HAMAS'tan 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, siyonist rejimin Filistin'de basın mensuplarına yönelik saldırılarını sürdürdüğü, buna karşılık gazetecilerin Filistin halkının sesi olmaya devam ettiği bildirildi.

İslami Direniş Hareketi (HAMAS), 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Mesajda "Siyonist işgalin, Filistinli gazetecilere, medya çalışanlarına ve basın kuruluşlarına yönelik saldırgan savaşını, onları doğrudan ve kasıtlı olarak öldürme, tutuklama, kovuşturma ve taciz yoluyla hedef alarak sürdürdüğü; bunların iğrenç suçlar olduğu ve tüm uluslararası hukuk normlarının ve sözleşmelerinin açıkça ihlal edildiği" vurgulandı.

Gazze Şeridi'ne yönelik saldırganlık ve soykırım savaşının başlangıcından bu yana Filistin'de 146 medya çalışanı ve gazetecinin şehit edildiğini belirten Hareket, yüzlercesinin hala hapishane ve gözaltı merkezlerinde en kötü taciz ve işkenceye maruz kaldığını kaydetti.

Hareket mesajında "Altı ayı aşkın bir süredir, Gazze Şeridi'ndeki Filistinli gazeteciler ve medya çalışanları, haklarını ve ulusal sabitelerini savunan ve işgalden özgürlük, bağımsızlık ve kurtuluş isteyen Filistin halkının nabzının gürleyen sesi olduklarını kanıtladılar. Çünkü her biri, halkımızın topraklarındaki kararlılığının gerçek sesini ve görüntüsünü aktarmada ve siyonist düşmanın silahsız sivillere karşı işlediği suçları ve soykırım savaşını ifşa etmede sabır, fedakârlık ve özveri dağı haline geldiler" diye belirtti.

Hareket, halkın çektiği acıların gerçek resmini aktarmak ve devam eden Aksa Tufanı savaşında ağaçları, taşları ve insanları etkileyen işgal suçlarını ifşa etmek için canlarını veren gazeteciler ve basın çalışanları da dahil olmak üzere Filistin'in kahramanları olan söz ve görüntü şehitleri için Allah'tan rahmet diledi.

Açıklamada "Halkımızın devam eden yürüyüşünde önemli bir kararlılık ve mücadele eşiğinde gururla duran Filistin içindeki ve dışındaki tüm Filistinli gazetecileri ve medya çalışanlarını selamlıyor, başarılarını ve ulusal haklara ve sabitelere bağlılıklarını ifade eden mesleki kariyerlerini takdir ediyoruz. Filistin'deki gazetecileri ve medya çalışanlarını görevlerini yerine getirirken daha kararlı, yaratıcı ve seçkin olmaya, davamızın adaletine inanmaya ve şehitlerin kanına, esirlerin fedakarlıklarına, halkımızın Gazze Şeridi'nde ve anavatanın tüm alanlarındaki kararlılığına ve direnişine sadık kalmaya çağırıyoruz" denildi.

Hareket, açıklamasında "Gazze Şeridi'ndeki halkımıza yönelik saldırganlıkla ilgili gerçekleri aktaran, Filistin davasını tüm ayrıntılarıyla anlatmak için çalışan, işgalin topraklarımıza, halkımıza, ailelerimize ve kutsal mekânlarımıza karşı işlediği suçları ifşa eden Arap, İslam dünyası ve dünyadaki tüm basın mensuplarına, gazetecilere ve medya kuruluşlarına teşekkür ediyoruz. Gazetecileri medya misyonlarını sürdürmeye, programlarında Filistin'in ve haklı davasının varlığını arttırmaya, Filistin halkına yaşatılan trajedinin büyüklüğüyle orantılı olarak en belirgin ilgiyi göstermeye çağırıyoruz" ifadelerine yer verildi.

Hareket, mesajının sonunda, tüm insan hakları kurumlarını işgalin Filistinli gazetecilere yönelik ihlallerini ve suçlarını kınamaya, ifşa etmeye ve suç saymaya, Filistinli gazetecileri ve medya çalışanlarını işgalin baskı ve teröründen korumaya yönelik küresel bir hareket çağrısında bulunarak, işgalin Filistinli gazetecilere yönelik ihlallerini ve suçlarını suç saymaya, bunları durdurması için baskı yapmaya ve uluslararası mahkemelerde yargılanması için tüm yasal yollara başvurulması gerektiğini belirtti.