İlahiyatçı Erkuş: Bizler de malımızla Gazzeli kardeşlerimizin yanında olmalıyız

7 Ekim’de başlayan Aksa Tufanı’nın ardından Gazze toprakları, siyonist işgalin aralıksız sürdürdüğü bombardımanlarla büyük bir yıkımın ve insanlık dramının merkezi haline geldi. İşgalci siyonist rejim, yerleşim yerlerini hedef alan yüz binlerce ton bombayı Gazze’nin üzerine bırakırken geride taş üstünde taş bırakmadı.

Kadınlar, çocuklar ve yaşlılar başta olmak üzere bütün bir halk açlık, susuzluk ve barınaksızlıkla baş başa bırakıldı. Uluslararası yardım kuruluşlarının girişimleri engellenerek gıda ve ilaç akışı kesildi, insanların en temel yaşam hakları ellerinden alındı.

İlahiyatçı Orhan Erkuş, Gazze’de yaşanan zulme dikkat çekerek Müslümanların infak konusunda sorumluluk üstlenmesi gerektiğini belirtti.

 Erkuş, Aksa Tufanı’ndan bu yana on binlerce şehidin verildiğini ve ümmetin bu süreçte büyük bir imtihanla karşı karşıya kaldığını ifade etti.

Gazze halkının Kudüs sevdasından vazgeçmediğini dile getiren Erkuş, bu direnişin ümmete büyük bir mesaj taşıdığını kaydetti.

Erkuş, Müslümanların da mallarıyla ve imkanlarıyla bu direnişin yanında olması gerektiğini vurguladı.

Kur’an’da imandan ve namazdan sonra en önemli meselelerden birinin infak olduğuna işaret eden Erkuş, malını veremeyen birinin canını da veremeyeceğini dile getirdi.

İnfak edenlerin mallarını çoğalttığını, etmeyenlerin ise kaybettiğini hatırlatan Erkuş, zor zamanlarda yapılan infakın ayrı bir değer taşıdığını ifade etti.

Erkuş, infak seferberliği çağrısında bulunarak “Allah bizleri bu gayretle şahitlerden, şehitlerden kılabilir” ifadelerini kullandı.

 “65 bin kardeşimizin üzerine 65 bin ton bomba yağdırıldı”

Gazzeliler'in bir an olsun siyonizme taviz vermediklerini söyleyen İlahiyatçı Orhan Erkuş “Malumunuz Aksa Tufanı’ndan bugüne kadar 65 bin tane kardeşimiz Allah yolunda şehit oldu. Kardeşlerimizin üzerine 65 bin ton bomba yağdırıldı. Her bir kardeşimizin üzerine bir ton bomba yağdırıldığını bir düşünsenize Allah rızası için. Bomba yağdırılmasına rağmen açlık, sefalet, ekmeksizlik, susuzluk ve türlü musibetlere maruz kalan kardeşlerimiz bir an olsun siyonizme karşı taviz vermediler.” şeklinde konuştu.

“Kardeşlerimiz Kudüs sevdasından vazgeçmediler”

Gazzeliler'in Kudüs ve Gazze sevdasından vazgeçmediklerini belirten Erkuş “Zannettiler ki bombalar yağdırıldığı takdirde bu kardeşlerimiz Kudüs sevdasından, Gazze aşkından vazgeçecekler. Ama kardeşlerimiz teslim olmadılar, bundan sonra da teslim olmayacaklar. Şairin dediği gibi ‘Daha kuvvetlendiriyor kanla sulanmış toprak, ekilen gövdelerin hepsi yarın fışkıracak.’ Analar, babalar, çocuklar, minik bedenler Aksa’ya siper olmuş bir halde. Bize büyük bir mesaj veriyor Gazzeli kardeşlerimiz, ruhlarını teslim ederken ellerinde şikayet dilekçeleri ile alemlerin Rabbi olan Allahu Teala'nın huzuruna varıyorlar.” ifadelerini kullandı.

