Son zamanlarda hükümet tarafından emeklilere yapılan zam kararı, büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Yüzde 25'lik zam, sanki büyük bir lütufmuş gibi sunulmuş olsa da, gerçekte beklentilerimizi karşılamaktan uzaktır. Bu durum, Devlet Bahçeli'nin meclis grup toplantısında yaptığı açıklamalarla daha da vurgulanmıştır. Sayın Bahçeli, emeklilere yapılan zamı makul ve yeterli bulmadığını belirtmiş ve memur maaşlarına planlanan seyyanen artışın emekli maaşlarına da yansıtılmasını önermiştir. Fakat bu öneri dikkate alınmamış ve hükümetin aldığı zam kararıyla emeklilerin beklentileri karşılanmamıştır. Bu durum, emekliler olarak yaşadığımız haksızlığın daha da büyümesine neden olmuştur. Türkiye tornistan siyasetinden bıkmıştır. Yapmayın bunu, konuştuklarınızın takipçisi olun arkasında durun. Hayal edin ki ülkemiz IMF tarafından yönetiliyor olsaydı, emeklilere böyle bir haksızlık yapılmazdı. En düşük memur maaşı 22.000₺ olurken, en düşük emekli maaşı asgari ücretin altında kalmaktadır. Bu adaletsizlik, toplumun dengesini sarsmaktadır. Gelecekte yapılacak maaş zamlarıyla birlikte bu adaletsizlik daha da derinleşecek ve çalışan memurlar ile emekli memurlar arasındaki uçurum daha da genişleyecektir. Yerel seçimlere birkaç ay kala, emekliler olarak kendimizi hatırlatmanın vakti gelmiştir. Biz emekliler, seçimlerde belirleyici bir rol oynuyoruz. Kendi oylarımızla sizleri seçtiren bizleriz. Ancak bu haksız zam kararı ve gösterilen ilgisizlik, emeklilerin tepkisini artırmaktadır. Bu tepkiyi göz ardı etmek, gelecekte sizleri seçtiren oyların sahibi olan emeklilerin hafızasından silinmeyecek bir iz bırakacaktır. 17 milyon emekli ve aileleri, görmezden gelinemeyecek bir güce sahiptir. Onlar sizleri seçtiren oyların öz sahipleridir. TBMM'de oturduğunuz koltukların gerçek sahipleri de emeklilerdir. Bu gerçeği unutmamak, sizin çıkarınıza olacaktır. Hükümetin aldığı bu haksız zam kararını düzeltmek için muhalefetin önergesini reddetmesi, emeklilerin haklarını savunma konusunda daha da kararlı olmamıza sebep olmuştur. Biz emekliler, ilk seçimlerde kendimizi hatırlatacak ve haklarımızı koruma konusunda gücümüzü göstereceğiz. Sizlerin aldığı kararlar, bizlerin geçim sıkıntısını daha da derinleştirmektedir. Haksızlığa uğrayan milyonlarca emekli olarak, sesimizi yükseltmek ve adaleti sağlamak için birlikte hareket etmeliyiz. Emeklilik yıllarını hakkıyla geçirmiş insanların haklarını savunmak, gelecekteki nesillere de örnek olmak anlamına gelir. Bizler, daha iyi bir gelecek için mücadele etmek ve emeklilik dönemimizi hak ettiğimiz saygı ve değerle geçirmek istiyoruz. Emeklilik, hak edilmiş bir haktır. Bir birey 30 yıl boyunca çalışıp prim öderken, hayatında hiç çalışmamış ve hiç prim ödememiş olan bir kişiye kıyasla daha az maaş almak kabul edilemez. Bu durumu hiçbir vicdan kabul etmez ve hatta Allah da kabul etmez. Bu nedenle, haksızlığa uğrayan milyonlarca emekli olarak, sesimizi yükseltmeli ve haklarımızı aramalıyız. Birlikte hareket ederek adaleti sağlamalı ve gelecek nesillere daha iyi bir emeklilik perspektifi sunmalıyız. Sesimizi duyurmak için güçlü bir şekilde bir araya gelmeli ve taleplerimizi kararlılıkla dile getirmeliyiz. Unutmayalım ki, birlikten güç doğar. Emekliler olarak birlikte hareket ederek sesimizi duyurmalı ve haklarımızı savunmalıyız.