9203,37%1,11
39,62% 0,16
45,68% 0,20
4296,95% 0,15
6933,62% 0,33
Hayalden öte gerçeklere alışmak ve yaşamak lazım değil mi?
Emeğinize sağlık vesselam…
Hiç kimse yalandan salağa yatmasın!
Ya da görmezden, duymazdan ve hatta alakasız görünmezden gelmesin.
Bu “adam”ların en büyüğünden, en küçüğüne varana kadar. Yönetiminden, idarecisine varana kadar, hatta ve hatta tesislerden yola çıkarken yolu kesip eskortluk eden memur arkadaşlarımıza varana kadar, emeği geçen kim var ise hepsine teşekkür edip, bizlere böylesi güzel ve özellikle de heyecanlı bir sezon yaşattıkları için minnettar olmaktan başka ne olabilir ki?
Sezon başında var olan ve halen daha etkileri devam eden, tüm dünyanın bildiği mevcut olumsuz her durum masa üzerinde iken.
Sezon başında nasıl bir ruh hali ve nasıl bir ürkeklikle sezona başlanıldığı ve hatta çizilen rotaların en büyüğünün, tüm sıkıntılarımıza ve yalnızlığımıza rağmen ligde kalmak olduğu unutulmamışken.
Bugün kalkıp geldiğimiz bu noktada kimselere sitem etme, hatta ve hatta kızma hakkımızın olduğunu düşünmüyorum.
Parası olmayan, destekçisi olmayan, ilgileneni olmayan ve hatta şu son İstanbul Spor maçı öncesine kadar sadece yönetim kurulunun çabalarına ve onursal başkan Mehmet Sekmen dışında kimsenin kapısını dahi çalmadığı bir takıma sitem etmek, acaba kimin haddine olabilir ki?
Kim ne konuşacak ise masaya bıraktığı iz kadar konuşsun yeter, desek; önümüzdeki masada aşina birkaç isim dışında kimsenin parmak izinin dahi olmayacağını çoğumuz biliyoruz.
Hem de çok ama çok iyi biliyoruz…
Sezon boyunca sesi soluğu çıkmayan, tesislerin önünden dahi geçmeyen ve hatta alınan birkaç yenilgi sonrasında kimlerin ve nasıl bir şekilde içi boş teneke çaldırdığını bildiğimiz gibi…
Uzatmanın ve dünü yeniden yaşamanın hiç ama hiçbir anlamı yok!
Maddi ve bilhassa manevi tüm yokluklara rağmen.
“Var” olmasına rağmen, işin içerisinde Dadaşın takımı olunca; yoklara karışan ve adı dahi duyulmayanlara, hatta engellemelerine rağmen.
Çıkar ilişkilerinin ayyuka çıktığı aleni olarak görülen ve hatta hiç çekinilmeden atılan adımların son İstanbul Spor maçında bir kez daha hiç tereddüt edilmeden, hatta ve hatta milyonların gözüne sokulurcasına inadına inadına yaşatan TFF ya rağmen.
Kışa rağmen, ayaza rağmen, olmayan sahamızın hayallerinin dahi üşümesine rağmen,
Olmadı…
Canınız sağ olsun.
Olmasın…
Bir çay molasından sonra yorgunluğunuzu atın ve bir sonraki sezona inşallah…
Daha sımsıkı, daha özverili, daha samimi, daha güzel ve daha inadına bir sezona…
Mustafa’larıyla, Eren’iyle, Cemal’ı ve dahi Arda’sıyla…
Azubuıke, Teklıç ve Mamba’sıyla.
Sylla ve dahi Furkan’ı ile ismini sayamadığımız, asıl ve yedeği tüm kadrosuyla;
Sağ olun, var olun arkadaşlar.
Başkan Ahmet Dal idaresi ve yönetimiyle,
Hakan Kutlu hocamızın ve ekibinin çabalarıyla,
Yapmacık olmayan, timsah gözyaşları bulunmayan gerçek taraftarlarının destekleriyle!
Ve ne yazıktır ki; önümüzde bulunan masanın üzerinde bulunanların idamesiyle, bu kadar oluyormuş.
Gerçekten harika bir sezondu.
Emeğinize sağlık arkadaşlar.
Sıkıntı yok, İnadına inadına bir daha ki sefere…
Bu arada; birileri ceplerinde kuruş maddi kaynakları yokken, dünyanın en pahalı restoranında hem de üstlerine başlarına bakmadan, ömrü hayatlarında hayalini dahi kuramadıkları bir ortamda yemek yemeyi çok istiyorMUŞ…
Tamam, insan olarak böylesi bir duyguyu yaşamak isteyebilirsiniz de!
Demezler mi adama…
Peki, nasıl olacak?
Hayalden öte gerçeklere alışmak ve o gerçekle yaşamak lazım değil mi?