Bugün, 25 Aralık 2025 Perşembe
  • BIST 100

    14227,10%0,41
  • DOLAR

    42,83% 0,03
  • EURO

    50,49% -0,06
  • GRAM ALTIN

    6168,79% -0,38
  • Ç. ALTIN

    10014,28% 0,39

“HÂKİMİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR”

1923 yılı Eskişehir konuşmalarındaki şu satırlar onun millî hâkimiyete vermiş olduğu önemi değerlendirmemiz açısından çok çarpıcıdır.

Köşe Yazarları 23.04.2024 15:38:00 0
“HÂKİMİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR”

“HÂKİMİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR”

Hilmi ÖZDEN

Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyet ilan edilmeden önce Türk Milletinin Cumhuriyeti anlaması ve hazırlanması açısından bir dizi yurt içi yolculuklar yapmış ve bu yolculuklarda düşüncelerini hem yöneticilerle hem de halkla paylaşmıştır. 1923 yılı Eskişehir konuşmalarındaki şu satırlar onun millî hâkimiyete vermiş olduğu önemi değerlendirmemiz açısından çok çarpıcıdır. 

Yer: Eskişehir Adliyesidir.

Mecelle hakkında Hakim Cevdet Beyle (Bidayet Reisi) yaptığı konuşma  Ahmet Cevdet Paşa’nın Mecellesi (Osmanlı Modernleşme Dönemi Hukuk Eseri) üzerinedir:

“Bidayet Reisi: Bendeniz hukuki fikrimi arz edeyim. Malumu âliniz, Cevdet Pa­şa’nın Mecelle'si memleketimizde tatbik ediliyor ve bunun esası fıkıh hükümlerimiz­den ve şeriattan alınmıştır.

Gazi Mustafa Kemal Paşa: Cevdet Paşa Mecellesi'nden, Mecelle’nin fıkıh hüküm­leri esaslarına dayandığından bahsediyorsunuz, en ziyade dayandığı esas kural nedir?

Bidayet Reisi (Devamla): Kuranı Kerim'dir

Gazi Mustafa Kemal Paşa: Cevabınızı kolaylaştırayım, zaman ile hükümlerin de­ğişmesi...”[1]

Burada Mustafa Kemal Paşa Mecelle’nin zaman değişince hükümlerin değişeceğini hatırlatması görülmektedir. Çünkü Atatürk sadece Mecelle değil tarihte hazırlanmış birçok hukuk sistemine hâkim asker, aydın ve lider bir kişiliktir. Mecelle’nin 39. Maddesi: Ezmanın tagayyürü ile ahkâm’ın tagayyürü inkâr olunamaz (Zamanın değişmesiyle hükümlerin de değişmesi inkâr olunamaz)[2] şeklindedir.

“Kanunların Değiştirilmesi Lüzumu

 

Bidayet Reisi (Devamla): Evet efendim, zamanın değişmesi ile hükümlerin değiş­mesi inkâr edilemez. Mecelle yapılırken o zaman için insanların işlerine en uygun olanlar konulmuş. Hâlbuki gitgide ihtiyaç başkalaşmıştır ve bu ihtiyaçlar eldeki esaslar ile tatmin olunamıyor. En mühim meseleler eldeki kanunların çok dar olma­sından ve hâkimlerin mevcut kanunla iş görmesi mecburiyetinden ve kanunların da ihtiyaçlara kâfi bulunmamasından doğmaktadır.

Gazi Mustafa Kemal Paşa: Ne yapalım?

Bidayet Reisi (Devamla): Bütün kanunlar, toplumsal hayatımıza ve memleket ih­tiyaçlarına göre tanzim edilmelidir.

Gazi Mustafa Kemal Paşa: Evet! Toplumsal, iktisadi hayat ve medeniyet âleminin ulaştığı derecelere göre ıslah lazımdır. Bizim milletimizin adalet hususundaki derecesi hiçbir vakitte başka milletlerden aşağı kalmamıştır. Belki onlardan ziyade adaleti tecel­li ettirmiştir. Biz en ileri ve medeni devletin kanunlarına eşdeğer ve benzer kanunlar ya­pabiliriz. Eski ihtiyaçlara göre yapılmış şeyleri ihtiyaç ilerledikçe yenilemek lazımdır. Noksan vasıtalarla arzu olunan şeyleri temin etmeye imkân yoktur.

