İsrail-Filistin savaşında bir aya yaklaşıldı. Filistin halkının 7 Ekim’de  İsrail Siyonizm'ine karşı başlattığı direniş sürüyor. Sivilleri acımasızca katleden İsrail, savaş suçları listesine her gün bir yenisini ekliyor. Türkiye’de ateşkes için diplomatik çalışmalarını sürdürüyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Hamas terör örgütü değil, ülkesini savunan mücahidler örgütüdür” açıklaması gündem oldu. Batı’ya seslenen Erdoğan’ın “Haçlı-Hilal savaşı mı istiyorsunuz” ifadeleri Batı’da büyük ses getirdi. Erdoğan’ın bu çıkışı Avrupa ve ABD basınında yer aldı.

BATI’YA KARŞI DİN SAVAŞI

Alman Bild gazetesi 29 Ekim’deki haberinde “Erdoğan Hamas terörünü kınamak yerine Batı'yı din savaşıyla tehdit ediyor” başlığını attı. “Hamas katliamından üç hafta sonra Erdoğan teröristlerin yanında yer aldığı” yazılan haberde Türkiye’nin NATO üyesi olduğu hatırlatılıyor ve “bir kez daha müttefiklerine sert bir üslup kullandığı” belirtiliyor.

Yine Almanya’dan Hamburger Morgen Post, başlığında “Erdoğan İsrail'i şeytanlaştırken Hamas'ı kutladı ve tehditlerde bulundu” ifadelerine yer verdi.

Fransız Le Temps’tan Anne Andlauer ise Erdoğan'ın “Filistin yanlısı” ve “Batı karşıtı” söylemi, arasında ayrım yapmadan birlikte kullandığını söylüyor.

HAÇLI-HİLAL SAVAŞI

Bild, Erdoğan’ın “Eğer Haçlı-Hilal savaşı niyetiniz varsa unutmayın, bu millet hala ayaktadır… Libya’da, Karabağ’daki gibi Ortadoğu'da da bir gece ansızın gelebiliriz” sözlerini “İsrail ile Hamas arasındaki savaşa müdahale etme yönünde açık bir tehdit” olarak yorumadı. Almanya’da hükümet ortağı Özgür Demokrat Partili (FDP) siyasetçi Eren Güvercin’in şu yorumuna yer verildi: “Erdoğan yıllardır Batı'dan eleştiri almak zorunda kaldığında Haçlı ve Hilal retoriği kullanıyor. Ek olarak bu defa kendini Batı'ya karşı Müslüman dünyanın lideri olarak sunmaya çalışıyor.”

Bild, sonuç olarak “Erdoğan'ın Hamas teröristlerini açıkça desteklemesi Türk-Alman ilişkilerini de yeni bir sınava tabi tuttuğunu ve bunun “Alman hükümetinin hızlaca tavır alması gereken bir gerçek” olduğunu söylüyor.

HAMAS’A KIRMIZI HALI

France24’te 13 Ekim’deki haberinin başlığı “Katar, İran, Türkiye... Hamas’ın destekçiler galaksisi.” Haberde Türkiye’nin Hamas'a "retorik destek" verdiği ve “çatışmada arabuluculuk yapmaya çalıştığı” belirtiliyor. France24’ün cihatçı hareketler konusunda uzman gazetecisi olduğu yazılan Wassim Nasr: “Türkiye'nin Filistin davasını destekleme konusunda uzun bir geleneği olduğu” hatırlatmasını yapıyor. Türkiye hakkında kitapları bulunan Didier Billion ise , Katar ve İran'ın aksine Ankara'nın desteğinin mali ya da askeri olmaktan çok "siyasi" olduğunu söylüyor.

Fransız Uluslararası ve Stratejik İlişkiler Enstitüsü (IRIS) direktör yardımcısı ise Türkiye’nin son yıllarda birçok kez Hamas’a kırmızı halı serdiğini belirterek Hamas'ın siyasi büro başkanı İsmail Haniye'nin Ankara'ya yaptığı ziyaretlere işaret ediyor.

TÜRKİYE NATO’DAN KOPUYOR

Türkiye’nin NATO üyesi olan ülkelerden farklı bir tutum aldığı da vurgulandı.

Politico’da Gabriel Gavin, Erdoğan’ın son açıklamalarıyla “artık arabulucu olma ihtimalinden çıktığını” yazıyor. İsrail’e yapılması planlanan ziyaretin iptalini ise “NATO müttefiklerinden büyük bir kopuş” olarak niteliyor.

New York Times’tan Ben Hubbard ve Şafak Timur’un ortak makalesinde Erdoğan’ın “Hamas'ı savunarak Türkiye ile ABD dahil NATO üyeleri arasındaki gerilimi arttıracak bir tutum sergilediğini” kaleme aldı. Makalede Erdoğan'ın sözlerinin, “İsrail'e güçlü destek veren Batılı ülkelerin tutumlarıyla tam bir tezat oluşturduğu” yazıldı. Yazıda ayrıca Türkiye’nin “Rus savaş makinesini zayıflatmayı amaçlayan Batı yaptırımlarına uymayı reddettiği” ve Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Putin’den “dostum” diye bahsettiği hatırlatılıyor.

‘YAHUDİ-HRİSTİYAN MEDENİYETİ SALDIRI ALTINDA’

Fransa’da Eric Zemmour’un lideri olduğu Yeniden Fetih (Reconquete) Partisi Erdoğan’ın açıklamalarının ardından Türkiye’nin NATO’daki yerini sorguladı.
Partinin liderleriden Marion Marechal, 25 Ekim’deki açıklamasından “Erdoğan, ‘özgürlük savaşçıları’ olarak tanımladığı Hamas barbarlarını desteklediğini açıkladı. Askeri ittifakımız içinde Türkiye'nin varlığına hala nasıl tahammül edebiliriz?” dedi.

