Farkında mıyız? Bir anlamda bizim gibi adı büyük kendi küçük illerin kaderinde olan ve bir dönem bizlerle aynı oksijeni solumak zorunda kalan yöneticilerimizi; boş, gereksiz ve incir çekirdeğini doldurmayacak küçük şeylerle uğraştırarak hem yoruyor, hem de kendileri için en değerli şey olan, zamanlarını çalıyoruz.
Haliyle bu durumdan dolayı onların yanı sıra bizler de yoruluyor ve zaman kaybına uğruyoruz.
Geçmişe şöyle bir baktığımızda, bizim veya yakın çevremizde aslında üzerinde durulmaya değmez küçük olayların büyütüldüğünü ve günlerce uğraşmak zorunda kaldığımızı görür ve o duruma hayıflanır, harcadığımız enerji ve zamana üzülürüz.
Sözü burada yeni valimiz Sayın Mustafa Çiftçiye getirmek istiyorum…
Çok iyi bir başlangıç yaptı. Erzurum ve Dadaşları tanıma, sorunları yerinde görme ve ilk ağızdan öğrenme gayreti içerisinde.
Bir bakıyoruz vatandaşla iç içe, bir bakıyoruz çarşıda esnafla sohbette, bir bakıyoruz sabah namazı buluşmasında sade bir vatandaş gibi ellerini semaya açmış gönülden ortak duaya iştirak ediyor.
Bu kadar emek ve çabaların ardından kısa bir zaman da çözüm odaklı çalışmaların başlamasını canı gönülden istiyoruz.
Umarım bu tutumunu hep sürdürür ve Erzurum’daki görev süresi de çok uzun olur.
Tabii ki bunun olabilmesi için de siyasetçisinden bürokratına, sivil toplum kuruluşu yöneticilerine, basın mensupları ile sade vatandaşlara kadar hepimize önemli görevler düşüyor.
O da onu yormamak, boş işlerle uğraştırmamak, dedikodu ve çekişmelerimize çekmemek zamanını ve enerjisini heba etmemektir.
Böyle yapmayıp eski tutumumuzda ısrarcı olduğumuzda zaten belirli bir süre sonra kendisini de bıktırmış oluruz.
Peki, yormayıp da ne yapacağız?
Erzurum’un sorunlarının çözümüne ve kalkınmasına yönelik çalışmalar için teşvik etmek ve bu konularda ona destek olmalıyız.
Sorunlarımızı çözmenin ve kalkınmanın temel şartı budur.
Bu arada, bu durumun tüm koltuklar için geçerli olduğunu unutmayalım.
Uzm. Hakan Dikmen