Bidayet Reisi: Âdet muhkemdir, diye bir kaide vardır. Kanunları o daire dâhilinde ıslah lazımdır”[3].

Mustafa Kemal Atatürk Yeni Hükümet Şeklimizi Eskişehir Halkına anlatırken görüşlerini şu şekilde özetler:

“Efendiler! Bizim bugünkü kuvvetimizin ruhu ve aslı, yeni şeklimizdedir. Arzu buyurursanız biraz izah edeyim: Biz bugün doğrudan doğruya milletin ruhuna, vic­danına, eğilimlerine uygun olan maddi ve esaslı noktalara dayanıyoruz. Hükümeti­miz bir şahsın görüşüne tabi olmaktan uzaktır. Hükümetimiz şahsi görüşlerin elde edilmesine alet olmakta değildir”[4].

Hükümetimizin Şekil ve Mahiyeti ve Teşkilatı Esasiye Kanunu

 

“Bu noktada bir şey hatırıma geldi: Bizim hükümetinizin şeklini ve mahiyetini an­lamayanlar veya anlamak istemeyenler vardır. Bu tereddüdü gidennek için Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun ruhunu iyi tahlil etmek lazımdır. Hakikaten Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun bilhassa bazı maddelerinin bilinmesi elzemdir. Mesela, birinci maddeyi beraber inceleyelim ve tahlil edelim: Madde, iki fıkrayı ihtiva ediyor; "Hâkimiyet ka­yıtsız şartsız milletindir" birinci fıkradır. Efendiler! Bilirsiniz ki, irade denilen bir şey vardır. Bir insanın iradesi olduğu gibi, insanlardan meydana gelen herhangi bir top­lumun da iradesi vardır. İrade; vicdanın eğilimi, arzusu demektir. Yani bu manevi bir şeydir. Külli iradeyi yaratana bırakarak şeriat lisanı ile ifade etmek isterseniz buna cüzi irade deyiniz! Bu manevi olan iradenin tecellisi için bir vasıta lazımdır ve var­dır ki, ona hâkimiyet derler!.. Hâkimiyetine sahip olmayan bir insan veya bir toplum hiçbir vakit iradesini kullanamaz! Hâkimiyetini herhangi birisine veren bir insan kendi iradesinin kullanılacağından ve tatbik olunacağından emin olamaz. Bunun için insanlar, milletler kendi iradelerini, kendi vicdanlarının eğilimlerini icra ve tatbik et­mek isterlerse hâkimiyetlerini mutlaka ellerinde tutmak mecburiyetindedirler. Şimdi­ye kadar milletimizin başına gelen bütün felaketler kendi talih ve mukadderatını baş­ka birisinin eline terk etmesinden çıkmıştır”[5]. Cengiz Özakıncı’ya göre buradaki Atatürk’ün “külli ve cüzi irade” farklılığını vurgusuLAİKLİĞİN İSLAMÎ TEMELİNİ” de oluşturmaktadır. 

Atatürk’ün “Külli (Allah’ın) irade” ve “Cüzi (insan ve toplumların) irade” ayrımını şeriat kavramından hareketle yapması açısından “şeriat nedir ne değildir” açıklamasını da burada açıklamamız gerekmektedir:

Şeriat Nedir Ne değildir?

Geniş suyolu, yöntem, tavır, kural gibi anlamları olan şeriat bu şekliyle Kur'an'da tek bir yerde geçmektedir. Casiye suresi 18 ayet. Aynı kökten ve aynı anlamda bir de Şira sözcüğü vardır 

ki onun geçtiği yer Maide Suresi 48 ayettir. Şira, yol ve yöntem anlamındaki minhac  sözcüğü ile birlikte kullanılmıştır. şöyle deniyor. “ Sizden her biri için bir yol/ şeriat ve bir yöntem belirledik. Allah dileseydi sizi elbette bir tek ümmet yapardı. Ama size vermiş olduklarıyla sizi imtihana çeksin diye öyle yapmamıştır. O halde hayırlarda yarışın! O size tartışmış olduğunuz şeylerin esasına bildirecektir”( Maide, 48)(Yaşar Nuri Öztürk Meali)[6]Biz, herbiriniz için bir şeriat ve yol belirledik. Eğer Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı, fakat size verdiklerinde sizi denemek istedi. Öyleyse iyiliklere koşun. Hepinizin dönüşü Allah'adır. O, ihtilafa düştüğünüz şeyleri size haber verir” Elmalılı Hamdi Yazır Meali (Maide, 48)

