Ekrem İmamoğlu'ndan 'Parlamenter Demokrasi ve Güçlü Türkiye' vurgusu

Toplantıda konuşan Ekrem İmamoğlu, Türkiye'nin hızla değişen dünya düzenine ayak uydurması gerektiğini belirterek, ülkenin yaşadığı ekonomik ve siyasi sorunların çözümü için parlamenter demokrasiye geçişin kaçınılmaz olduğunu vurguladı.

“Türkiye’yi Bir An Önce Parlamenter Demokrasiye Kavuşturmak Zorundayız”

İmamoğlu, mevcut sistemin Türkiye’yi geri götürdüğünü ve demokrasinin, hukuk sisteminin ve ekonomik düzenin tahrip edildiğini belirterek, “Türkiye, atanmışlar tarafından yönetilemez. Türkiye, milleti temsil etmeyen insanlar tarafından yönetilen bir ülke olamaz. Türkiye, seçilmişlerin yönettiği bir ülke olmak zorundadır. Türkiye’yi bir an önce parlamenter demokrasiye kavuşturmak zorundayız.” dedi.

Türkiye’de seçimle gelenlerin değil, atanmışların ülkeyi yönettiği bir sistemin hakim olduğunu söyleyen İmamoğlu, milletin iradesinin Meclis’te güçlü bir şekilde temsil edilmesi gerektiğini belirtti.

“Dünya Hızla Değişiyor, Türkiye Yerinde Sayamaz”

Ekrem İmamoğlu, teknolojik gelişmeler, yapay zeka çağının yükselişi ve küresel ekonomik değişimler hakkında önemli değerlendirmelerde bulunarak, Türkiye’nin bu dönüşüme ayak uydurması gerektiğini vurguladı.

"Kesinlikle çok çalışacağız. Akılla, aşkla çalışacağız ve kesinlikle milletimizin gücüne güveniyoruz. Allah’ın izniyle, iradesiyle hep beraber Türkiye mucizesine ihtiyacımız var ve bunu hep beraber gerçekleştireceğiz."

İmamoğlu, Türkiye'nin küresel ölçekte büyük bir değişim yaşandığını ancak ülkenin bu süreci kaçırdığını ifade ederek şunları söyledi:

"Yapay zeka çağıyla birlikte teknoloji hiç olmadığı kadar hızlı bir biçimde değişiyor. İleri teknolojilerin, sanayinin, tarımın ve insanımıza yapılan yatırımın büyük öneme sahip olduğu yeni bir döneme giriyoruz. Küresel kurumların zayıfladığı, ülkelerin giderek içine kapandığı, üreten ve kendine yetebilen bir ülke olmanın önem kazandığı yeni bir dönemdeyiz. Dünya hızla ilerlerken, Türkiye yerinde sayıyor. Hatta bazen geriye gidiyoruz."

“Ekonomik Krizden Kurtulmanın Yolu Üretim ve Milli Endüstri Stratejisidir”

Türkiye'nin ekonomi politikalarının yanlış olduğunu belirten İmamoğlu, hükümetin çözümü dış kredilerle aradığını ve bu durumun sürdürülebilir olmadığını belirtti.

"Ekonomiyi düzeltmenin tek yolunun ülke ülke gezip para bulmakta olduğunu düşünüyorlar. Utanmıyorlar ki her gün yeni bir hukuki veya siyasi ayak oyunuyla karşı karşıya kalıyoruz. Türkiye’nin artık bu tarz siyasi oyunlarla, hukuki baskılarla, koltuğunu korumak için üretilen siyasi çatışmalara boşa harcayacak tek bir günü ve zamanı bile kalmamıştır."

Bu noktada “Milli Endüstri Stratejisi” kavramını öne çıkaran İmamoğlu, Türkiye’nin yerli üretime ve sanayileşmeye önem vermesi gerektiğini belirtti.

"Eğer Türkiye, bu treni kaçırırsa, Batı medeniyetleriyle aramızdaki mesafe bir uçuruma dönüşecek. Aramızdaki gelir gider farkı on katına çıkacak. İşte bu yüzden sıçrayarak kalkınmak ve Milli Endüstri Stratejimizi hayata geçirmek zorundayız. Başka türlü farkı kapatmamız mümkün değil."

