İslami Direniş Hareketi Hamas, Gazze Şeridi'ne yönelik 15 aydan uzun süren amansız saldırganlığa son veren bir ateşkes anlaşması duyurdu. Hareket, anlaşmayı Filistin halkı ve benzeri görülmemiş zorluklar karşısındaki kararlı direnişleri için bir zafer olarak selamladı.

Hamas, ateşkesi Gazze halkının gösterdiği "efsanevi dayanıklılığın" ve İsrail işgaline karşı cesur direnişlerinin meyvesi olarak nitelendirdi. Anlaşmanın Filistinliler için devam eden kurtuluş mücadelesinde ve geri dönüş hakkı için kritik bir dönüm noktası teşkil ettiğini vurguladı.

Hamas, yaptığı açıklamada anlaşmanın insani aciliyetini vurguladı ve anlaşmanın Gazze halkına karşı derin bir sorumluluk duygusuyla yönlendirildiğini belirtti. Hareket, anlaşmanın İsrail saldırganlığını durduracağı, kan dökülmesini sonlandıracağı ve halkın katlandığı katliamları ve soykırım politikalarını durduracağı umudunu dile getirdi.

Hamas, Gazze ile dayanışması için küresel topluma şükranlarını iletti, özellikle Arap ve İslam ülkelerinin desteğini kabul etti. Ayrıca, İsrail işgalinin suçlarını ifşa eden ve saldırganlığın sona ermesine katkıda bulunan uluslararası çabaları da takdir etti.

Anlaşmanın kolaylaştırılması ve başarısının sağlanmasında oynadıkları önemli rollerden dolayı arabuluculara, özellikle Katar ve Mısır'a özel bir takdir sunuldu.

Ateşkes anlaşması, büyük Filistin halkımızın efsanevi direncinin ve Gazze Şeridi'nde 15 ayı aşkın süredir sürdürdüğümüz kahramanca direnişin sonucudur.

Gazze'ye yönelik saldırıyı durdurma anlaşması, halkımız, direnişimiz, ümmetimiz ve dünyanın özgür insanları için bir başarıdır. Düşmana karşı mücadelede önemli bir dönüm noktasını işaret ediyor ve halkımızın kurtuluş ve geri dönüş hedeflerine ulaşmasının yolunu açıyor.

Bu anlaşma, Siyonist saldırganlığın durdurulması, akan kanın durdurulması, katledilenlerin ve soykırımcı savaşların sona erdirilmesini amaçlayan kararlı ve sabırlı Gazze halkımıza karşı sorumluluğumuzun bir sonucudur.

Gazze ile dayanışma içinde duran, halkımızı destekleyen, işgalin suçlarını ifşa eden ve saldırganlığı Arap, İslam ve uluslararası düzeyde sona erdirmek için çalışan tüm onurlu resmi ve popüler duruşlar için şükran ve takdirimizi ifade ediyoruz. Bu anlaşmaya varmak için önemli çabalar sarf eden arabuluculara, özellikle Katar ve Mısır'a özel takdirlerimizi sunarız.

El-Hayya Filistin halkını övdü

Hamas'ın Gazze Şeridi Lideri Halil el-Hayya, Filistin halkının çabalarını överek, kurtuluş mücadelesinde gösterdikleri kararlılığı ve bölgesel ve uluslararası alanda aldıkları önemli desteği dile getirdi.

El-Hayya, "Bu tarihi anda Gazze halkımızla gurur ve onur duyduğumuzu ifade ediyoruz" dedi.

"Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı savunmak için verilen savaşta şehit düşen tüm gruplardan şehit konvoylarını selamlıyoruz." diyerek hayatını kaybedenlerin fedakarlıklarını takdir etti. El-Hayya, son çatışmanın dönüştürücü niteliğini vurgulayarak, "Mescid-i Aksa Sel Harekatı, davamızda kritik bir dönüm noktası oluşturdu ve etkileri savaşın sona ermesiyle sona ermeyecek." dedi.

7 Ekim olaylarını düşünerek, "El-Kassam Tugayları'nın başardıkları düşmanın varlığını ölümcül bir şekilde vurdu ve bu tarihe kazınacak." dedi. Filistinlilere yönelik saldırganlıktan sorumlu olanlara sert bir uyarıda bulundu: "Halkımız soykırıma katılanları unutmayacak. Ne unutacağız ne de affedeceğiz."

El-Hayya, Filistinli savaşçıların gücünü ve kararlılığını överek, "Savaşçılarımız düşmana karşı benzersiz bir irade ve güçle operasyonlar yürüttüler. Düşman bizden asla bir an bile zayıflık görmeyecek." dedi.

Bölgesel dayanışmaya vurgu yapan el-Hayya, Lübnan'ın fedakarlıklarını överek, "Lübnan halkı Filistin davamızı savunmak ve desteklemek için büyük fedakarlıklar yaptı ve muazzam bir sabır gösterdi [...] Hizbullah, Kudüs yolunda, aralarında Genel Sekreter Seyyid Hasan Nasrallah'ın da bulunduğu liderleri ve savaşçıları da dahil olmak üzere yüzlerce şehit verdi." dedi.

Ayrıca Yemen'deki Ansar Allah'a şükran duyurdu ve onlara "gerçekte coğrafi mesafeyi aşan ve savaş ve bölgenin denklemini değiştiren kardeşler" olarak adlandırdı.

Uluslararası desteğe değinen el-Hayya, İran'a katkılarından dolayı teşekkür ederek, "Direnişimizi ve halkımızı destekleyen, savaşa katılan ve düşmanın kalbine vuran İran İslam Cumhuriyeti'ne teşekkür ediyoruz." dedi. Ayrıca, "Filistin'i ve direnişini desteklemek için tüm engelleri yıkan" dediği Irak direnişini de övdü.

El-Hayya, Batı Şeria ve işgal altındaki topraklardaki Filistinlilere şükranlarını sunarak, "Batı Şeria'daki halkımıza ve devrimci gençlere, özellikle kahraman Cenin kampında, Kudüs'te ve işgal altındaki iç kesimlerde teşekkür ediyoruz." dedi. Ayrıca arabulucuların rolünü kabul ederek, "Yorulmak bilmeyen çabaları ve üstlendikleri müzakere turları için derin takdirlerini" dile getirdi.

Türkiye, Güney Afrika, Cezayir, Rusya, Çin, Malezya, Endonezya, Belçika, İspanya ve İrlanda gibi ülkelerin dayanışmasını takdir ederek, onların onurlu duruşlarını övdü.

"Dayanıklı Gazze'mizde şimdi yeni bir aşamayla karşı karşıyayız: inşa, teselli, saldırganlığın etkilerini ortadan kaldırma ve yeniden inşa aşaması" dedi.

Filistin mücadelesinin nihai hedefinin "Kudüs ve Mescid-i Aksa, kurtuluşa ve bağımsız bir devlet kurulana kadar pusulamız ve cihadımızın ve direnişimizin sembolü olmaya devam edecektir" olduğunu bir kez daha vurguladı.