Bu ayetten anlaşılıyor ki şeriat, insandan insana, toplumdan topluma değişen tavırları, tarzları, yöntemleri, kabulleri ifade etmektedir. Her peygamberin ayrı bir şeriati vardır; Hz Muhammed'in de izlediği bir şeriatı vardır. Casiye 18. Bunu açıkça ifade etmektedir. Bir dinin içindeki değişik birey ve gruplarını da birer şeriati vardır olacaktır. Örneğin, her mezhebin dinden anladığı bir şeriattir. O halde şeriat, Allah katında değişmez, aksi ve başkası kabul edilmez tek yol ve gerçek olan İslam'ın( Ali İmran, 19) içinde kişilerin, zümrelerin ve toplumların dinden anladıklarına göre oluşturulmuş yorumlar ve kurallar bütünüdür. Allah katında din ise sadece ve sadece İslam’dır, yani peygamberlerin tebliğ ettikleri değişmez, zaman üstü ilkeler bütünü. Katında din olarak sadece İslam’ı kabul eden Tanrı, şeriatın her birimize göre değişen bir din anlayışını ifade ettiğini açıkça bildirmektedir ki, hiç kimse dinden kendisinin anladığını dinin kendisi ilan etmeye kalkmamalıdır[7].

         Şeriat, İslam veya Kur'an ile eşitlenemez. Şeriat, mezhep kabulleriyle, nihayet fıkıhla eşitlenebilir. Şeriati İslam’la eşitlemek isteyen anlayış, birçok kabulünün Kur'an'la ve zamanla çeliştiği anlaşılmış bulunan örfleri din yapmayı amaçlayan anlayıştır. Önce şeriat ile dini eşitlemekte, sonra da devrini bitirmiş yorumlardaki bir takım kuralları din diye halkın önüne koymaktadır[8]. Bu tespiti yaptıktan sonra tekrar Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Eskişehir konuşmalarına bakabiliriz:

“Harbi Umumi'ye Nasıl Girdik

En yakın bir misali hatırlayalım! Mesela Harbi Umumi'ye girmede milletin irade­sinin alakası var mıydı? Millette Harbi Umumi'ye girmek için kalpten eğilim var mıydı? Ben zannediyorum ki, yoktu. Çünkü Harbi Umumi'ye girmeden evvelki de­virlerin her biri bir felaketle neticelenen safhalar ile dolu idi. Kati zaruret olmadıkça millet istemezdi ki, harp olsun! Bununla beraber, harbe girmiş ise kabahat kendisinin değildir diyebilir miyiz? Hayır! Kabahat, ne yazık ki, kendisindedir. Çünkü hâkimi­yetini başka ellere vermiştir!”[9]

“Ferdi Saltanat

Bu kadar acı tecrübeler geçiren milletin -ki artık namus ve hayatını muhafazaya karar vermiştir- bundan sonra hâkimiyetini bir şahsa vermesi katiyen mümkün olma­yacaktır”[10].

“Milli Hâkimiyet ve Tatbik Vasıtaları

Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir ve milletin kalacaktır. Sonraki cümlede; ida­re usulü halkın mukadderatını bizzat ve fiilen idare etmesi esasına dayanmaktadır de­nilmektedir. Bundan, bütün millet fertleri işini gücünü terk ile devlet idaresiyle uğra­şacaktır, manası çıkarılmasın! Bu bittabi fiilen mümkün değildir. Hakikaten bugünkü toplumsal hayatın, vatanlarının genişliği ve hayatın devam ettirilmesinin teminindeki işlerin çokluğu nazarı dikkate alınırsa buna hem imkân ve hem de lüzum yoktur. Maddedeki ikinci fıkra; idare usulündeki prensibimizi ifade etmektedir. Buna göre millet mukadderatına yalnız ve ancak millet hâkim olacaktır. Milleti temsil eden, mil­lî iradeyi millet namına sınırlı ve belli bir zaman için manevi şahsiyetinde tecelli et­tiren Millet Meclisi dahi en nihayet millet tarafından yenilenmeye maruzdur. Aslolan millettir. Hâkimiyet onun olduğu gibi, idare hakkı da onundur”[11]

