Kapatılma riskinin gölgesinde HDP, 14 Mayıs’ta Yeşil Sol Parti logosuyla temsil edilmek üzere ilk adımı attı ve ittifak protokolünde yer almadı

Emek ve Özgürlük İttifakı, seçime katılma yeterliliğine sahip Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ile Emek Partisi (EMEP) arasında imzalanan protokol ile 14 Mayıs Genel Seçimleri’ne katılma kararı aldı. Bu protokol kararına göre Halkların Demokratik Partisi (HDP) ise, bayrağı Yeşil Sol Parti’ye resmen devretmek üzere ilk adımı attı. Yeşil Sol Parti ile TİP ve EMEP, 14 Mayıs günü düzenlenecek olan 28’inci Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ne Emek ve Özgürlük İttifakı adıyla katılma kararının içeriğiyle ilgili protokol oluşturdu. Protokole Yeşil Sol Parti Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve İbrahim Akın, TİP Genel Başkanı Erkan Baş ile EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz imza attı. Protokol, Yeşil Sol Parti adına Dursun Bektaş, EMEP adına Selma Gürkan ve TİP adına Eren Gönen’den oluşan heyet tarafından Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener’e teslim edildi. Emek ve Özgürlük İttifakı, 22 Mart günü HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın “tarihi sorumluluk ile aday çıkarmama” olarak ifade ettiği üzere Cumhurbaşkanı adayı açıklamaktan vazgeçmişti. HDP yönetimi, Millet İttifakı’nın adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na destek mesajları vermişti. Bugünse ittifak protokolüyle birlikte HDP’nin Anayasa Mahkemesi’ndeki dava sürecinde kapatma kararı verilmesi ihtimaline karşı hazırlıkları kapsamında Yeşil Sol Parti logosuyla 14 Mayıs’ta seçimlere katılma kararı resmiyet kazandı. İttifak protokolünde HDP yer almadı. HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, 11 Nisan’da Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) sözlü savunma yapacak ancak hemen öncesinde milletvekili aday listelerini YSK’ya sunmak için son gün 9 Nisan mesai bitimi. Dolayısıyla HDP adıyla milletvekili listesi sunulmaması yönünde eğilim ortaya çıkınca ittifak protokolünde de sadece Yeşil Sol Parti yer aldı. HDP’den Yeşil Sol Parti’ye vekil geçişi olacak mı? VOA Türkçe’nin edindiği bilgilere göre; HDP henüz tümüyle geri çekilmemekle birlikte önümüzdeki günlerde Yeşil Sol Parti çatısı altında hareket edilmesi için gerekli hukuki adımları atmaya başlayacak. Örneğin “TBMM’de Yeşil Sol Parti’nin parti grubu kurulması için gerekli 20 milletvekiliyle temsil edilmesi” gibi seçenekler üzerinde değerlendirmeler yapılıyor. Milletvekilleriyle ilgili değerlendirmede AYM kapsamında HDP’li 451 kişiyle ilgili siyasi yasak getirilmesi talebi de dikkate alınıyor. Hukuki çerçeve içerisinde Yeşil Sol Parti’nin HDP yerine 14 Mayıs seçimine güçlü şekilde katılımını sağlamak üzere neler yapılabileceği üzerinde çalışmalar yürütülüyor. Mevcut durumda YSK’da sadece HDP’nin temsilcisi Mehmet Rüştü Tiryaki görev alabiliyorken eğer TBMM’de Yeşil Sol Parti’nin grup kurması sözkonusu olursa YSK’ya temsilci gönderebilecek. “Halkın egemenliği düzeni için” Emek ve Özgürlük İttifakı’nın protokol metninde ise özetle şunlar ifade edildi: “İçinden geçtiğimiz bu olağanüstü süreçte ekonomik ve politik acil görevlerin gerçekleşmesi için hedeflediğimiz ittifak, emekten, barıştan ve demokrasiden yana güçlerin ortak ve birleşik mücadeleyi güçlendirmesi ve kararlı bir şekilde sürdürmesi büyük önem taşıyor. Bu birlik ve mücadele, yeni dönemin belirleyici ve etkin bir gücü de olmak zorundadır. Halkın beklentisi ve talebi de bu yöndedir. Verilecek ortak mücadele, takınılacak güçlü ve kararlı tutum halkın acil ekonomik taleplerinin elde edilmesini ve demokratikleşme yolunda adımlar atılmasını sağlayacak bir yürüyüş olacaktır. İşçilerin, emekçilerin, yoksulların, kadınların, gençlerin, doğa ve insan hakları savunucularının dayanışması ve ittifakıdır. Ortak, güçlü ve kararlı bir mücadele zeminidir. Hedefimiz demokratik, özgürlükçü ve eşitlikçi ilkeler temelinde halkın gerçek egemenliğine dayanan bir demokrasinin inşasını sağlamaktır. Emek, barış, özgürlük ve demokrasi değerleri temelinde halkın egemen olduğu bir toplumsal düzen kurabiliriz. Bunu başarmak ezilen ve sömürülen halk kitlelerinin değiştirici gücüyle mümkündür.”   Yıldız Yazıcıoğlu