CHP Genel Başkan Yardımcısı Karasu, Ulaştırma Bakanlığı’ndaki bugüne kadar cevaplanmayan ya da geçiştirilen liyakatsiz, eş, dost ve akraba atamalarını bir kez daha gündeme taşıdı. CHP’li Karasu, “Vatandaşlar her geçen gün derinleşen ekonomik krizin pençesinde yoksulluğun pençesindeyken, kamuda adeta bir çürümüşlük yaşanıyor” dedi.

ANKARA/Hakan DİKMEN

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, Ulaştırma Bakanlığı’nda bugüne kadar cevaplanmayan ya da geçiştirilen liyakatsiz, eş, dost ve akraba atamalarını bir kez daha gündeme getirdi. Önergeleri Meclis’te yanıtsız bırakılan CHP’li Karasu, “Vatandaşlar her geçen gün derinleşen ekonomik krizin pençesinde yoksulluğun pençesindeyken, kamuda adeta bir çürümüşlük yaşanıyor” dedi.

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından hazırlanan “Hava Trafik Kontrolörü Lisans ve Derecelendirme Yönetmeliği” yayınlanarak yürürlüğe girdi. CHP Genel Başkan yardımcısı ve Gölge Ulaştırma Bakanı Ulaş Karasu hava trafiği emniyetini tehlikeye atan bu düzenleme, özellikle hava trafiğini yöneten hava trafikçiler arasında endişeye neden oldu. Hava trafikçilerin lisansının iptaline kadar gidebilecek yaptırımlar öngören yeni yönetmeliğin, SHGM tarafından değil, bakanlıkta liyakatsiz yöneticiler tarafından hazırlandığı öne sürüldü. 

“EŞ DOST ATAMALARI” CEVAPSIZ KALIYOR

“Halkın gerçek gündemi ekonomik sıkıntılar, işsizlik, liyakatsiz atamalar ve bozulmuş adalet sistemi. AKP iktidarının 22 yılda ülkemizi getirdiği nokta maalesef bu. Bütün bunların bir yansıması Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nda ve ona bağlı kamu kurumlarında net olarak görülüyor” diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Karasu, bu konuda defalarca soru önergesi vermesine karşın bugüne karşın sorularının geçiştirildiğini vurguladı. “Liyakatin yerini eş dost akraba atamalarıyla bakanlık, adeta aile şirketi gibi yönetiliyor. Liyakatsizlik bakanlıkta öyle bir noktaya ulaştı ki fıkra gibi atamalar da yapılıyor, haksızlıklara hukuksuzluklara göz yumuluyor. Liyakatsiz kadrolara teslim edilen kamu kurumları çürüyor, çalışamaz hâle geliyor, getiriliyor” diyen Karasu, liyakat yerine sadakatin, uzmanlık yerine kişisel ilişkilerin ve ideolojik hesapların ön plana çıkmasının ülkemize kaybettirdiğini kaydetti.

MİLYONLARCA GENÇ ATAMA BEKLİYOR

“Milyonlarca gencimiz iş ve atama beklerken umutlarını yurt dışına bağlıyor, kendi ülkesinden kopuyor. Bu iktidarın ‘liyakat yerine sadakat’ ve dediği eşini, dostunu akrabalarını kamuya yerleştirdiği günler, ülkemizi 15 Temmuz’a götürmedi mi?” diye soran Karasu, “Aynı hataları tekrar tekrar yapmaya devam ediyorlar. Devletin en kritik noktalarına ehliyeti olmayan, sadece sadakatle iş başına getirilmiş kişilerin nasıl bir güvenlik açığı oluşturduğunu hep birlikte gördük ancak ders almadılar” dedi.

İŞTE BAZI ÖRNEKLER

Bakanlıkta üst düzeyde yaşanan ve Karasu'nun önergelerine de konu olan bazı atama örnekleri şöyle: 

AYFER KARA: Anayasa Mahkemesi tarafından; Anayasaya aykırılığı gerekçe gösterilerek iptal edilen ve belirlenen süre sonunda yürürlüğe giren karar gereği artık Cumhurbaşkanın, KİT'lerde 1. Hukuk Müşavirliğine atama yapma yetkisi kaldırıldı. Kara, 1. Hukuk Müşavirliği’ne asaleten atandı.

MURAT GÜL: Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nde Hava Tahmin Uzmanı olarak göreve başladı. Ulaştırma ve havacılık sektöründe hızla tırmandı; özel kalem müdürlüğü, bakan danışmanlığı ve daire başkanlıklarının ardından DHMİ Genel Müdür Yardımcılığı görevine kadar yükseldi. Hakkında ses kaydı ortaya çıkınca sessiz sedasız görevden alındı.

YÜCEL KARADAVUT: Esenboğa’da eski AKP milletvekilinin kızına taciz iddiasında çalışanlara mobbing yaptığı iddiasıyla adı geçen Karadavut hakkında mahkeme kararı olmasına rağmen Esenboğa başmüdürü olarak görev yapmaya devam ediyor.

ŞEVKET ÖZALP: İnşaat Havalimanı Daire Başkanı iken ismi birçok olaya karışan ve görevden alınan bu kişi yine skandal bir kararla Kamu Özel İşbirliği Daire Başkanlığına getirildi.

TUNCAY BALCI: Açık öğretim mezunu ancak Türkiye’deki tüm havaalanlarının güvenliğinden sorumlu. Tuncay Balcı’nın ilk icraatı yeğenini işe alması olmuştu.

SELAMİ YAPICI: Namı diğer “Ye ve  Uç Selami” . Bu adı almasının sebebi ise kontrol amiri olarak, yaptırılan işlerde proje değişikliği ve keşif artışıyla devleti yüz milyonlarca dolar zarara uğratan kişi olarak bilinmesi olduğu öne sürülüyor. Yapıcı’nın kontrol amiri olduğu, Çukurova Havaalanı’nın bir çok eksiğe rağmen açıldığı belirtilirken, bu havaalanındaki terminaldeki bir iş yerini arkadaşı üzerinden sahibi olduğu da öne sürülüyor.