Sonuç olarak Gazi Mustafa Kemal Cumhuriyeti inşa ederken Türk Milletinin iradesine Millî Mücadele de gösterdiği hassasiyet gibi savaş sonrasında da göstermeye devam etmiştir. Atatürk’ün yurt gezileri ve sabırla Türk halkını aydınlatmaya çalışması onun temel liderlik özelliklerindendir. Halkını asla aldatmamış, onları küçük görmemiştir. Sadece Türk Milletine değil dünya halklarına örnek olmuştur. Çünkü Millî iradenin karşısında ferdî saltanatlarının yeryüzünden silineceğine inanmaktadır. Enbiya suresi/105. Ayette Muhakkak ki yeryüzüne iyi ve yararlı işler yapan [sâlihûn] kullarım vâris olacaktır” buyrulmaktadır. Atatürk'ün “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” vecizesi  bu ayeti kerimeyi düşündürmektedir. Sedat Şenermen’in hatırlatmaları ile sulh, ıslah ve salih aynı köktendir. Her söz, fikir ve icraatında Mustafa Kemal Atatürk’ün “kâmil bir insan”, münevver (aydınlanmış) ve münevvir[12] (aydınlatan) bir kişilik olduğu da görülmektedir. 

 

 

 


 

[1] Atatürk’ün Bütün Eserleri (ABE), Kaynak Yayınları, 2004, İstanbul, cilt,14.,  S.246.

[2] Cengiz İlhan, Mecelle, Hukukun Doksan Dokuz İlkesi, Tarih Vakfı, İstanbul, 2009, s. 41.

[3] Atatürk’ün Bütün Eserleri (ABE) cilt,14.,  S.246.

[4] Atatürk’ün Bütün Eserleri (ABE) cilt,14.,  S.248.

[5] Atatürk’ün Bütün Eserleri (ABE) cilt,14.,  S.249.

[6] Yaşar Nuri Öztürk, İmamı Azam savunması, Şehit bir Önder için Apolocya,  İnkılap Yayınları 2010, İstanbul,  s.165.

[7] Yaşar Nuri Öztürk, a. g. e.,s 165.

[8] Yaşar Nuri Öztürk, a. g. e.,s 166.

[9] Atatürk’ün Bütün Eserleri (ABE) cilt,14.,  S.249.

[10] Atatürk’ün Bütün Eserleri (ABE) cilt,14.,  S.251.

[11] Atatürk’ün Bütün Eserleri (ABE) cilt,14.,  S.251.

[12] Münevvir-i ezhan: Zihinleri aydınlatan

Haber Editörü

Vedat Kan

vedudi25@gmail.com
Yorum Ekle

MHP Kozlu İlçe Yönetiminden Gemis'e ziyeret

Özgün Medya Haber Ajansı İmtiyaz Sahibi Aydın Özgün’e “Yılın Gazetecisi” ödülü

Kayıt dışı ekonomiyle mücadelede yeni yapılanma

Dicle Elektrik’ten Şanlıurfa-Mardin Karayolu’na led aydınlatma

Aralıkta güven endeksi hizmet ve perakende ticaret sektörlerinde arttı

11. Yargı Paketi yürürlüğe girdi

Mardin’de soğan yüklü tır seyir halindeyken alevlere teslim oldu

Bakan Yerlikaya duyurdu: Siirt’te 54,6 kilo metamfetamin ele geçirildi

Bursa İnegöl'de 'Tasavvuf'un üç aylar konseri mest etti

Ankara'da ‘Söz Sizde’ programına yoğun ilgi

Bornova’da Engelliler İçin Ortak Akıl ve Çözüm Süreci

Avrupa Parlamentosu’ndan ABD’nin vize kısıtlamasına tepki

GEMİS'den kamu kurumlarına ziyaret

Meme kanserinde hastalığın seyrini erken tanı belirliyor

Regaib Kandili bugün idrak edilecek: Eller Gazze için semaya kalkacak

Brent petrol 61,81 dolarda sabit kaldı

Adıyaman’da “Gaza Anlayışı ve Gazilik” konulu konferansa yoğun ilgi

Sakarya Ayçiçeği Bisiklet Vadisi’nde bağımlılıkla mücadele için ortak adım

Milletlerarası 5 anlaşma Resmi Gazete'de

Bursa Osmangazi Belediyesi yıl sonunu değerlendirdi

İsabeyli'de kadınlar üretiyor Nazilli Belediyesi desteklerini sürdürüyor

Kayseri Üniversitesi Aşçılık Bölümü Öğrencileri Önlük Töreniyle Mesleğe Adım Attı