“Cumhurbaşkanlığı Sistemi Türkiye’yi Yönetilemez Hale Getirdi”

İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Türkiye’yi ekonomik kriz, adalet sistemi sorunları ve demokratik gerileme ile karşı karşıya bıraktığını söyledi.

"Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte, Türkiye’nin hukuk devleti olmaktan uzaklaştığını, milletin yoksullaştığını, demokrasisinin büyük bir gerileme yaşadığını, seçilmişlerin gücünün, yani millet iradesinin gücünün zayıflatıldığını görüyoruz. Cumhurbaşkanı adına, sorumsuzca yetki kullanan bürokratik bir oligarşi oluşturuldu. Türkiye, seçilmişlerin değil; atanmışların yönettiği bir ülke oldu."

İmamoğlu, bu sistemin devreye girdiği 2018’den bu yana ülkenin büyük bir çöküş yaşadığını belirterek şunları söyledi:

"Bugün Türkiye değil, milletin istikbalini değil, kendi istikbalini önceleyen, milletin derdini değil, kendi derdini düşünen bir iktidarın tasallutu altındadır. Ancak milletin hesabı, tüm şahsi hesapların üzerindedir."

“Türkiye’yi Parlamenter Demokrasiye Kavuşturacağız”

İmamoğlu, Türkiye’nin yeniden güçlü bir demokrasiye kavuşması için tek yolun parlamenter sisteme dönüş olduğunu vurguladı.

"Türkiye, çok büyük bir ülkedir. Bu büyük ülke, böyle yönetilemez. Türkiye, atanmışlar tarafından yönetilemez. Türkiye, milleti temsil etmeyen insanlar tarafından yönetilen bir ülke olamaz. Türkiye, milleti temsil eden Meclis’in güçsüz ve sözünü kıymetsiz olduğu bir ülke olamaz. Türkiye, seçilmişlerin yönettiği bir ülke olmak zorundadır. Türkiye’yi bir an önce parlamenter demokrasiye kavuşturmak zorundayız."

“Davamız, Demokratik, Güçlü ve Adil Bir Türkiye İçin”

Konuşmasının sonunda, CHP’nin iktidara gelmesi halinde nasıl bir vizyon ortaya koyacağını anlatan İmamoğlu, halkın desteğine güvenerek büyük bir değişim başlatacaklarını ifade etti.

"Davamız, güçlü, demokratik, adil ve müreffeh bir Türkiye davası. Türkiye’yi, dünya ölçeğinde zengin, devletimizi küresel ölçekte güçlü, kararlı bir devlet haline getirmek, zenginliğimizi ve gücümüzü, adaletli bir biçimde paylaştırarak, tüm yurttaşlarımızı hukukun üstünlüğüne dayalı ve tamamıyla demokratik bir toplum düzeni içerisinde refah, huzur ve mutluluk içinde yaşatmak siyasi varlığımızın en büyük hedefidir."

İmamoğlu, gençleri ve kadınları siyasete katılmaya davet ederek, CHP’nin yeni bir kadro ile yoluna devam edeceğini vurguladı:

"Bu büyük yolculuğu, burada bulunan herkese emanet ediyorum. Milletimizi, birlik olmaya ve zamanı dolmuş iktidarı değiştirmeye, adaleti sağlamaya davet ediyorum. CHP başaracak, Türkiye kazanacak."

Toplantıda CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı Fenalaştı

Toplantı sırasında CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı’nın fenalaştığı ve kendisine ilk müdahalenin CHP Genel Merkezi'ndeki sağlık ekipleri tarafından yapıldığı öğrenildi.

CHP’nin Cumhurbaşkanlığı adayını belirlemek için başlattığı ön seçim sürecinin sonucunun nasıl şekilleneceği merak edilirken, Ekrem İmamoğlu’nun parlamenter demokrasi vurgusu ve ekonomik reform çağrıları, CHP’nin seçim stratejisinin temelini oluşturuyor.

Kaynak : PHA