Hem De Bal Kaymak Olur Valla… 2022 Ülkem ve şehrim adına ne güzel bir yıl oldu diyemeyeceğim, çünkü beklemediğimiz, tahmin etmediğimiz, aksine hayal bile edemediğimiz bir sürü dalavereye, bir sürü ayak oyunlarına ve ne yazıktır ki bir sürü ihanete tanık olduk. Bütün bunları unutmadan, bilhassa şehrimizi ilgilendiren kısımlarını aklımızın bir köşesine park edip; arada kırıntı olarak dahi olsa, güzel olanlarını da vitrinimizin başköşesinde sergilemek ve yeri zamanı geldiğinde de anında ortaya çıkarmak için de saklamıştık. Dün vakti geldi birden. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kapsamında hem de… Her ne kadar kendim gitmesem de; Sayın Valimin ince davranışlarından birisine daha şahit olan, ajansımızı temsilen katılan arkadaşlarımın kayıtlarından, neleri kaçırdığımın farkına varmanın ezikliği içerisinde, sıcak-samimi ve sohbet ortamında yer etmiş bu birlikteliğe yorum yapmak istedim. Sizler de takdir edersiniz ki; 2022 yılı son çeyreğinde bu şehirde gerçekten çok hızlı bir süreç yaşanmıştı. Özetle geçecek olur isek; Ticaret Borsasında, Hakan Başkanım ve güziden ekibi geçen dönem başladığı çalışmalarına ara vermeden kaldığı yerden ve daha bir başka enerjiyle, besmele çekip “nerede kalmıştık” demişti. Ticaret Odasında; Lütfi Abinin yıllardır beklenen açıklamasının ardından Saim Başkanım da, yabancısı olmadığı ve ara vermeden aslen devraldığı görevine “evet arkadaşlar, ne diyorduk” demişti. Şehrimiz; gerek, Büyük Şehir Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Sekmen nezdinde ve gerek ise toplamda 20 İlçe Belediye Başkanlarımız nezdinde, gayet güzel ve başarılı çalışmalar ile emin adımlarla iyiye doğru, güzele doğru yol alırlarken, hatta devam ederlerken; Ve benim şehrimde 2022 yılında 303 tane yeni şirket açılmışken. Yeni ve güzel adımlar atılmaya başlanmışken. Yani artılarımızın sayısı artmaya başlamışken, İlbey’imizin bu güzel adımlarda ki emek ve katkılarını bir kenara bırakmadan ve hatta hatta yanı başımızda bulundurarak; sanayi ve sanayicilerimizi, yatırım ve yatırımcılarımızı, üretim ve üreticilerimizi teşvik aşamasında yerel basın çerçevesindeki beklentisini, konulara bakış açımızdaki yaklaşım tarzımızı teraziye koyarken, dikkat etmemiz gereken hususlarda bile ilimizi ne kadar önemsediğini belirtmiş. Çok şey kaçırmışım. Bu şehrin sayılı İlbey’lerinden birisidir Okay Memiş Bey. Elbette şehrimizde görev yapan birçok Valimiz geldi geçti. Hepsinin de ayrı ayrı güzellikleri olmuştur, emekleri olmuştur. Bir şehirde Vali olmak başka şeydir, İlbey’i olmak başka şeydir. Göreve geldiği ilk günlerden gördüğüm, Sayın Memiş’in İlbey’i olduğudur. Halkın yanında olmak, halk ile iç içe ve samimi bir biçimde halka hizmet etmek, halkın sevgini kazanmak, halkın duasını almak acaba kaç Valiye nasip olmuştur ki? Bu arada ister İlbey olsun, ister Vali; bu şehir halkının sevdiği ender insanlardan birisidir Sayın Okay Memiş. Neden mi yazıyorum bunları? Dönmüşüz, dolaşmışız, her işimizi tamam etmişiz. Kalkmış gelmişiz ve Valilik Makamında takılıp kalmışız. Aslına bakılır ise iyi de yapmışız. Hazır yeri ve zamanı gelmişken ve hazır konu hakkında muhatabını bulup ilgili soruyu da sormuşken ve hazır bu ortamı yakalamışken çok ta güzel bir soru olarak karşımıza çıkmış. Valiler; şehirlerde hükümetlerin atadığı en büyük kademede bulunan ve hükümetleri temsil eden, icrayı temsil eden ildeki en büyük güçtür. Elbette ki siyasiler ile koordineli olacak, elbette ki siyasilerin yanında ve hatta içinde olacak. Fotoğraflarında yer alacak, ilin ev sahibi olarak ta misafirlerinin karşılamalarında da uğurlanmalarında da baş sırada olacak. Vali halkın ta kendisidir. Vali halka çalışan ve halk için çabalayan en büyük emekçidir. Farkında değil misiniz? Bu şehrin kaderi de kalitesi de değişiyor. Şehrin sorunlarını ve çözüm noktalarını bilen, şehri ve coğrafyayı tanıyan, şehire dışarıdan Ankara’dan değil, tam merkezden hatta Palandöken’in zirvesinden bakan ve Mahalle Başında yaşayan birisinin vekil olması kadar en doğal şey ne olabilir ki? Bu katma değerlere sahip birisinin o ilde vekil olması ne kadar tatlı olur. Cumhurun Reisinin istediği de bu değil miydi? İşte şimdi tam zamanı. Başka valileri bilmem ama ilimin valisi isterse eğer vekil olabilir mi? En çok ben isterim. Mevcut vekillerin/ vekillerimizin birçoğundan da iyi yapar görevini. Bürokratlık ve siyaset yan yana geldiğinde birçok problemin kaynağına inmek daha kolay olur çünkü… Bürokrat olarak; Halk tarafından sevilen, halkını tanıyan, halkının sıkıntıları noktasında her daim elini taşın altına koyan bir valimiz var ve bu valimizin yakasını hiç bırakmadan daha kapsamlı bir göreve “zoraki de olsa” yönlendirmemiz lazım. Gerçekten hizmet anlamında gayret sarf eden bir valimiz var ve hayal ediyorum ki “keşke” sayın valim vekillik için evet dese, ne güzel olur ama. Olur mu olur… Adı da bal kaymak olur valla…