde bulunarak, "Seçimi iptal edenler ahmaktır" ifadesini kullanmıştı. Bu açıklamaları üzerine dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İmamoğlu’na sert tepki göstermiş, ardından YSK üyeleri İmamoğlu hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
YSK’nın suç duyurusu sonrasında, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 2021/22456 numaralı iddianameyle İmamoğlu’nun yargılanmasına başlanmıştı. İmamoğlu’nun YSK üyelerine yönelik sözleri, hakaret suçlamasıyla değerlendirildi ve 14 Aralık 2022 tarihinde İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi, İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak kararı verdi.
"Yargı Süreci Hızla İlerliyor"
İmamoğlu'nun aldığı ceza, avukatları tarafından istinaf mahkemesine taşındı. Eğer İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (istinaf) bu kararı onarsa dosya Yargıtay'a gönderilecek. Yargıtay'ın ilgili dairesi, cezayı onadığı takdirde, Ekrem İmamoğlu siyasi yasak ile karşı karşıya kalacak ve bu yasak, İBB Başkanlığı'nın düşmesi anlamına gelecek. Bu durum, Türkiye’nin en büyük şehri İstanbul’da siyasi dengelerin değişmesine yol açabilir.
"Siyasi Yasak Kararı Siyaseti Nasıl Etkileyecek?"
İmamoğlu’na yönelik verilecek olası bir siyasi yasak kararı, Türkiye’nin siyasi atmosferini önemli ölçüde etkileyebilir. İmamoğlu'nun 2019 seçimlerinde aldığı başarı, muhalefet açısından büyük bir zafer olarak görülmüştü. Eğer Yargıtay, istinaf mahkemesinin kararını onarsa, muhalefetin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yeni bir aday arayışına girmesi gerekecek. Bu gelişme, İBB’de olası değişim ve İmamoğlu’nun 2029 seçimlerine katılamaması anlamına geliyor.
Kaynak : PHA
Yorum Ekle
