HAMAS istihbaratının Sinvar'a ulaştırdığı belge, direnişin zaferini ortaya koydu

Siyonist medyadan i24NEWS’in itirafına göre, Gazze’de ele geçirilen HAMAS belgeleri arasında HAMAS askeri istihbaratı tarafından 25 Temmuz 2023’te hazırlanan çok önemli bir rapor vardı. Bu rapor doğrudan HAMAS’ın Gazze lideri Şehit Yahya Sinvar'a hitaben yazılmıştı. Başlığı ise her şeyi özetliyordu: “Düşman askerleri arasındaki protesto ifadelerinin operasyonel verimlilik ve cephelerdeki güvenlik durumuna etkisi.”

Belgenin muhatabı yalnızca HAMAS’ın Gazze’deki lideri Yahya Sinvar’dı. HAMAS askeri istihbaratı, işgal rejiminde kamuoyuna açık ve kritik bilgileri takip ederek şunu sorguluyordu: "Çağrı emirleri ve protesto dalgası israil ordusunu nasıl etkiliyor?"

HAMAS raporunda şu ifadeler yer aldı:

"Düşman ordusu, özellikle hava kuvvetlerinde, yedek asker ve subaylar arasında protestoların giderek artması nedeniyle ciddi ve derinleşen bir kriz yaşıyor. Bu durum, ordunun operasyonel kabiliyetini olumsuz etkiliyor. Protestolar ve hizmetten kaçınmalar artarsa, ordunun saldırı doktrini ve hazırlığı zarar görecektir.”

Belgenin yazılmasından sadece bir hafta önce işgal rejiminde “Kardeşler Silah İçin” adlı örgüt basın toplantısı düzenleyerek yedek hizmetini reddettiklerini açıklamıştı. Bu da yargı reformuna karşı bir protestoydu. Bütün bilgiler açık kaynaklarda yer alıyordu ve HAMAS’ın belgesine de girmişti. Belge, hangi birliklerin itaatsizlik ilan ettiğini, rütbelerini, sayılarını ve hava kuvvetlerindeki oranlarını detaylandırıyordu. Özellikle hava kuvvetlerindeki zarar potansiyeli vurgulandı. “Kardeşler Silah İçin” örgütünün ismi de açıkça yer aldı.

HAMAS raporunda işgal rejimi Hava Kuvvetleri Komutanı Tomer Bar ile Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’nin bu olguya verdikleri tepkiler aktarıldı. Raporda Halevi’den şu sözler nakledildi:
“Eğer güçlü ve birleşik bir ordu olmazsak, bölgede bir devlet olarak varlığımızı sürdüremeyiz.”
Belgede, askeri liderliğin gelişmelerden endişeli olduğu ve hazırlık düzeyine etkisini tartıştığı belirtildi. Ayrıca siyasi düzeyin de hizmete itaatsizlik olgusunu eleştirdiği, Netanyahu’yu da bunu “demokrasiye ve tüm israil vatandaşlarına yönelik bir tehdit” olarak nitelendirdiği yazıldı.

İşgal rejiminde Sağcılar tarafından hazırlanan bir video klipte, sosyal bölünmenin ulaştığı seviye gösterildi. Klipte hava kuvvetlerinin, kara birliklerine ateş desteği vermeyi yalnızca yargı reformuna karşı olduğunu beyan etmesi şartına bağladığı öne sürüldü. Bu klip Temmuz 2023’te İşgal toplumunu sarstı HAMAS da bunu dikkatle kayda geçirdi.

Belgenin sonunda HAMAS istihbaratı Sinvar’a şu değerlendirmeleri sundu:

"Hizmeti reddeden asker ve subayların sayısı şu an için ordunun operasyonel verimliliğini ciddi biçimde etkilemiyor.

Ancak Ekim ve Kasım aylarında yeni yasalar geçerse ve anayasal kriz derinleşirse, ret krizi daha da büyüyecektir.

Bu durumda ordunun liderliği geniş çaplı zorluklarla karşılaşacak, özellikle savaş ve geniş çaplı çatışma durumunda operasyonel verimliliğe kısmi ama doğrudan etki olacaktır."

Raporda, kısa vadede etkilerin sınırlı olacağını kabul etmekle birlikte, uzun vadeli planların zarar gördüğü vurgulanda.

HAMAS istihbaratı, “Düşmanın iç krizini çözmek için stratejik askeri girişimlere başvurması beklenmiyor. Zira herhangi bir askeri adım, mevcut iç gerilimlerle bağlantılı olacaktır. Düşmanın odağı, iç krizi yönetmek ve cephelerdeki tehditleri geniş bir çatışmaya yol açmadan kontrol etmek olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

Son değerlendirmede ise şunlar belirtildi:

"Bir cephe açılırsa bazı asker ve subaylar hizmet reddinden vazgeçebilir. Netanyahu, yeni güvenlik durumunu kendi siyasi hedefleri için kullanmaya çalışacaktır.

israil toplumundaki bölünmeyi artıracak psikolojik savaş yoğunlaştırılmalı, geniş çaplı bir çatışmadan kaçınılmalı ve krizin derinleşmesi beklenmeli. israildeki bu kriz, Filistin halkının hedeflerine ulaşması için bir fırsat olarak görülmeli.”

Uzmanlar, bu belgeyi, HAMAS istihbaratının ne kadar derin, dikkatli ve etkin çalıştığının; Yahya Sinvar’ın ise bu bilgileri ustaca kullanarak işgalci rejimin zaaflarını kendi lehine stratejik fırsata çevirdiğinin güçlü bir kanıtı olarak görüyor. (İLKHA)