“Bizler de malımızla kardeşlerimizin yanında olmalıyız”

Ümmetin Gazze için sorumluluklarına işaret eden Erkuş “Kardeşlerimiz orada şehit düşerken mallarıyla, canlarıyla her şeylerini kurban ederken ümmet-i Muhammed’e de bazı görevler düşüyor. Bizler de malımızla, imkânlarımızla kardeşlerimizin yanında olmamız gerekir. Alemlerin Rabbi olan Allahu Teala, Kur’an’da imandan ve namazdan sonra üzerinde durmuş olduğu üçüncü en önemli meselelerden bir tanesi infak meselesidir. Unutulmaması gerekir ki Allah insanları nasıl canlarıyla imtihan ediyorsa mallarıyla da imtihan ediyor. Malını veremeyen kesinlikle canını veremez.” dedi.

“İnsan verebildiğinin sahibidir”

İnfakın önemine değinen Erkuş “İnfak ile alakalı iki insan tipolojisi karşımıza çıkıyor. Birincisi malını infak ederek çoğaltan, ikincisi ise malını biriktirerek çoğaltamayanlar. İnsan Allah yolunda hele ki Gazze ve Kudüs için malını infak ettiğinde bu infaklar onların malını çoğaltacaktır. İnsan verebildiğinin sahibidir. Eğer malını Allah yolunda verebiliyorsa malın sahibi odur, veremiyorsa malı onun sahibidir.” şeklinde konuştu.

“Ebubekir gibi malının tamamını verebilmeli”

Zor zamanlarda verilen infakın değerine dikkat çeken Erkuş “İslam tarihinde zor şartlarda kırkta birlik zekatı bazı alimlerimiz zekatü’l bâkil olarak adlandırmışlardır. Bu cimrinin zekatıdır. Zor zamanlarda gerektiğinde Ebubekir gibi malının tamamını verebilmek gerekir. Çünkü Gazze’de kardeşlerimiz açlıktan, susuzluktan dolayı bir parça ekmeğe muhtaç olduklarından ötürü şehit oluyorlar.” ifadelerini kullandı.

“Ölüm gelip çattığında pişmanlık malını infak etmemektir”

Kur’an ayetlerini hatırlatan Erkuş “Allah Teala Münafikun Suresi 10. ayette ‘Sizden birine ölüm gelip de Rabbim! Ne olurdu ecelimi biraz daha erteleseydin de sadaka verip iyi kullardan olsaydım demeden önce size verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcayın’ buyuruyor. Ölüm gelip çattığı anda insanın pişmanlıklarından biri de malını önceden Allah yolunda infak etmemesidir. Bu sebeple Gazzeli kardeşlerimiz için seferberlik ilan edip vermemiz lazım.” dedi.

“Gazzeli mücahitler yakamıza yapışacaklar”

Müslümanların hesap gününde ağır bir sorumlulukla karşılaşabileceğini vurgulayan Erkuş “Ebu Ubeyde’nin muhteşem bir sözü vardı; ‘Kıyamet günü hepiniz bizim hasmımızsınız’ diyordu. Gazzeli mücahitler de açlıktan öldüklerinden dolayı sahipsiz bırakıldıkları için yakamıza yapışacaklar. Bari infaklarımızı verelim ki bugün bir bahanemiz, sözümüz olsun. Alemlerin Rabbi olan Allahu Teala’nın karşısında ‘Ya Rabbi malımızla, mülkümüzle kardeşlerimizin yanında olduk’ diyebilelim.” diye konuştu.

“Allah bize şehadetname sunabilir”

İnfak seferberliğinin önemine vurgu yapan Erkuş “Bugün Gazze için seferberlik ilan etmek zorundayız. En önemli seferberlik ise mal ile olan seferberliktir. Malımızı verdiğimiz takdirde Allahu Teala belki bizi şahitlerden, şehitlerden kılacaktır. Belki bize şehadetname sunacaktır.” şeklinde konuştu. (İLKHA)