Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Dünya Azerbaycanlılarının Dayanışma Günü ve Yeni Yıl münasebetiyle yaptığı konuşmada bir kez daha Ermenistan'ın silahlandırılması konusuna değindi. Devlet başkanı, bu adımların bölge için bir sonraki tehdit kaynağı olduğunu vurguladı. 

 

Alıntı: "Bu yıl bizim için en rahatsız edici andan bahsedecek olursak, o da elbette Ermenistan'ın silahlanmasıdır. Bunun mantıklı bir açıklaması yok. Ermenistan saldırganlık politikasında tam bir iflasla karşı karşıya kaldı. 2020 ve ardından 2023'teki askeri yenilgileri onları doğru yöne işaret etmeliydi. Biz de bunu yapmaya çalışıyorduk ve bugün de çabalarımıza devam ediyoruz. Hem resmi açıklamalarımda hem de Ermeni tarafıyla yaptığımız görüşmelerde bu tehlikeli yola girmemeleri konusunda defalarca uyardım. Onları bugün yeniden kışkırtan, Azerbaycan'a saldırmaya zorlayan dış çevreler ve ülkeler onların arkasında durmayacak, dayanamayacaklardır. Bu bölgede hiçbir askeri güç bizimle rekabet edemez. Onun için bir kez daha söylüyorum, geç değil, bu tehlikeli yoldan dönsünler." 

Ülke başkanı, Güney Kafkasya'nın barış, huzur ve işbirliği bölgesi olması gerektiğine inanıyor: "Ermenistan'ın geniş çaplı ve hızlı silahlandırılması, öldürücü silahların temini bu barışı, olası barışı yok edebilir. Şunu belirtmem gerekiyor ki, Azerbaycan bu meseleye sadece seyirci kalmayacaktır."

Aslında 2025 yılı Ermenistan için barışa çağrı dönemi olmalıdır. Bu politikanın sürdürülmesi komşu cumhuriyete iyi bir gelecek vaat etmiyor. Ermenistan'ın barış karşıtı silahlanması gözlemleniyor ve bölgede yeni bir askeri tırmanış bu ülkenin ordusunun bir kez daha yenilgiye uğramasına yol açacak. Bu nedenle Cumhurbaşkanı, Ermenistan'ı barışa ve insanlığa karşı atılan bu adımları durdurmaya çağırıyor ve defalarca uyarıyor. Ermenistan uyarıları dikkate almazsa bundan zarar görebilir. 

Ermenistan'ın kitlesel silahlanmasını da hesaba katarak bu yıl askeri bütçemizi önemli ölçüde artırdık. Rekor bir seviyeye ulaştı: 8,4 milyar manat.

 Ramil Memmedli

Askeri uzman Ramil Memmedli, Yeni Müsavat'a, Ermenistan'ın cezalandırılmaya ve bir sonraki "demir yumruk"a hazır olduğunu söyledi. Askeri analist, Erivan'ın düşman ülkeye yapılan uyarıları ciddi bir şekilde değerlendirmesi gerektiğini düşünüyor: "Ermeni liderliğinin daha önceki sorumsuz eylem ve eylemlerinin sonucu ortadadır. Bu mevzi 44 günlük bir karşı saldırı operasyonuna yol açtı ve bölgenin yüzde 20'si kurtarıldı. Artık Karabağ'da tek bir Ermeni terörist ve işgalci asker yoktur. Fransa, Hindistan, Avrupa Barış Fonu, 5 Nisan Brüksel toplantısı sonucunda Ermenistan Batılı ülkelerden silah alırsa, Kıbrıs ve Yunanistan da bu yönde destek verirse planlı ve stratejik çalışmalar yapılıyor. Amaç Ermeni ordusunun moralini yükseltmek ve Avrupa'nın onu desteklediğini göstermek. Böylece gelecekte çatışmaları kışkırtma politikası izleniyor. Ancak Ermenistan'ın 8 milyarlık askeri bütçeye dayanamayacağını kesin olarak söyleyebilirim. Bu nedenle Paşinyan kabinesi ve destekçileri silaha değil barışa yatırım yapmalı. Bana göre Cumhurbaşkanının son uyarısı Ermenistan açısından ciddi bir sinyaldir. Buna yüzeysel yaklaşarak Erivan kendine bir mezar kazabilir." 

Askeri uzmana göre barış için büyük fırsatlar var ve Ermenistan silahlanarak bu fırsatları kaçırıyor: "Şu anda Ermenistan barış karşıtı adımlar atıyor. Bunun nedeni Batı'nın askeri desteğidir. Paşinyan'ın ekibi barış belgesini Batı'nın masasında ve kendi şartlarıyla imzalamaya çalışıyor. Ancak bu, mağlup ve işgalci tarafın şartı olamaz. Azerbaycan dikte eden taraftır. Batılı ülkeler ne yazık ki Ermenistan'ı sahiplenerek yalnız bırakmadıklarını söylemek istiyorlar. Bu pozisyon Erivan'a ilham veriyor. Çünkü Rusya'dan sonra Ermenistan artık Avrupa'nın kendisine patronluk tasladığını görüyor, her halükarda yeniden bir efendi buldu. Ama Azerbaycan yeni oyunlara aldanmayacak. Bu sefer Batı himayesinde daha fazla askeri provokasyona izin veremeyiz. Bu nedenle Ermenistan'ın silahlanmasını engelleyecek diplomatik baskıyı artırmalı, barış anlaşmasının imzalanmasına yönelik adımları hızlandırmalıyız. Paşinyan'ın aklı varsa bu oyunlara asla gitmez."

Emil SALAMOĞLU