Eric Zemmour, yaşananları "Saldırı altında olan Yahudi-Hıristiyan medeniyetidir. İsrail’in mücadelesi bizim medeniyetimizin mücadelesidir” şeklinde yorumluyor.

Zemmour ve Marechal, açıklamaların da ötesinde geçerek ilki İsrail’e, ikincisi Ermenistan’a olmak üzere eş zamanlı ziyaretler gerçekleştirdi. Ziyaretler, partinin sitesinden “Maréchal Ermenistan'da, Zemmour İsrail'de: Medeniyetimizin tehdit altında olduğu her yerde yeniden fetih var” şeklinde duyuruldu.

Eric Zemmour 29 Ekim’de Fransız “C News” kanalında ise şunları söyledi: “Batı, giderek artan İslamlaşma nedeniyle ölüm tehlikesiyle karşı karşıyadır. Müslüman medeniyeti diğer pek çok ülkeyi kendisine düşman olarak görüyor.  Erdoğan ülkemizde İslamlaşmayı teşvik ediyor. Erdoğan Fransa'daki İslamlaşmanın Fourier'idir."

Fransız Senatosu’nda Hamas sorusu

Türkiye ile Hamas’ın ilişkisi ilk kez gündeme gelmiş değil. 10 Eylül 2020 tarihinde Fransız senatosunda, senatör Roger Karoutchi yazılı bir soru önergesi sunuyor. Fransa’nın Avrupa ve Dış İlişkiler Bakanı’na yöneltilen yazılı soru önergesinde şunlar yazılı:

“Sayın Roger Karoutchi, Avrupa ve Dış İlişkiler Bakanı'nın dikkatini Türkiye ile Hamas arasındaki bağlantılara çekiyor. 29 Ağustos 2020 Cumartesi günü Türkiye Cumhurbaşkanı, Hamas'tan bir heyeti kabul etti. Bu vesileyle, The Telegraph ve Challenges gibi bazı gazeteler, Türkiye'nin Avrupa Birliği ve ABD tarafından terörist olarak sınıflandırılan bu örgütün üyelerine bir düzine Türk pasaportu verdiğini bildirdi. Bu tür pasaportların alınması, Hamas mensuplarının terör eylemleri hazırlamak üzere Avrupa'ya seyahat etmelerine neden olabilir. Bu nedenle Fransa'nın, yurttaşlarımıza yönelik bu ciddi tehdit ve hükümetinin bu sayısız provokasyonu karşısında NATO üyesi olan Türkiye'ye karşı tutumunu netleştirip netleştirmeyeceğini sormaktadır.”

Avrupa ve Dışişleri Bakanlığı, 4 Şubat 2021 tarihinde şu yanıtı veriyor: “22 Ağustos 2020 tarihinde Türkiye Cumhurbaşkanı Ankara'da Hamas'ın iki lideri İsmail Haniye ve Salih Aruri'yi kabul etti. Bu görüşme, Aralık 2019 ve Şubat 2020'de yapılan iki ilk görüşmeyi takip etmiştir. Daha sonra İstanbul, 22-24 Eylül tarihleri arasında El Fetih ve Hamas üyelerinin bir araya geldiği bir toplantıya da ev sahipliği yaptı. Ayrıca, 25 Ağustos'ta İsrail'in Türkiye'deki maslahatgüzarı Ankara'yı Hamas üyelerine pasaport sağlamakla açıkça suçlamıştır. Terörizmle mücadele Fransa için mutlak bir önceliktir. Fransa'nın Hamas konusundaki tutumu çok nettir. Bu hareketi terörist bir grup olarak değerlendiriyoruz ve bu nedenle Avrupa Birliği'nin terör örgütleri listesinde yer almaktadır.”

Erdoğan’ın ‘ikilemi’

Düşünce kuruluşu Atlantic Council’den Rich Outzen Erdoğan’ın bir ikilemle karşı karşıya olduğunu öne sürdü:
“Filistinlilerle dayanışma Erdoğan'ın dış politikasında uzun süredir var olan bir ilke. 2010 yılında İsrail komandolarının ablukayı delen Mavi Marmara gemisindeki Türk vatandaşlarını öldürmesinin ardından İsrail ve bölgedeki dostlarıyla on yıl süren anlaşmazlığa katkıda bulunan bir ilke. Erdoğan'ın seçmenleri İsrail'in 7 Ekim'de Hamas'ın güney İsrail'de düzenlediği terör saldırılarına verdiği askeri tepkiyi orantısız buluyor. Ancak Erdoğan aynı zamanda bölgesel ve Batılı ilişkilerde yeniden yapılanmayı İsrail ile uzlaşmaya dayandırdı ve bu süreçten tamamen vazgeçmek istemiyor.”

İtalya’dan Erdoğan’a sert çıkış

İtalya Başbakan Yardımcısı ve Ulaştırma Bakanı Matteo Salvini Erdoğan’ın sözlerini “iğrenç” olarak niteledi. Yine İtalya’dan senatör Emma Bonino,“Erdoğan'ın açıklamaları bir uyarı olarak okunmalıdır: Çatışmaya dahil olmaya hazırız, dikkatli olun” dedi. Bonino, "İsrail'i yeryüzünden silmek hedefinin” sözkonusu olduğunu belirtti.

Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck da Türkiye ziyareti öncesinde Erdoğan’ın Hamas'la ilgili açıklamaları hakkında konuştu. Habeck, Berlin'den ayrılmadan önce gazetecilere verdiği demeçte Erdoğan’a "hiç katılmadığını" söyledi.