Bugün, 18 Aralık 2025 Perşembe
14144,23%-0,40
42,71% 0,06
50,20% 0,03
5953,35% 0,75
9603,36% 0,88
Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde, 21 Mart 2025’te “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” sloganıyla yürüyüş düzenleyen ve rektörün odasına giren öğrenciler hakkında disiplin soruşturması başlatıldı. Kara Harp Okulu’nda geçen yıl teğmenlerin aynı sloganla yemin etmelerinin ardından yaşanan ihraç krizine benzer bir durumun öğrenciler için de gündeme gelebileceği belirtiliyor. Soruşturma, “düzeni bozmak ve öğrenme hürriyetini engellemek” suçlamalarıyla açıldı ve öğrencilerin okuldan geçici veya kalıcı olarak ihracı söz konusu olabilir.
21 Mart 2025’te, Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde bir grup öğrenci, “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” sloganıyla kampüste yürüyüş düzenledi. Yürüyüş sırasında rektörlük binasına giren öğrenciler, rektörün odasına yöneldi. Olay, üniversite yönetiminin tepkisine yol açtı ve yaklaşık üç ay sonra, Haziran 2025’te, öğrenciler hakkında disiplin soruşturması başlatıldı. Soruşturmanın gecikmeli açılması, kamuoyunda dikkat çekti.
Üniversite yönetimi, öğrenciler hakkında 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu uyarınca soruşturma açtı. Öğrencilere yöneltilen suçlamalar arasında “düzeni ve huzuru bozmak, öğrenme ve öğretme hürriyetini engelleyici eylemlerde bulunmak, işgal ve benzeri fiillerle yüksek öğretim kurumlarının işleyişini aksatmak” yer alıyor. Öğrencilerden, bu iddialara karşı savunma vermeleri istendi. Soruşturma kapsamında, öğrencilerin eylemlerinin üniversite ortamında ciddi bir disiplin ihlali oluşturduğu iddia ediliyor.
Soruşturmanın sonucunda, öğrencilerin Kara Harp Okulu’nda 30 Ağustos 2024’te aynı sloganı atan ve ardından TSK’dan ihraç edilen teğmenlerle benzer bir kaderi paylaşabileceği belirtiliyor. 2024’te, teğmenlerin kılıç çatarak “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” sloganıyla yemin etmesi, TSK’da büyük bir krize yol açmış ve 5 teğmen ile 3 komutan ihraç edilmişti. Anadolu Üniversitesi’nde de soruşturma sonucunda öğrencilerin okuldan geçici olarak uzaklaştırılması veya tamamen ihracı gündeme gelebilir.
Olayın üzerinden üç ay geçtikten sonra soruşturma başlatılması, sosyal medyada ve kamuoyunda tartışmalara neden oldu. Bazı kullanıcılar, bu gecikmenin olayın etkisini artırmak için kasıtlı olduğunu iddia ederken, diğerleri üniversite yönetiminin disiplin süreçlerini titizlikle yürüttüğünü savundu. Öğrencilerin eylemlerinin, üniversite kampüsünde huzuru ve düzeni bozduğu gerekçesiyle soruşturmanın ciddiyetle sürdürüldüğü belirtildi.
Soruşturma kapsamında öğrencilerden yazılı veya sözlü savunma talep edildi. Öğrencilerin, kendilerine yöneltilen suçlamalara karşı nasıl bir savunma yapacağı merak konusu. Eylemlerinin “ifade özgürlüğü” kapsamında olduğunu savunan öğrenciler, suçlamaların haksız olduğunu öne sürebilir. Ancak, üniversite yönetiminin, eylemleri disiplin ihlali olarak değerlendirmesi, öğrencilerin okuldaki geleceğini riske atıyor.
Yorum Ekle
