Bugün, kardeş Gagauzya’nın 30. kuruluş yıldönümünü büyük bir mutlulukla kutluyoruz. Bu önemli gün, yalnızca bir bölgenin özerklik hikâyesini değil, aynı zamanda bir halkın kimliğine, diline ve kültürüne sahip çıkma mücadelesini temsil ediyor. Gagauzya, sadece bir coğrafi bölge değil; köklerine sımsıkı bağlı bir halkın, tarih sahnesinde onurlu bir şekilde yerini alma iradesinin adıdır.

30 Yıllık Mücadele ve Başarı

1994 yılında kurulan Gagauzya, kendi kimliğini koruma ve geliştirme çabalarının somut bir ifadesi olarak doğdu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birçok halkın siyasi, sosyal ve kültürel olarak kimlik arayışına girdiği bir dönemde, Gagauz Türkleri, bu süreci büyük bir dayanışma ve bilinçle yönetti. Özerkliklerini kazandılar ve bugün 30 yıllık bir başarı hikâyesini yazdılar.

Bu özerklik, yalnızca bir siyasi kazanım değil; aynı zamanda dilin, kültürün ve geleneklerin yaşatılması adına büyük bir adımdır. Gagauzya, bu süreçte kendi eğitim sistemini, kültürel etkinliklerini ve sosyal yapısını güçlendirdi. Gagauz halkının bağımsız bir şekilde var olma iradesi, aynı zamanda bizlere ortak bir kültürel bağın ne kadar kıymetli olduğunu hatırlatıyor.

Kardeşlik Bağları

Türkiye ve Gagauzya arasındaki bağ, sadece siyasi bir dostluk değil; dilde, kültürde ve gönülde kurulmuş köklü bir kardeşliktir. Ortak tarihimizden aldığımız güçle, aramızdaki ilişki her geçen yıl daha da sağlamlaşıyor. Türkiye, Gagauzya’nın özerklik sürecinden bu yana her zaman yanında olmuş, kardeşlik hukukuna uygun şekilde destek vermiştir.

Gagauzya’nın bugün geldiği nokta, yalnızca Gagauz halkı için değil, Türk dünyası için de büyük bir başarıdır. Bu başarı, diğer Türk topluluklarına da ilham kaynağı olmalı ve bizlere kültürel bağlarımızı koruma konusunda daha fazla sorumluluk yüklemelidir.

Gagauzya’nın Geleceği

Bugün Gagauzya 30 yaşında; genç, dinamik ve umut dolu bir geleceğe yürüyor. Ancak bu yürüyüşte yalnız olmadıklarını bilmeliler. Türk dünyasının her köşesinden kardeşlerinin onların yanında olduğunu, bu ortak mirası birlikte yaşatmaya kararlı olduğunu hissediyorlar. Gagauzya, yalnızca kendi halkının değil, tüm Türk dünyasının ortak bir değeri olarak yükselmeye devam edecek.

Birlikte Daha Güçlü Bir Yarın

Gagauzya’nın 30. kuruluş yıldönümü, yalnızca geçmişi anmak değil; geleceğe dair güçlü bir vizyon oluşturmak için de bir fırsattır. Gagauzya’nın kendi içinde birlik ve beraberliği, Türk dünyasıyla olan bağlarını daha da güçlendirecek adımları kararlılıkla atması gerekiyor. Eğitimden ekonomiye, kültürden teknolojiye her alanda iş birliği içinde olmalı ve birlikte daha güçlü bir yarın inşa etmeliyiz.

Kutlama ve Tebrik

Bu anlamlı günde, Gagauzya halkını en içten duygularımla tebrik ediyorum. 30 yıllık mücadeleleri, bize birlik, azim ve kardeşlik ruhunun önemini bir kez daha hatırlatıyor. Gagauzya’nın her zaman başarılarla dolu bir geleceğe yürüyen bir yıldız olarak parlayacağına inanıyorum.

Bugün sadece Gagauzya’nın değil, Türk dünyasının gurur günüdür. Bu özel gün vesilesiyle Gagauzya’nın huzurlu, refah dolu ve güçlü bir geleceğe adım atmasını temenni ediyor, 30. kuruluş yıldönümünü yürekten kutluyorum.

Yaşasın kardeş Gagauzya, yaşasın Türk dünyasının birlik ruhu!

Rafet Ulutürk