ERZURUM SPOR'A  YAPILANLAR HAFIZALARA KAZINDI: CEVAP PFDK' DAN GELDİ.

18 Ağustos 2025 tarihinde Diyarbakır’da oynanan Amed Sportif Faaliyetler – Erzurumspor FK maçı, futbolun saha içindeki mücadeleden çok saha dışı olaylarla gündeme gelmesine neden oldu. Ancak dikkat çeken asıl konu, kamuoyunun bazı kesimlerinin mağduru değil, saldırganı savunur hale gelmesidir.

Bu yazıda, Erzurumspor FK’nın uğradığı haksızlıkları ve TFF’nin geç de olsa adil bir kararla saldırganları cezalandırmasını değerlendireceğiz.

 “sahada futbol değil, fiziksel saldırı vardı…

Erzurumspor FK oyuncuları ve teknik heyeti, maç bitiminde rakip takım mensuplarının organize şekilde gerçekleştirdiği saldırılara maruz kaldı. Görüntülerde net bir şekilde, Amedspor’un yedek kalecisi Veysel Sapan’ın hem Erzurumlu bir futbolcuya hem de yardımcı antrenöre fiziki müdahalede bulunduğu açıkça görülüyor.

Benzer şekilde, Amed’in iki antrenörü de Erzurumspor’un yedek kulübesine saldırarak büyük bir güvenlik zafiyeti yaşanmasına yol açtı.

 “PFDK nihayet gerekeni yaptı…

Türkiye Futbol Federasyonu Disiplin Kurulu’nun verdiği kararlar, bu kez gerçek failin kim olduğunu net bir biçimde ortaya koydu. Amedspor’a verilen 2 maç seyircisiz oynama ve yüz binlerce liralık para cezası, olayların sadece kışkırtma değil, doğrudan fiziksel saldırı içerdiğinin en açık göstergesidir.

Özellikle kaleci Veysel Sapan’a verilen toplam 12 maç men cezası, futbol sahalarının bu tür şiddet eylemlerine kapalı olduğunu gösteren önemli bir adımdır.

 “Erzurumspor FK sağduyusunu korudu…

Maç boyunca ve sonrasında provokasyona gelmeden, sükûnetini koruyan Erzurumspor FK camiası, takdire şayan bir duruş sergilemiştir. Oyuncular ve teknik heyet saldırıya uğramalarına rağmen karşılık vermemiş, olayların büyümesini önlemiştir. Bu da kulübün profesyonelliğinin ve disiplininin açık bir göstergesidir…

Bazı sosyal medya hesapları, Erzurumsporlu futbolcu Ömer Arda Kara’ya neden ceza verilmediğini sorgulamakta. Ancak dikkat edilmelidir ki "sevk edilmek" suçun işlendiğini değil, araştırıldığını gösterir. Yapılan incelemeler sonucunda Kara’nın herhangi bir kural ihlali yapmadığı anlaşılmış ve ceza verilmemiştir. Bu da Disiplin Kurulu’nun görüntü ve raporlar üzerinden hareket ettiğini kanıtlar niteliktedir.

Bazı çevrelerin “birlik olunca oluyormuş” söylemleri, aslında büyük bir tehlikenin işaretidir. Futbol camiasında birlik ve beraberlik, adalet için kullanıldığında değerlidir. Ancak bu birlik, şiddet içeren olayları savunmak ve saldırganları aklamak için kullanıldığında hem futbolun ruhunu hem de kamu vicdanını yaralar.

PFDK’nın kararları göstermiştir ki; Erzurumspor FK bu olayda mağdur taraftır. Futbolun konuşulması gereken yerde, dayak yiyen tarafın suçlu ilan edilmesine izin vermemeliyiz. Erzurumspor camiası, yaşadığı mağduriyete rağmen futbolun değerlerinden taviz vermemiştir.

Şimdi sıra kamuoyunda:

"Gerçek mağdur kim?" sorusunu dürüstçe sorma zamanı.

Sahada ter dökenin değil, yumruk savuranın ceza aldığı bir futbol istiyorsak, adalet duygumuzu tribün rengine göre değil, gerçeğe göre şekillendirmeliyiz.