İzmir’de Dijital Sanat ve Yapay Zekâ Masterclass’ı

Erdoğan’dan Libya’ya Başsağlığı Telefonu

Regaib Kandili bugün idrak edilecek

Dijital hizmet vergisi oranı düşürüldü

Filistin Âlimler Birliği’nden Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ne ziyaret

Molla Teyfur'dan yılbaşı uyarısı: Müslüman, gayrimüslim adetlerine kapılmamalı

Peygamber Sevdalıları Vakfı'ndan Regaip Kandili Mesajı

Adıyaman’da Amatör Futbol Kulüpleri Yerleşkesi hizmete açıldı

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

Dua etmek için bahanemiz olsun işte…

TYB den Rektör Hacımüftüoğlu’na teşekkür…

REGAİP KANDİLİ EMEKÇİYE UMUT OLSUN...

Vedat Kan’la 25. Gün’ de “Emeğin adı ” vardı…

ERZURUMSPOR GENÇLERİYLE DİRENDİ VE UMUT VERDİ...

Ahmet Dal’dan Tribünlere Net Mesaj: “Bu Takım Zirve İçin Oynuyor!”

Kaldırın şu taşı bakalım altından ne çıkacak?

TYB Erzurum Şubesinden “aykırı güzel ağabey” için vefa sohbeti

SERKANDAŞ SİGORTA ERZURUM BÜYÜKLER AMATÖR KÜME'DE 4. HAFTA TAMAMLANDI

SAHADA İNANÇ KENARDA EMEK

Kayseri Üniversitesi Aşçılık Bölümü Öğrencileri Önlük Töreniyle Mesleğe Adım Attı

İzmir’de Dijital Sanat ve Yapay Zekâ Masterclass’ı

Afet bilinci Kocaeli'de animasyonla anlatılıyor

İzmir’de yapay zekâ ve dijital sanat buluşması

KAYÜ Aşçılık öğrencileri önlüklerini giydi

Bakan Tekin KKTC'li mevkidaşı Çavuşoğlu ile bir araya geldi

"Türkiye Eğitim Teknolojileri Zirvesi 2025" eğitim bakanları oturumu özet raporu yayımlandı

Üniversite hocaları Bilim Kafe’de anlattı: Gıda güvenliği mutfaktan önce başlıyor

Bakan Tekin, KKTC'li mevkidaşını ağırladı

Sıfır atık yarışmasında Bursa birincisi olan okula "Çevre Beratı" ödülü

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 17 13 1 3 27 42
2.FENERBAHÇE A.Ş. 17 11 0 6 25 39
3.TRABZONSPOR A.Ş. 17 10 2 5 13 35
4.GÖZTEPE A.Ş. 17 9 3 5 12 32
5.BEŞİKTAŞ A.Ş. 17 8 4 5 8 29
6.SAMSUNSPOR A.Ş. 17 6 4 7 2 25
7.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 17 6 6 5 9 23
8.KOCAELİSPOR 17 6 6 5 -2 23
9.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 17 6 6 5 -6 23
10.CORENDON ALANYASPOR 17 4 4 9 1 21
11.GENÇLERBİRLİĞİ 17 5 9 3 -3 18
12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 17 4 7 6 -4 18
13.TÜMOSAN KONYASPOR 17 4 8 5 -8 17
14.KASIMPAŞA A.Ş. 17 3 8 6 -10 15
15.HESAP.COM ANTALYASPOR 17 4 10 3 -15 15
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 17 2 6 9 -17 15
17.İKAS EYÜPSPOR 17 3 10 4 -14 13
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 17 2 12 3 -18 9

YAZARLAR